Canım arkadaşım Yasemin sormuş bana bu soruyu. Bende şöyle sene başından bu yana düşündüm nasıl bir sene geçirdiğimi. Genel anlamda güzel hareketli geçirmişim.

Uno Blogger Sofrası'nın düzenlediği blogcular arası yarışma ile başladım etkinliklere katılmaya Carte door ,Sinangil ve Selva Makarnaları ile devam etti . Devletşah'ın Selva Makarnaları için hazırlamış olduğu yemek programına konuk oldum..



Cevahir AVM'nin spnsorluğunda Annemin Elleri Kurbiye Pişirmiş isimli yarışmaya kendi tarifim olan Arap Kurabiye ile katılarak yarı finalinde birinci oldum.



Yine aynı yarışmanın finalinde 3. oldum.



Yine Türkiye deki 3 büyük yemek dergisinden bir tanesi olan LEZİZ Dergisi Kasım sayısında Çay Kahve Saatini hazırladım. Çok keyifli saatlerdi.



Birçok yemek kurslarına katılarak inanılmaz keyifli saatler yaşadım.

Bunun dışında gezdim değişik yerler gördüm yeni arkadaşlar edindim.

Yüzünü görmemiş olsamda yorumlarıyla dahi olsa benim içimi rahatlatmayı başaran, biliyorumki bir üzüntüm olsa yanımda olacak olan akadaşım Pelince;

Yine yüzyüze tanışmamış olsakta bloğunu güncellemediğinde dahi merak ettiğim arkadaşım Aslı;

Çocuklarımız sayesinde tanıştığım canım arkadaşım Esin;

Uzakta olsa da kendime çok yakın hissettiğim arkadaşım Pelin;

Blogcu olmadan önce tanıştığım ve ilk günden beridir kendimden çok şey bulduğum canım arkadaşım Gönül;

Sizlerin 2009 senesi neden iyi geçti ? Olumsuzlukları değil canlarım olumluları yazmanız istiyorum..

Diliyorum ki 2010 senesi 2009 senesinden daha hayırlı hareketli sağlıklı geçer. Yeni yılınızın Güzel geçmsi Dileği ile MUTLU YILLAR...

Yeni yılın yaklaşması demek hemen her işyerinde iş yoğunluğu demek. Bende son on gündür kafamı işlerden kaldıramıyorum öyleki eve iş getirip hiç bu zamana kadar olmamıştır gece yarılarına kadar çalıştım.Henüz bitmesede azalmış durumda işlerim. Umarım önümüzdeki hafta feraha çıkıcam inşallah.

Muffinleri yapalı bir aydan fazla zaman oldu. Eklemesi de 10 günü geçiyor valla yazıyı yazarkn üstüne kim geldi bilmiyorum ama çok ağır kanlı olduğu kesin :) Bir türlü yazının sonunu getiremedim günlerdir yazıyorum
:)
MALZEMELER:

2 Yumurta
1 su bardağı şeker
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı süt
1,5 bardak un
meyve şeerlmesi
kabartma tozu

Yumuralar şekerle krema kıvamına gelenekadar çırpılır. sırasıyla yağ, süt, un kabartma tozu katılır karıştırılıp kalıplara 2 kaşık kadar konur. 170 derecede pişirilir.

şekerlemeleri hamuru kalıplara döktükten sonra koydum ama yinede dibe çöktüler sanırım unlamadığımdan oldu .. Siz bu ayrıntıyı atlamyın lütfen.

Afiyet Olsun..

Tarihin 17 aralık olduğuna bakmayın ben bu gün yani 23 aralıkta ekleyebildim ancak :)

Tavuğun her hali çok seviliyor evimizde diyemiyorum. Malesef ki kocam tavuğun başka halerini pek yemiyor. İllaki kızartılacak. Çok fazla kızartma yapmıyım diyorum yada yapınca yemiyim diyorum ama olmuyor :( keşke zararlı olan şeyler güzel olmasaymış :)

MALZEMELER:

4 adet tavuk göğsü ( incelttirin )
1 çay bardağı süt yada yarım çay bardağı krema ( yumuşatmak için )
2 adet yumurta
1 su bardağı buğday unu
1 su bardağı galeta unu + 1-2 kaşık en incesinden irmik
tuz
isteğe göre kekik karabiber pulbiber
Kızartmak için çiçek yağı

Tavuklar bir saat öncesinden krema yada süt ve istenilen baharatlar ile karıştırılıp bekletilir. Sonrasında tavuk göğüsleri sırasıyla önce una sonra yumurtaya sonra galeta ununa bulanarak kızgın ve bol yağda kızartılır.Her tavuk göğsüne aynı işlem uygulanır. Yanında patates kızartması ile servis edilir.

afiyet olsun..

Değişik bir lezzet gibi gelebilir ama denediğinizde göreceksiniz nefis olduğunu. Şu an Gürcistanda olan üst kattaki çok sevdiğim arkadaşımdan almıştım tarifini. asıl tarifte lor peyniri vardı aslında ama ben tulum peynirinin de çok yakışacağını düşündüğümden onunla yaptım. Her ikisini de tatmış biri olarak lor biraz daha hafiflik katmıştı salataya. Ama sonuçta iki lezzet de nefis bana göre.

MALZEMELER:

1 BÜYÜK KIRMIZI LAHANA
4 ADET TAZE SOĞAN
3-4 YAPRAK KIVIRCIK
100 GR TULUM PEYNİRİ ( YADA LOR PEYNİRİ )
100 GR CEVİZ
SÜSLEMEK İÇİN ÇERİ DOMATES
1 ADET LİMON
ZEYTİNYAĞ

KIRMIZI LAHANALARI İNCE DOĞRAYIPLİMONLA OVUYORUZ. ZEYTİNYAĞ GEZDİRİP BİR KAÇ SAAT BEKLETİYORUZ. DİĞER TARAFTA KIVIRCIK VE SOĞANLARI İNCE KIYIP KIRMIZI LAHANAYA KARIŞTIRIYORUZ. SERVİS TABAĞINA ALIP ÜZERİNE CEVİZ VE PAYNİRLERİ SERPİP ÇERİ DOMATESLERLE SÜSLÜYORUZ.

