Veeeee sevgili okur, bol ama bombol fotolu bir posttur bu huzuruna gelen post :)
Cumhuriyet Bayramı fotoğraflarıyla başlayalım ilkin, kuzuları Nehir'in okulundaki törene götürdük. İlk fotoğraf Ali Deniz'in bu sabahki hali, onların törenleri bugün :)
********
Bunlar o yapmaktan ısrarla kaçındığım, özenle başka başka işler uydurup kaytardığım çantalar, bittiler nihayet, üçüz gibiler di mi, ama tek yumurta üçüzleri :)))
Keçe Çantalar İstek üzerine arkalarına da böyle nazarlıklar ekledim. Şimdi bir tane de siyah yapmam lazım, e üçü bitti ya, siyah da kolaycacık olur diye düşünüyorum :) |
***************
ETAMİN YILBAŞI KUŞU Sonra sevgili okur, bu üstteki çantalardan ikinci kez gelen bir bunalım anında tekrar bir "Yeter uleynnn" nidası eşliğinde bu kuşu işlemeye başladım, yılbaşı hazırlıkları çerçevesinde :) Bu da Filiz Türkocağı deseni, bir önceki Yumak Dergisi'nden, ilk gördüğüm günden beri bunu yapma arzusundaydım, kısmet bugüneymiş yalnız bunda birkaç atraksiyon düşünüyorum, hadi anlatayım peki madem o kadar merak ettin :) Kalpleri, benim minik keçe kalplerimi ekleyerek oluşturacağım, sonra o hediye paketi yerine de bir hediye paketi stiiğkırı yapıştırmak niyetindeyim ;) Tam düşünürken nerden bulurum bu stiiğkırlardan diye (ki bizim için stiğğğkır mevzusu derin, bilenler bilir, bilmeyenler de tam şurdan bakarak öğrenebilir) dün apartman kapısında Candan'ın (ki kendisi alt komşumuzun kızı ve Nehir'in de arkadaşı aynı zamanda) elindeki stiğkırlar hediye paketi stiğkırları olmasın mı, ben bir mutlu olmayayım mı, Candan da istediğim stiğkırı vermesin mi :) Yani neymiş sevgili okur, sen niyet et, gelir seni bulur malzemeler, sen de evren, ben diyeyim yaradan, tez elden burnunun dibine getirir, sen yalnız dikkat kesil, atlama, kaçırma, ayrıntılara takıl ;) Kuşun gövdesindeyim şimdi, ha, bir de şapkasının ponponunu ektradan koyacağım, onun hikayesi de şöyle, kendi kendime nerden bulacağım bu kadar küçük ponponu derken, bu sabah, Nehir'e taç seçmek için organayzırına vardım, orda bir baktım bir ponpon bana "günaydın" diyor :) Nehir'in kullanmadığı taçlarından biri, ponponlar fışkıran çılgın bir taç bu :) E ponpon işi de tamamdır, ne demiştim sana az önce ben sevgili okur "Sen yeter ki dile!" :))) |
ÜSKÜDAR BELEDİYESİ MEHMET NACİ AKÖZ UÇURTMA MÜZESİ Kuzuları Üsküdar'daki Uçurtma Müzesi'ne götürdüm Pazartesi öğleden sonra :) Nehir ve Sahra uçurtma yaptılar, müze hakkında bilgi aldılar, onlara özel bir sunum yaptı Müzenin Kurucusu Mehmet Bey, çocuklara uygun bir dille, teatral bir şekilde anlattı müzeyi :) |
Çok değişik ebat ve modellerde uçurtma var müzede. Öğrendik ki bu işin piri daha çok Çinliler, sonrasında da Uzak Doğu ülkeleri... En çok kullandıkları desen de ejderha desenleri.... |
Değişik ülkelere ait Uçurtmalar |
Kızlar eserleriyle ne kadar da mutlu :) Takdir Belgesi veriliyor uçurtma yapan herkese :) |
Çocukların çok hoşuna gideceği bir yer burası ve annelere de "Çocukları müzeye götürdüm yahu! Aferin bana!" dedirtecek türden bir aktivite olması dolayısıyla şiddetle tavsiye edilir :)
0216 391 86 81 - 0532 616 14 66 – www.ucurtmadunyasi.com
*********
Tepe Nautilius'a gittik dün (ki bu bizim için son derece sıradan ve rutin bir faaliyet :(
Tam da gittiğimizde Cumhuriyet Bayramı pastaları dağıtılıyordu, böyle kare kare, üstü Türk bayraklı çok güzel pastalar :) Ailecek yedik biz de, gerçi yediğimiz yerde çocuklara henüz aldığım kıyafetlerinin olduğu çantayı bıraktım ama neyse ki heyecanlı dakikalar sonrasında kavuştuk ;) Size de öyle oluyor mu, otururken dedim ki Nehir'e, tam çantayı yere koyduğum sırada "Nehir kalkarken bu çantayı unutmayalım burda" e dedim ama yine de unuttuk, sanki bu konu üstünde durmasaydık, unutacağımız fikrini aklımıza sokmasaydık unutmayacaktık... Kimbilir, belki de...
Sonra Tepe Home'dan bu aşağıdakileri aldım yılbaşı hazırlıkları çerçevesinde :)) Çok şeker şeyler ;) Bu supla cinsi tepsiyi almadan önce düşünmüştüm (ki o esnada ip atlıyordum koridorda, Nehir'in iplerinden birini aldım, karşılıklı atlıyorduk :) Çünkü kilo aldım sevgili okur, apple crumble senin, havuçlu kek benim derken derken iki kilo almışım :( ) yılbaşı için sehpaya bir tepsi koysam, tepsinin içine böyle cingılbells objeleri koysam, ama tepsiyi ham ahşap halde (yani boyasız vs.) alsam ve bu tepsi bölmeli camlı olsa, ben o her bölmeye, atıyorum yılbaşı çiçeği, çam ağacı, çan vs. işlesem, onları monte etsem, tepsiyi de süslesem! Bunları ip atlarken aniden düşündüğüme göre spor gerçekten de insanın zihnine iyi gelen bişey ;) Sonra bu hazırlıkların uzun süreceğine kanaat getirdim (Bu kanaat getirme de tam olarak bu kırmızı tepsi-supla arası şeyi gördüğüm anda oldu) :)
Of yarabbim ne çok kelam, ne çok aç parantez-kapa parantez) Yeterrrr :))
YILBAŞI TEPSİSİ |
Nedir son durumun Sevgili Okur, hazır mısın aşureye, girebildin mi o havaya, az kaldı bak, hala hazır değilsen, dön tekrar oku lütfen şu postumu :)