Nasıl yani, sen hiç üzülmedin mi çok sevdiğin bir takın gittiğinde??? Misal küçücüktüm, ortaokulda falan, ıhlamura gitmiştik o sene, annem topladığım ıhlamurlar hatrına altın küpe almıştı, nasıl güzeldi, papatyalı bir küpe, o da kaybolmuştu hem de daha yeniyken, ona da çok üzülmüştüm, çünkü ilk kazandığım parayla alınmış bişeydi :( Altın kullanmayı çok seviyorum ama benimki gelip geçici bir sevgi, çünkü üç kuruşa bozdurup başka sevdiğim bir takıyı alıyorum, ucuza gidermiş, işçiliği çokmuş, yarı fiyatına ziyan olurmuş, olsun ;) Yani sorsan bana kenarda neyin var diye yatırım anlamında, kocaman bir "hiç" derim (ki inşallah bu soruyu sen bana önümüzdeki yıl bir daha sorduğunda, başka bir cevap vermeyi umuyorum :))
********
Yazının giriş bölümü tamam :) Gelelim gelişme bölümüne, geçen posttan bu yana yaptıklarımıza :)
Buyrun bakalım :)
YAKMA ÇİÇEKLİ-KUŞLU KEÇE ÇANTA (Bu çantayı da nihayete erdirdim ;) kapaklarımı yapıp, yani ön yüzlerini, beklettiğim çantalar var, tek tek bitirmem lazım :( ) Kuşun kuyruğu ne güzel olmuş di mi :) |
NAZAR BONCUKLU KEÇE CÜZDAN Bu model de ne zamandır aklımdaydı, şükür onu da yaptım :) Nazar boncuğunu keçede yaptığım pek çok işe yakıştırıyorum :) Bu cüzdana olduğu gibi :) |
KEÇE TELEFON KILIFI Bu şaşkın baykuşlu kılıf da Şebnem hocama :)) Kobik oldu de mi ;) |
Araya girdi bu foto :)) Nehir hanımın hafta sonu halleri, evde defilede kendisi :) Etek altı tayt ve o pembe çoraplar yaktı beni :) |
KEÇE ÇANTA (AH BE PİSİCİK) Çantalara kedi figürünü çok yakıştırıyorum :) Aslında bir de evleri, kuşları, çiçekleri, ağaçları da :) Bu kediyi Pinterest'ten buldum :) Orjinali şurada Çok sevdim ben bu çantayı :) Merak etmeyin kedi iyi, hiçbir şeyi yok :) |
Nehir ve Ali Deniz'in ilk hediyeleri bunlar, okuldan bana getirdikleri, çok kıymetliler, pek çok :) |
Not:
Buydu işte Nehir'in boyadığı tişört. Hani benim üstünden nakış yapıp ona hediye etmeyi düşündüğüm. Sen söyle şimdi nasıl işlenir ki bu kadar yazı-çizi? Başka yapsın di mi? Bu boyalar çıkıyor nasılsa, yıkayalım da tekrar çizdireyim ben daha insaflı çizgilerle ;)
Dipnot:
Sen de benim kadar seviyor musun beyaz ekmeğe peynirli, domatesli, salatalıklı, biberli, maydanozlu, kaşarlı zeytinli sandviçi, ve o sandviçin kalmış halini dahi, yani beklemiş beklemiş, içindeki domatesler erimiş ;) Misss :))
Yazının sonuç bölümüne gelecek olursak "Yazık oldu güzelim bilekliğime, çok yazık :((!" İnşallah kendisiyle bir gün bir yerlerde karşılaşmak nasip olsun (Öyle deme sevgili okur, bir altın kolyemi kaybetmiştim de-yani öyle sanmıştım- tam bir yıl sonra giymediğim bir hırkama takılmış bulmuştum dolapta, nasıl mutlu olmuştum. Mucizeler bizim için ;)
Enbidipnot:
Sosyal medyada felaketim sevgili okur, yani daha doğrusu telefondan bağlandığım saatlerde :( Çünkü telefondan yazı yazamıyorum, yorum, mesaj vs. konusunda ziyadesiyle beceriksizim. Misal; mine=nine, sağolun=dağılın, sağol= dağol, sana=dana ve buna benzer pek çok hata da :(( Var mı bildiğin bir cep telefonundan yazı yazdıran kurs falan??? Çok acil yani...
Ve son olarak, çekiliş hâlâ burada ;)
KÜÇÜK-BÜYÜK, MUCİZELERİN BOL OLSUN SEVGİLİ OKUR :)