NOT: TULUM PEYNİRİ TUZLU OLDUĞUNDAN İLK ETAPTA TUZ EKLEMEMEK DAHA MANTIKLI. AMA TUZSUZ LOR KULLANIYORSAK EKLEMEMİZ GEREKİYOR..

Dergide yayınlanan başka bir tarif. Bu aralar o kadar çok pişiriyorum ki bunu artık gözüm kapalı olarak yapıyorum. Yiyen herkes tarafından da çok beğeniliyor.

ÜST MALZEME

500 gr pırasa
2 yemek kaşıgı sıvı yağ
1 çay kaşıgı tuz
1 çay kasıgı karabiber
1,5 çay kasıgı pul biber

HAMURU İÇİN:

3-3,5 su bardağı un
kabartma tozu
1,5 çay bardağı eritilmiş tereyağ
1 çay bardağı yogurt
1 çay kasıgı tuz

ÜZERİ İÇİN:

2 yumurta
yarım çay bardağı süt
1,5 su bardağı kaşar rendesi
Yarım tatlı kaşığı tuz

YAPILIŞI:

Pırasayı ince halkalar halinde dograyıp sıvı yağ ile 10-12 dk kavuralım. Ocaktan alıp,tuzunu karabiberini pul biberini ekleyip sogutalım.

Un ve kabartma tozunu karıstırıp uzerine eritilmis ve sogutulmus tereyağ, yogurt ve tuzu ekleyip yoguralım.

Bu hamurun 2/3'ü ile 26 cmlik tart kalıbının tabanına yayalım. kalan hamuru da kalıbın yanlarına yayalım. Üzerine pırasalı karısımı yayalım. Yumurtaları süt ile çırıp üstüne dökelim. Önceden ıstılmıs fırında 170 derecede 20-25 dk pişirelim. Fırından çıkartmaya 5 dk kala uzerine kasar peynirini yayıp tekrar fırına verelim.

Her iki lezzet de aslında yazın yapıldığında çok güzel olur. Fotoğraflarda yazdan kalma zaten. ama ancayayınlanma fırsatını yakaladılar.

Ben her sene kırmızı biberleri fırında közleyip daha sonra sirke, zeytinyağı sarmısak ile hafif ateşte çevirip dr oetker'in koruyucusundan da koyup kavanozlara doldururdum. Sonra içine koruyucu koyduktan sonra evde yapmanın anlamı ortadan kalkıyo diye düşündüm. artık koymuyorum koruyucu. Közleyip kabuklarını soyup buzluğa atıyorum yapmak istediğimde çözdürüp zeytinyağında çeviriyorum. tap taze oluyor.

MALZEMELER:

1 Kilo kızmızı biber
1 baş sarımsak
1-2 çorba kaşığı elma sirkesi
zeytinyağ tuz

kırmızı biberler yıkandıktan sonra bir kaç yerinden delinip yağlı kağıt serilmiş bir fırın tepsisine dizilir. Fırının ister ızgara kısmında ister normal fanlı kısmında 200-250 derecede közlenir. Hafif soğuduktan sonra kabukları soyulur. çekirdekleri çıkartılır.

Ayrı bir tencerede zeytinyağında sarmısaklar bir iki çevrilir. kırmızı biberler ilave edilip bir iki çevrilip tuzu ve sirkesi konur altı kapatılır. ister ılık ister soğuk olarak yenir.


Her anneme gittiğimde özellikle yazın mutlaka koca bir tencere fasulye kavurması vardır. Kendi çapında bahçe ile uğraştığından hani sanki biz burda alıp yapamıyomuşuz gibi her şeyi döker neredeyse önümüze. Ama gerçektende ben evde yaptığımda onun lezzetini hala daha yakalayamadığımı farkediyorum.

Malzemeler:

1 kilo taze fasulye ( ayşe kadın en makbulü )
1 büyük boy kuru soğan
5-6 diş sarımsak
yağ tuz

Fasulyeler ayıklanıp kırılmadan tuzlu suda haşlanır. Süzülmesi için bir kenara alınır. Bu arada soğan ince kıyılıp kavrulur. Fasulyeler suyu sıkılıp soğana ilave edilir. Tuzu konUp kavrulur. En son indirmeden sarımsaklar dövülüp katılır. Bir iki kere daha karıştırılıp altı kapatılır. ılınmaya bırakılır.

AFİYET OLSUN

ÖNCELİKLE TÜM YAKINIMDAKİ ÖĞRETMEN ARKADAŞLARIMIN SONRA DA BLOĞUMU TAKİP EDEN ÖĞRETMEN ARKADAŞLARIMIN ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM...

TÜM GÜZELLİKLER SİZİNLE OLSUN..

Bir haftadır ev ahalisi olarak hastalıkla boğuşmaktayız. Önce babamız hasta oldu o iyi oluyo derken ben yakalandım. Salı Günü evde dinlendim. İlaç falan düzeldim şükür Kağana geçmedi o iyi derken ateşlendi . Çok yüksek değildi ateş düşürücü ile idare ettik. Ama dün iyice yükseldi ateşi acile gittik. 39.7 oldu ateş. Doktor şurup verelim bekleyelim bakalım biraz düşmezse serum takıcaz dedi bekledik ama düşmeyince serum takıldı bitaneme.

Çok metanetli oğlum serum takılırken ağladı biraz ama sonra geçicek geçicek diye kendi kendini avuttu hep. Kucağımda uyudu canım oğlum. Beş saat sürdü serum. Neyseki düşmüştü ateşi sonunda ama hiç hali yoktu gerçekten. Hastanye gelen her çocuğun boğaz enfeksiyonu ateş şikayeti vardı.

Hiç böyle görmemiştim Oğlumu Öyleki yemeğini yedi indi sandalyeden ayaklarıma kapanmış vaziyette yerde öyle bekliyodu. Kucağıma aldığım gibi uyudu. Antibiyotik başladık inşallah düzelecek.

Hal böyle olunca blogla hiç ilgilenemedim. Bu arada birde bir düğün, bir doğum günü atlattım. Pastada alel acele çekildi resmi. Henüz herşeyi bitmemişti ama daha sonra vaktim olmayacağından çektim öle.

Kimseyi ziyaret edemedim malesef tariflerle geri döneceğim yakın zamanda inşallah..

