Yakma güllerle yaptığım kapı çelengini takdim edeyim o vakit sana :)
Kapı çelengi yapmayı çok seviyorum, bu üçüncü ama ondan da ziyade yakma çiçekleri çok seviyorum bu aralar...
Böyle bir şekil yapayım dedim bu sefer, bütün çelengi organze tül kurdeleyle kapladım ilkin, krem rengi, beyaz gibi yani, hadi kırık beyaz diyelim, sonra bir bölümünü de böyle turuncu gibi, hadi ona da yavruağzımsı diyelim öyle bir renkle kapladım. Sonra kafama göre güller yaptım ki onları nasıl yaptığımı hala bilmiyorsan, şurda anlatmıştım ;) Bu güllerle yaptığım çantayı görmüş müydün peki, görmediysen onu da şurda göstermiştim :)
Bilmiyorum nereye varacak bu işin sonu, dur bakalım birlikte görürüz inşallah :)
NOT:
"Sevi-yoyummm!" "Anneyi, babayı, dehiyi, kipatı sevi-yoyummmmm!" :)) E biz de seni çok seviyoruz kuzu :)
"Ali gözleyini kapattı, uyudu, Ali süpizzz???" "Evet oğlum, Ali uyudu, o yüzden Ali'ye sürpriz var" "Goooolllll!" Nasıl yani, yaşasın değil, oley değil, "Gooollll!" :))) Evet oğlum, feci şekilde gol :))))
DİPNOT:
Haklısın, pek bir karmaşık bir post hazırladım yine ama sen bunu bahara ver :) Bahar çarpmış Eseni de geç :) Öperim.....
YAKMA GÜLLÜ KAPI ÇELENGİ DÜKKAN'DA |
cafe-mola bloğunun sahibi yetenekli molacım geldi dün öğlen, Ortaköy'de birlikte mantı yedik, çok güzel zaman geçirdik, ilk kez yüzyüze gelmemişiz de, eskilerden bir dostla vakit geçirirmiş gibi su gibi geçti zaman :) Çok teşekkürler bir kez daha molacım :) Zarif, sıcacık arkadaşım, iyi ki geldin, sağol... Yine gel ve bu sefer daha geniş zamanlarda birlikte olalım inşallah... |
Sevgili Diğdem Doğan'ın mimi içindir bu fotoğraf :) Kullandığım ajanda, defterleri sormuş ;) İlk defter (ki üstünde benim geçtiğimiz yılbaşı için hazırladığım süslerin resimleri var) benim keçe defterim, çantamda kullandığım defterlerden biri, içi çizgili bir defter. Ben ona keçeyle ilgili siparişleri, yaptıklarımı, aklımdakileri, unutmayayım istediklerimi, ilham kaynaklarımı vs. yazıyorum :) Yanındaki o narin çiçekli defteri Nezih Kırtasiye'de kasanın kenarında gördüm, 1.95 diye, gayet ucuz diye alıverdim ama henüz içine yazmaya kıyamadım, o da çantamda :) Üçüncü yani üst sıranın kırmızılısı ajanda, 2014 ajandası ve çantamda o da, ona da önemli bişeyler olursa yazıyorum ama birazcık fuzuli gibi, yok yere ağırlık yani çantada, onu belki taşımam artık, ağır çünkü ciltli miltli, boşver, ben ortadaki hafif olan narin deftere yazayım yazacaklarımı :) Alt sıranın kırmızılısı da not defteri, eski zamanların bakkal defterlerini bilir misin sen, köyde biz kullanırdık evvelden. İşte onu hatırlattığı için almıştım o defteri geçen sene ama kullanmadım onu da pek, Ali Deniz'in güzel karalamalarına bakılırsa ona hediye etmeli :) Ortadakini Ümran mı hediye etmişti acaba bir kaç yıl önceki yılbaşında? Öyle miydi Ümrancım??? Onu da kullanmaya kıyamadım bir türlü (ki kullanmaya kıyamadığım pek çok defterim daha var ama dün akşam aceleden bunları çıkarıp fotoğraflayabildim yalnız) Olmayan Kelimeler de Metis'in ajandasıydı, bak onunla ilgili bir postum bile var, çok sevmiştim onu çünkü :) Yani ben defter almak konusunda çok cömert, kullanmak konusunda çok da cimriyim maalesef :( Üşeniyorum biraz, biraz da kıyamıyorum kullanmaya... İşyerinde masamdaki ajandanın açık tarihi 04 mart mesela, o sayfa dolu notlarla ama bir türlü ilerlemiyor sayfalar :( Mim için teşekkürler Diğdem'cim :) |
BONUS YILDIZ PARKI'NDA LALE DEVRİ... |
NOT:
"Sevi-yoyummm!" "Anneyi, babayı, dehiyi, kipatı sevi-yoyummmmm!" :)) E biz de seni çok seviyoruz kuzu :)
"Ali gözleyini kapattı, uyudu, Ali süpizzz???" "Evet oğlum, Ali uyudu, o yüzden Ali'ye sürpriz var" "Goooolllll!" Nasıl yani, yaşasın değil, oley değil, "Gooollll!" :))) Evet oğlum, feci şekilde gol :))))
DİPNOT:
Haklısın, pek bir karmaşık bir post hazırladım yine ama sen bunu bahara ver :) Bahar çarpmış Eseni de geç :) Öperim.....