Uzun zamandan beri iş yerindki arkadaşlar bize kurs ayarla eğlenceli olur falan dyorlardı. Bende hemen Kalamışta Haziran ayında açılan Hobim Lezzet Kulübünü aradım. Chef Hüsayin bey sağolsun çok yardıcı oldu bana gün ayarlama konusunda. Hepimizde bi heyecan 13 Kasım Cuma akşamı gittik.

İnanılmaz eğenceli geçti. Mutlaka gidin arkadaşalr. Benim sırada ev yapımı makarnalar kursum var bir Aksilik çıkmazsa inşallah..



Çok enteresandır ki yaptığımız çikolataların resmini hiç birimiz çekmemişiz.



Kornflakesi çikolata
Tarçınlı Truf
Çaylı Çikolata
Rakılı Çikolata
Meyveli Çikolatalar yaptık.

Dergi çekimleri yapılırken benimde fotoğraflamak o telaş ve heyecan içerisinde aklıma gelmedi. daha sonra dergiden çektiğim fotoğrafı koyuyorum şimdiik. tekrar yaptığımda yeni resim eklerim artık :)

Brovni çok lezzetli oluyor. fakat pişirme süresni çok iyi ayarlamak gerekiyor. Hafif ortası sallanır gibiyken fırını kapatırsak dah ıslak yumuşak oluyor. Beş dakika bile fazladan tutsak kuruyor normal kek gibi oluyor bu seferde.

Yağ oranı çok fazla evet ama sıvı yağ ile nasıl olur bilmiyorum açıkçası. Hiç denemedim.

MALZEMELER:
cup: 236 ml

1 cup eritilmiş tereyağı
1,5 cup toz şeker
2 tatlı kaşığı vanilya
4 yumurta
1 cup bardağı un
2/3 su bardağı kakao
1 paket kabartma tozu
yarım tatlı kaşığı tuz
1 su bardağı dövülmüş ceviz

Yağ, şeker ve vanilyayı çırpalım. Yumurtaları teker teker ekleyip iyice karıştıralım. Un, kakao, kabartma tozu ve tuzu ayrı bir yerde karıştırın. Yavaş yavaş yumurtalı karışıma ilave edelim. Cevizleri ilave edip tahta kaşıkla karıştıralım. 24 cm lik kalıba dökelim. 175 derecede Fırında 20-25 dakika pişirin.

Sevgili Esin Beni MİM'lemiş :)Bende bir an önce cevaplıyım unutuyorum sonra kalıyor.

1) BLOĞUNA NEDEN BU İSMİ VERDİN?

İlk bloğu açarken eşime sence ne olsun adı diye sordum. O da direk Sihirli Mutfağım olsun dedi. peki dedim bende değiştirmedim ..

2) BLOĞU YAZARKEN ATTIĞIM STAR TİRİBİM.

Vallahi bir kerede Bilgisayar başına oturduğumda Kocam'ın yinemi Bilgisayardasın sesini duymadan rahatça zamna geçirmek..

3)EN SON ALDIĞIN GARİP ŞEY

Yok Galiba :)

4) ŞEKER GİBİ OLDUĞUN ANLAR

Tatil de şeker gibiyimdir :)

5) ARKADAŞIM SORMAYIN DEDİĞİNİZ ŞEY

İŞ yerinde öğretmenlerin başıma gelip sürekli özlük hakları ile soru sormalalrından nefret ediyorum..

6) AYNAYA BAKINCA GÖRDÜĞÜM

Cana yakın, sevecen güler yüzlü bir kişilik..

7) KANDİNİ OKUTAN BLOG

Çok fazla kar amacı gütmeden kendi hayatlarından kesitler sunan bir blog bana göre

8) BU BLOG SAHİBESİNİ NERELERDE GÖRÜRSÜN..

Mutfak gereçleri satan mağazalar, alışveriş yaparken, kitapçıda ...

Özellikle isim vermiycem üzerine alınan tüm arkadaşlarım cevaplayabilir :)

Beklediğim gün sonunda nihayet geldi! Kaç gündür size haber vereceğim bir türlü fırsatını bulamadım, kusuruma bakmayın olur mu :)

Derginin yayımlandığı ilk gün Kağan hasta olup evden çıkıp alamadım diye içim içimi yiyordu; çok heyecanlanmıştım. Baktım aynı akşam elinde dergiyle gelmiş kocam :) sağ olsun çok düşüncelidir. Ayrıca :) dostlarımın yüzündeki gülümseme, övgü ve beğeni dolu sözlerini duymak çok güzel bir duygu.

Menüde,

Keçi Boynuzu Pekmezli Ispanaklı Börek
Pırasalı Kiş
Sirkeli Tuzlu Kurabiye
Arap Kurabiye
Böğürtlenli CheeseCake
Brownie




Bu güzel heyecanı bana yaşattığı için Leziz Dergisi Genel Yayın yönetmeni İnci Hanım’a buradan teşekkürlerimi sunuyorum.

TÜM TÜRKİYE'NİN CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN....

Kış geldi balık mevsimi de açıldı. Aslında haftada iki defa yemek gerekiyor. 2 defa olmasa da 1 defa yapmaya çalışıyorum.

Tarifi çok basit tabiki de arşivde bulunsun istedim.

MALZEMELER:

1 KİLO ayıklanmış istavrit
yereti kadar mısır unu ve buğdayunu
tuz
kızartmak için ayçiçek yağı

Unlar ve tuz karıştırılır. Tavaya az yağ dökülür. Balıklar una bulanıp kızgın olan tavaya dizilir. Piştiğinde Düz bir kapak yardımı ile arka tarafları çevrilir . Pişirilir.




Son zamanlarda balık olduğunda evimizde mutlaka bu tatlıda oluyor. yapımı çok basit. yiyenler ilk başta ne olduğunu anlayamıyorlar. söylediğimde çok şaşırıyorlar.

Malzemeler:

350 gr kakaolu tahin helvası
yaklaşık 1 su bardağı süt

helva ara ara süt konarak patates ezici ile iyice ezilir. servis edilecek ısıya dayanıklı bir kaba konup 200 derecede pişirilir. yaklaşık 25 dk. serviz esnasında üzerine pudra şekeri serpilebilir. yada vanilyalıu dondurma konabilir.

AFİYET OLSUNN

Havalar soğumaya başladı malesef ki girip mevsimi açıldı tabi. Ortalıkta da Domuz gribi vakaları. istanbuldaki okullarda da görüldü. Napıcaz nasıl korunucaz aşı olsakmı olmasakmı? hem kendimiz hem çocuklarımızı nasıl koruyacaz bilemiyorum vallahi.

Bu gün bir veli aradı okulları tatilmiş çocuğu bizim merkezimize de devam ediyor ve soruyo sizde tatilmisiniz diye. bende hayır dedim ve sordum hangi okula gidiyo çocuğunuz diye söylemedi ısrarla. Gelde sinir olma kavgamı ediceksin napıcaksın gelmesin dinlensin çocuk dedim. Madem hasta çocuk ve gittiği okul tatil olmuş domuz gribi yüzünden ısrarla hangi okula gittiğini niye saklıyorsun ki ? böyle işte aman bana gelmez bişi olmaz diyoruz bazen ama aslında ne kadar yakın tüm tehlikeler farkında olmuyoruz.

Bende faranjit oldum yine daha yeni düzeliyordum ki yine tekrarladı ağlanacak halimize gülüp birbirimizle dalga geçiyoruz arkadaşlarla domuz gribimi oldun falan diyee....

Hasta iken daha bi çok istiyor canım çorba nedense. yaz sıcağında çok fazla çorba yapmıyorum ama kış geldimi mutlaka olur çorbamız. En çokta şöyle tavuk yada et sulu bol limonlu ezogelin olursa bana deymeyin keyfime. İçince biran sanki iyileştiğimi hissediyorum.

MALZEMELER

1 Su bardağı kırmızı mercimek
Yarım su bardağı sarı mercimek ( olmasada olur )
1 adet ortaboy soğan
1 adet domates
2 su bardağı et yada tavuk suyu
1 çorba kaşığı pirinç
1 çorba kaşığı iri bulgur
tuz nane ve istenilen baharatlar

yemeklik doğranan soğanlar yağda kavrulur. içine küp doğranan domatesler eklenip biraz daha kavrulur. mercimekler eklenip et yada tavuk suyu ve mercimeklerin üzerini 2 pArmak daha aşacak kadar su eklenip kaynatılır. Suyunu çekip mercimekler piştiğinde pirinci ve bulguru eklenir biraz daha sıcak su ilavesi yaplıp pirinçler pişene kadar kaynatılır. en son ocaktan indirmeden tuzu ve nanesi ilave edilir.

AFİYET OLSUN..

Geçen günlerde Sinangil Kurumsal İletişim departmanından şöyle bir mail aldım. Belki başka blog arkadaşlarımada gelmiştir bilemiyorum.

Sayın Betül Hanım,

Sinangil Kurumsal iletişim departmanı olarak “Lezzet Ustalarıyla Buluşma” temalı projemiz için yaptığımız araştırmada internette yayınlamakta olduğunuz “Sihirli Mutfağım” isimli bloğunuzu inceleme imkânı bulduk. Leziz paylaşımlarınızı ve önerilerinizi keyifle okuduk. Biz de Sinangil olarak yüksek kalitedeki ürünlerimizle bir yandan mutfaklarda lezzetlere katkı sağlarken diğer yandan da yeni lezzetlerin keşfi için AR-GE çalışmalarımızı aralıksız sürdürmekteyiz. Bu çalışmalar kapsamında kendi laboratuarlarımızda teknik testlerden geçen ve yine kendi ustalarımız tarafından denenerek onaylanan ürünlerimizi, ayrıca sizin de beğenilerinize sunup değerli fikir ve yorumlarınızı almak isteriz. Bunun yanı sıra, eğer uygun görürseniz yine bu proje kapsamında size özel tariflerinizi ve lezzet denemelerinizi yine sizin adınızla web sitemizde “sizin tarifleriniz” bölümünde yayınlamak isteriz.......

Cumartesi günü paketim gelmiş Md yrd arkadaş bugün ulaştırdı elime :) İçinde çok güzel unlar var. bir kısmını ben zaten sık kullanıyorum ama kullanmadığım yeni ürünlerde var şimdi sabırsızlanıyorum yeni tarif denemeleri yapmak için..

Kendilerine tekrar teşekkür ediyorum.



Eveeet bu bıcırıklar da Esin& Ömer'in Ömeri ve Asya&Efe'nin Efesi. Kendilerini bi karede yakalamak mümkün olmadı malesef. Özellikle Kağanı oturtup resim çekmenin mümkünü olmuyor. Pazartesi günü uzun zamandır istediğimiz şeyi Esinlerde gerçekleştirdik. Üç hareketli çocukla baş etmek çok zordu gerçekten. Özellikle Kağan ve Ömerin birbirine üstünlük sağlamaya çalışması onları kavgasız oynatmaya çalışmak bi hayli zor oldu. neyse alışacaklardır birbirlerine daha sık görmeye başlayınca..



Esincim güzel mamalar için çok teşekkürler annenin ve senin ellerine sağlık.

Cumartesi sabahuı kahvaltıya içi boş yaptım . İçiboş ama lezzeti harika. özellikle reçelle nefis oluyo. Fazla yememekçin kendimi zor tuttum. Verdiğim kiloları sanki yavaştan yavaştan alıyomuşum gibi geliyo. havaların soğumaya başlaması ile birlikte yeme isteğim de artıyor benim nedense hiç hoşuma gitmiyor :(

Kağan biraz rahatsız öksürüyordu. Doktorundan randevu aldım oda 17:45 olunca Kahvaltıdan sonra etrafı toplayıp Kağanı uyuttuktan sonra babasına bıraktım :) ben çok sevdiğim arkadaşıma öğle çayına gittim. Aynı zamanda elti sayılırız. Onunda artık bir bloğu oldu DENİZANASIMUTFAKTA :)) Giderken onlarada içi boş lardan yapıp götürdüm. Rahmiyede sağolsun nefis şeyler hazırlamıştı. Güzel keyifli bir kaç saat geçirdik. her şey için teşekkür ederim canım ellerine sağlık...



MALZEMELER:

3 adet yumurta
1 su bardağı yoğurt
1 tatlı kaşığı tuz
aldığı kadar un
1 paket kabartma tozu yada 1 tatlı kaşığı karbonat

Tüm malzemeler karıştırılıp yavaş yavaş un ilavesi ile kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edilir. merdane ile 1 cm kalınlığında açılıp istenilen şekilde kesilerek kızgın yağda kızartılır.

AFİYET OLSUN..

Kağan sabahları uykudan uyandığında - Anne Bana kek dapsanaaaaa diyo. Bakıcısı yani Meltem halası da öğrendi artık Kağanın huyunu besleyici kekler yapıyo ona gerçi ama benim içim yinede her sabah öyle dediği için el vermiyordu. Dün akşam her işimi bitirip Kağanı uyuttuğumda saat 22:00 yi gösteriyodu. Elim dolaba gitti geldi gitti geldi yapsammı yapmasammı diye çünkü gerçekten çok yorgundum ama dedim oğluşuma herşey değer...
Sıvadım kolları kek yaptım. Keki fırına koyduğumda 22:30 du.

O fırında pişerken ben üst kattaki canım arkadaşımın aynı zamanda kayınvalidelerimiz kardeş oluyorlar :) yeni bebeği oldu ismi Arda Efe onu görmeye çıktım. Öyle tatlı öyle güzel kokuyorki... biraz oturup Arda Efeyi uyuttum kekim artık pişmiştir eve ineyim dedim. Kapıyı açtığımızda apartmanın her yerini mis gibi koku sarmıştı. Selime Burun hakkı bende istiyorum dedi :) kekin çeyreğini Selimeye çıkardım yarısını Kağanla bakıcıya gönderdim yarısını eşim şirkete götürdü kendime de 2 dilim ayırmıştım ki işe getireyim diye fakat Kağanı araba koltuğuna oturttuğum gibi kek istiyom diye tutturdu ona koyduğum koca dilim keki kesemiyeceğime göre kendime ayırdığım 2 dilimcik kekide oğluşum yedi :)

Ben tadına bakamasamda görüntüsü dokusu çok güzel bir kek oldu. tavsiye ederim.

MALZEMELER:

4 yumurta
1,5 bardak toz şeker
1 su bardağı süt
1 çay bardağı sıvı yağ
2 bardak SİNANGİL FINDIK AROMALI UN
1 bardak iri kıyılmış fındık
1 çay bardağı keçiboynuzu pekmezi
3 çorba kaşığı kakao
1 fiske tuz

İlk önce tüm kuru malzemeleri bir kapta karıştıralım. ayrı bir kapta yumurta ve şekeri krema kıvamına gelene kadar çırpalım. Sonra sırası ile sıvıyağ, süt, pekmez ve kuru malzemeleri katıp homojen bir karışım elde edelim. en son fındıkları katıp karıştıralım. Yağlanmış kalıba döküp 180 derecede batırdığımız kürdan temiz çıkana kadar pişirelim. yaklaşık 45 dk oluyo bu sürede.

AFİYET OLSUN

NOT: BU ARADA DEVLETŞAH'A Bİ UĞRAMANIZI ÖNERİYORUM ÇEVİRDİĞİ DOLAPLARDA BENDE VARDIM İZLEYİN BAKALIM :)

Şüphesiz faydaları saymakla bitmez bulgurun. Hamileyken folik asit yönünden zengin olduğundan doğumdan sonra da süt yapıyor diye bol bol tüketmişimdir. Protein bakımından yüksek olduğundan pirinç pilavına herzaman tercih etmişimdir bulgur pilavını. Oğlum da nedense bebekken yerdi ama şimdi yediremiyorum. İnşallah tekrar yemeye başlar.

Bazen sade, bazen yeşil mercimekle ( Müceddere Pilavı ) bazen de bu şekilde sebzeli olarak yaparım. Ben her türlüsünü çok seviyorum.

MALZEMELER:

2 su bardağı Pilavlık bulgur ( ben en çok REİS markasını seviyorum)
1 adet soğan
1 adet patates
2 adet sivri biber
2 adet domates
1 kaşık biber salçası
2 kaşık tereyağ
sıvıyay
tuz
su

İlk olarak yemeklik doğranan soğanlar yağda sotelenir. Robotta çekilen yada rendelenen domatesler ve biber salçası eklenir. Küp Küp doğranan patatesler eklenip kavrulur. İnce kıyılan sivri biberler eklnip bir iki karıştırıldıktan sonra bulguru eklenir bir dk kadar karıştırılarak kavrulur. Tuzu ve yeterince kaynamış su eklemesi ile pişmeye bırakılır. Suyunu iyice çektiğinde bulgurlar diri ise az su ilavesi yapılabilir. En son altını kapattıktan sonra alt üst edilip 10 dk demlenmeye bırakılır.

AFİYET OLSUN..

NOT: Televizyonda usta bir aşçıdan pirincin yıkanması gerektiğini ama bulgurun asla yıkanmaması gerektiğini dinlemiştim. Ben o günden sonra yıkamıyorum bulguru.

Açıkçası babamın vefatından sonra üzerimdeki rehaveti yeni yeni atmaya çalışırken Leziz Dergisi Genel Yayın Yönetmeni İnci ÖZGÖZ Hanımın gönderdiği bir mail bu dönemi daha çabuk atlatmama yardımcı oldu. Kendisi benimle Leziz Dergisi Kasım yada Aralık sayısı için çekim yapmayı önerdi.

Ben maili okuduğumda bir an inanamadım çok sevindim. Panikte oldum tabi. Kendisine çok heyecanlandığımı söylediğimde İnci hanımda bana bunun çok güzel birşey olduğunu eğer ki heyecanlanıyorsam işimi çok severek yaptığımı söyledi. Bu sözler bana çok cesaret verdi :)

Bana üç kategori sundu ben "Çay ve Kahve Saatini" hiç düşünmeden kabul ettim. İlk önce mönüyü ardından da çekim tarihini belirledik. Tarih yaklaştıkça heyecanımda arttı. Süslemeler nasıl olacak, yeni tabaklar almalıyım falan diye...

veee perşembe günü çekimi yaptık. İnci hanım ve iki fotoğrafçısı ile keyifli bir beş saat geçirdik. 7 çeşit çok güzel çay saatine uygun yemekler hazırladım. Bir önceki gece dörtte yatmanın ve yedide kalkmanın benim için hiç önemi yoktu çünkü çok mutluydum. Severek keyif aldığımı bir işi yapıyor olmanın sevinci çok ayrı birşey.

Fotoğrafları görünce gözlerime inanamadım. Bu yiyecekleri benmi yaptım diye düşünüyor insan öyle güzel fotoğraflıyorlar ki .. En kısa zamanda yemek fotoğrafçılığı kursuna gitmeyi aklıma koydum :)

Evet arkadaşlar şimdi bende en az sizler kadar heyecanlıyım. Leziz Dergisi Kasım sayısını dört gözle bekliyorum..

Karadenizliler iyi bilirler bu lezzeti. Müthiş bişeydir. Heleki körpe patlıcandan yapıldımı tadına doyum olmuyor. Nerden kimin aklına gelmişte yapmış bilmiyorum ama iyiki de yapmış. Patlıcan bana göre zaten mükemmel bir sebze. Her türlü severek tüketirim.

MALZEMELER

4-5 Adet patlıcan
2 adet yumurta
yeteri kadar buğday ve mısır unu
kızartmak için sıvıyağ
tuz

Patlıcanları alacalı soyup yelpaze şeklinde keselim. Tuzlu suda kaynadıktan sonra 5 dakika daha haşlıyalım. Sularını hafifçe sıkıp patlıcanları ayıralım kesilen yerlerinden.

Ayrı tabaklara pane için un, yumurta ve mısır ununu yan yana koyalım.Tavaya az yağ koyup kızdıralım. Patlıcanları teker teker önce una sonra yumurtaya sonra mısır ununa bulayıp arkalı önlü kızartalım. Sarmısaklı yoğurt ile servis edelim. sevmeyenler için Sarmısaksız yoğurtda olabilir..

Benim kurtarıcımdir herzaman. Yemek olmadığında çabucak hazırladığım bir üçlü. Yanına da birde salata ekledim mi tamamdır herzaman.

MALZEMELER:

Yarım kilo biftek ( jülyen kesilecek)
1 adet soğan
250 gr mantar
100 gr krema
3 kaşık sıvıyağ 1 kaşık tereyağ
karabiber pul biber tuz kekik

Etleri yağsız olarak teflon tavaya alıp suyunu salıp çekene kadar kavuralım. ayrı bir yerde wok tava olursa daha iyi olur sıvı yağ ve tereyağı kızdırıp jülyen doğranmış soğanı kavurmaya başlayalım. İçine saplarını kesmeden doğradığımız mantarları ekleyelim kavurmaya devam edelim. Öteki tarafta ön kavurma yaptığımız etlerimizi de bu karışıma ekleyip kavuralım. Tuzunu ve baharatlarını ekleyelim en son kremamızı döküp kısık ateşte pişirelim. İndirmeden önce ocağın altını açalım ki suyunu iyice çeksin.

PATATES PÜRESİ

4 Adet büyük patates
100 gr tereyağ
2 su bardağı süt
tuz, beyaz biber veya karabiber

patateslerin kabuklarını soyup küp küp doğrayalım. Tuzunu ve sütüde patateslerle birleştirip iyice yumuşayana kadar pişirelim. Eğer ki süt ilavesi az gelirse su ekleyebilirsiniz arada. Patatesler iyice ezildiğinde tereyağını ekleyip ezici ile ezelim. Tekrar ocağın üzerine alıp artı süt ilavesi ile kendinize göre ayarlayabiliriz kıvamını kavurup karabiber yada beyaz biber ile tatlandıralım.

ŞEHRİYELİ PİLAV

Pilav olayı çok kolaymış gibi görünür ama zordur aslında. Her pirince göre su oranı değişkendir. Genelde bire iki dir ölçü ama eğerki pirinci önceden sıcak suda bekletmişsek bu ölçü bire bir yada bire bir buçuk olabilir. Çok zorlanır ve çekinirim bu tarz tarifleri verirken. Ben mesela asla suda bekleterek yapmam pilavı ölçü işi bana göre değildir ve nezaman bekleterek yapsam taneden lapaya geçiş yapmış bir pilav olur. O yüzden hiç bekletmem pirinci.

vereceğim tarifte de bire iki olarak veriyorum ölçüyü baktınız ki suyunu çekti ama pirinçlerin ortası beyaz şekilde kaldı kaynamış su ilavesi yapabilirsiniz. Unutmayın ki pilavı asla karıştırmayın pişerken yoksa pirincin içindeki nişasta ortaya çıkar ve pilavınız lapa olur. sadece altını kapattığınızda bir alt üst edin ve dinlenmeye bırakın.

2 Su bardağı pirinç
yarım çay bardağı arpa şehriye ( selva markayı tavsiye ederim)
tereyağ ve sıvıyağ ( yağ oranını yazmıyorum çünkü herkese göre değişir)
4 su bardağı su

Tereyağ ve sıvıyağ eritilip şehriyeler altın renginde olana kadar kavrulur. Pirinçler ve tuzu ilave edilip kavurmaya devam edilir. Pirinçler iyice şeffaflaşınca kaynamış suyu ilave edilerek kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirilir. altın kapatılıp alt üst edilir ve dinlenmeye bırakılır.

AFİYET OLSUNN..

Tarife geçmeden önce birazcık oğlumdan bahsedeyim istedim :) Bu gune kadar karyolası bizim yatak odamızdaydı bey efendinin. Cumartesi günü artık çabalarım sonuç verdi ve odasını ayırdım. Benim çabalarım diyorum çünkü babası izin vermiyordu :) oğlumdan ayırdın beni diyip durmakta hala..

Fakat gel gelelim odayı düzenlerken kağana annecim bak burası artık senin kendi odan istediğin gibi oynayabilirsin sen artık burda yatıcaksın diye alıştırma yapıyordum ki hiç iyi olmadı çünkü Kağan - burda uyumıycam, -yatmayalım anne diye diye o gün öğle uykusu uyumadı :).. Aakşamında da çok zorluk çıkardı uyumamak için ve gece yarısı kalkıp ağladı ve yanımıza gelmek istedi.

Dün akşamda aynı şekilde uyandı bir ara yanına uzandım uyuttum 1 saat sonra tekrar uyandı ve ağlamaya başladı bu sefer uyumak istemediğini söyledi mecburen istikamet bizim yatak :)

Şimdi ne yapmalıyım kendi odasında uyuması ya da alışması için ağlasada yanında yatıp oraya alıştırmalımıyım yoksa her ağladığında babasının gelip onu almasına gözmü yummalıyım? Ben birinci tercihi seçmekten yanayım gerçi ama fikirlerinize de ihtiyacım var :)

Neyse tarife geçelim artık. Çok fazla ana yemek yok sitede basit aslında ama arşivde bulunsun istediğimden akliyorum.

MALZEMELER:

köftesi için:
500 gr Kıyma
1 adet soğan ( rendelenmiş )
1 adet yumurta
1 su bardağı ufalanmış ekmek içi
maydanoz
karabiber, pul biber, tuz

1 kilo patates
2 adet domates
3 adet sivri biber
1 kaşık biber salçası
karabiber, kekik, pul biber tuz
2 su bardağı su

Kıymanın içine rendelenmiş soğan, maydanoz, ekmek içi, yumurta ve baharatlar eklenip yoğrulur. yuvarlak yada oval şekil verilip hafif kızartılır.

Patatesler elma dilimi şeklinde doğranıp hafif kızartılır.

Tepsinin altına önce patatesler üzerine köfteler dizilir. domatesler halka halka, biberler uzun şekilde doğranıp gelişi güzel köftelerin üzerine yerleştirilir.

2 bardak suyun içinde salça açılır tuz ve baharatlar eklenip karıştırılıp tepsiye ilave edilir. Üzerine folyo kapatılıp 200 derecede pişirilir.Suyunun çekmesi ve üzerlerinin kızarması için son yarım saat folyo açılarak pişirilir.

AFİYET OLSUNN

Şüphesiz sevmeyen yoktur Tramisu'yu. Daha önce kekle yapıyordum ama artık kedi dili ile yapıyorum. Biz bu şekliyle daha çok sevdik.

MALZEMELER

1 paket kedi dili bisküvi ( 200 gr)
2 su bardağı sıcak su
2 çorba kaşığı granül kahve ( nescafe)
1 çay bardağı şeker

KREMA:

3 Bardak süt
5 kaşık un
1 çay bardağı toz şeker
3 yumurta sarısı
1 paket labne peyniri
1 paket vanilya

ÜZERİNE:

Kakao

Derin bir tencerenin içinde süt, un ve toz şeker konur. Ocağın üzerine alınıp sürekli karıştırılarak pişirmeye başlanır. Göz göz olduğunda ocaktan alınır. Mikserle yüksek devirde çırpılırken teker teker yumurta sarıları eklenir. ( Yumurtalar eklendiğinde mikseri kapatmayın ki sıcaklığınla yumurtaları pişirmesin.)
En son labne peyniri ve vanilya ilave edilip çırpılıp kenara alınır.

Sıcak suyun içinde şeker ve granül kahve eritilir. Bisküvilerin ilk paketi teker teker sosa batırılıp yan yana dizilir. Kremanın yarısı yayılır. İkinci paketdeki bisküviler de aynı şekilde sosa batırılıp kremanın üzerine dizilir. Kalan krema bisküvilerin üzerine ve yanlarına sıvanır.

Dolapta en az iki saat bekletildikten sonra servisten önce üzerine bolca kakao serpilir.


AFİYET OLSUN...

( TARİHTEN YANLIŞ ANLAŞILMASIN ASLINDA BU GÜN 24.09.2009 :) YOĞUNLUKTAN YAYINLAYAMAMIŞTIM KISMET BU GÜNE OLDU :) )

Ramazan bitti ama ben doğru dürüst bi tarif yayınlamadım. Bilmiyorum üzerimde bi isteksizliktir gidiyo. Babamın vefatından sonra nedense hala tam olarak toparlanmış değilim. Geçecektir umarım.

Ramazan bitti sayılır. nasıl geldi nasıl geçti hiç anlamadım. Bu ramazan hiç kimseyi davet etmedim. O gücü kendimde bulamadım. İnşallah sonraki senelerde acısını çıkartırım.

İftarda değilde sahurda ne yapıcam diye çok zorlanıyorum ben. Sadece kahvaltılıkla geçirmeyi pek sevmiyoruz eşimle. O yüzden hergece ne yapsam derdi sarıyor beni. Kaç gündür pizza yapmaya niyetleniyorum. Araya hep bişeyler giriyo. Dün akşam işten eve giderken fırından hamur alayım en iyisi gece hamur yoğurmakla uğraşmıyım dedim. Gittim ki fırıncı abla pide hamuru var ekmek hamuru yok dedi haydaaaa gene iş başa düştü dedim çıktım geldim.

Gece Evde baktımki bir sürü bayat pide var. Birtaneside bütün. En iyisi ben bu pideden yapayım pizzayı. Yoksa ziyan olup gidecek. Normal pizzadan hiç bir farkı olmadı. Hemde pide bitti. Yoksa biz hayatta bitireemzdik o pideleri. Tavsiye ederim.

MALZEMELER:
1 bütün pide
1 kaşık salça
1 kaşık ketçap
yeteri kadar su
1 adet domates
istenilen her türlü malzeme ( sivri biber, yeşil - siyah zeytin, beyaz peynir, kaşar peyniri.... )
kekik sıvıyağ

pidenin alt kısmı biraz su ile ıslatılır yağlanmış tepsiye yerleştirilir. salça, su, sıvıyağ, ketçap ve kekik bir kasede karıştırılır. pidenin üst kısmına her yerine eşit şekilde sürülür. üzerine küp doğranmış domates ve sivribiberler konup 150 derecede fırında yaklaşık 5 dakika bekletilir ki domates ve biberler birazcık pişsin. daha sonra üzerine zeytinler beyaz peynir başka malzeme isterseniz onlar konur. en üstüne bolca kaşar rendelenip fırın ısısı 180 dereceye çıkartılıp kaşar eriyene kadar tutulur.

İşte bu kadar.... AFİYET OLSUN..



Bu arada TAMEK'ten gelen paketimin fotoğrafını bir türlü bulamamıştım. sonunda buldum. Yarışma için gerçekten hazırlanmıştım güzel tarifler denemiştim ama yarışmanın başladığı gün babamın vafatına denk geldi. Başta yükleyemedim fotoğrafları. Sonrada nedense hiç istemedim katılmak seneye inşallah artık...

http://ezonunannesi.blogcu.com/

ADRES SAHİBİ ARKADAŞ UYUMAMIŞ YEMEMİŞ İÇMEMİŞ SİTELERİ GEZİP TARİF VE RESİMLERİ ÇALIP KENDİNE SİTE OLUŞTURMUŞ.

YA HANGİ HAKLA NASIL YAPARSIN YAAA ALLAHIM SİNİRLERİME MUKAYET OL AĞZIMDAN UYGUNSUZ Bİ LAF ÇIKMASIN ...

BEN İNSANLARI ANLAMAKTA GERÇEKTEN ZORLUK ÇEKİYORUM. HİÇMİ VİJDAN YOK .....

LÜTFEN TEPKİLERİMİZİ BELİRTELİM. BENDE DAHİL OLMAK ÜZERE BİRÇOK BLOG YAZARI ARKADAŞIMDAN ÇALMIŞ KENDİLERİ ...SİTEYE GİRİP KONTROL EDELİM BEN YORUM YAZAMADIM NEDENSE OLMUYOR...

Ataşehir Mal Müdürlüğünde Nazan abladan almıştım tarifi. Israrla denememi tavsiye etti. İyikide ısrar etmiş.Ağzınızda dağılan nefis bir tat ordaya çıkıyor. Müdavimi oldum diyebilirim. İçindeki hindistan cevizi harika bir lezzet.

Malzemeler:

1 paket margarin ( oda sıcaklığı )
1 çay bardağı sıvıyağ
1 su bardağı hindistan cevizi
1 paket vanilya
4-4,5 bardak un

üzeri için:

1 paket pudra şekeri
1 su bardağı hindistan cevizi

tüm malzemeler karıştırılıp cevizden biraz daha küçük toplar yapılarak 170 derecede beyaz kalacak şekilde pişirilir. pudra şekeri ve hindistan cevizi çukur bir kapta karıştırılır. sıcak olan kurabiyeler vakit kaybetmeden pudraşekerine bulanır.

AFİYET OLSUNN..

Kafamı toparlayıp yazmak uzun zaman aldı. Açıkçası içimden pek yazmak gelmedi hala dahada öyle zamanla geçer sanırım.

Tüm yorum yazan arayan arkadaşlarıma burdan tekrardan teşekkür ediyorum. Böyle zamanlarda insanın arkadaşlarının araması kadar güzel bişey yokmuş. Acıyı içimize gömüp hayatımıza devam etmek zorunda kalıyoruz. sürekli ağlanmıyor. zaman zaman işe dalıyorum zaman zaman aklıma geliyor ağlıyorum dua ediyorum.

Son zamanlarda benim hayatımda değişiklikler olduğu gibi oğlumun hayatında da değişiklikler oldu. Artık bir dedesi yok o henüz bunun farkında değil. bazen soruyorum oğlum dede nerde diye - amin dapıyo diyo :)

Artık bir bakıcısı var. Hergün sabah benimle işe gider gibi evden çıkıyo onu bırakıp işe geliyorum. Akşam dönerken de ilk Kağan'ı alıyorum evimize geliyoruz. Çok mutlu oluyo arabayla bir yere gittiği için. -Meltem Halaya Gidiyos ababayla gidiyos deyip duruyo. Geldiğimizde de -ababayla geldik diyo :)

Her sabah benimde onunla birlikte içeri girmemi istiyor. Beş dk falan alıştıktan sonra ona güzel bir dille anlatıp ordan ayrılıyorum. Genel anlamda uyumlu bir çocuk olduğundan çok problem yaşamadım ama inşallah bundan sonrada yaşamam.

Yaz tatilinde annemelerde bol bol mısır közleyip yemiştik. Dedesiyle birlikte ateşi yakmış mısır pişirmişti. Babam malesefki kağanın 2. yaş gününe yetişemedi. Zaten bu sene henüz kutlama yapmadım. Bir pasta alıp kesmeyi düşünüyorum ama ona bile fırsat bulamadım henüz.



Son zamanlarda en büyük zevki Optimum AVM de çocuk oyun salonundaki arabalara binmek. Hafta sonları mutlaka götürmeye çalışıyorum.



Herşeyi konuşuyo artık. Ne söylersek aynısını papağan gibi tekrarlıyo. Derdini anlatabiliyor. en sevindirici olanda bu. Ama hiç durmak bilmiyor. Enerji full bitmek bilmiyor. Ben pes ediyorum artık ama onda tık yok.

Konuya nerden başlasam bilemiyorum. Kelimeler beynimde dönüp duruyor ama yazamıyorum.

Geçen hafta bu gün sabaha karşı Canım babamın ölüm haberini aldım. Oysaki bir önceki gün yani Cuma günü hastanede ona yelpaze salladım. Su verdim. Nerden bilebilirdim .. onu son görüşüm yanaklarını son öpüşüm olduğunu....

Canım babam Allah (c.c) rahmet eylesin Mekanın cennet olsun....

Merhaba arkadaşlar. Tatil bitti hafta başında işbaşı yaptım. Bu zaman zarfı içinde bloğumla hiç ilgilenemedim. Nedendir bilinmez ama içimden hiç yazmak gelmedi. Hiç bir arkadaşımı da ziyaret edemedim.

Tatilimiz çok güzel geçti. Avşa adasına gittik. Ben çok seviyorum orayı neredeyse her sene oraya gidebilirim yani o kadar. 2006 senesinde de kısa bir tatil yapmıştık orda eşimle.

Eğer ki yolunuz AVŞA adasına düşerse yapmadan gelmiyecekelrinizi sayayım.

1)Ömer Deniz'de mutlaka çiğ börek yiyin. ( ahh resimler ahhh )

2) Yine Ömer Deniz'de lokma yiyin.

3) Tanz Restaurantta rakı balık keyfi yapın.

4) Tanz disco&bar'a mutlaka gidin. Sabahın ilk ışıklarına kadar açık...

5) Zeytinyağı ve zeytin alın..( Kardeşler Şarap İşletmeciliğinden)

6) Yine Kardeşler Şarap İşletmeciliğinden Avşanın muhteşem şaraplarından alın. Mavikoy şarabını tavsiye ederim.

7) Çınar koyunda denize girin.

8) Birçok apart pansiyon var ama Özcan Urun Apart Moteli tavsiye ederim.

Kumsalda kağan herkesin maskotu oldu. kovasını uzatıp "-şu dolur " demesi herkesi bitirdi. Heleki 3 tane Güzeller güzeli ablamız vardı Kağan bayıldı onlara.

Buse ablası ve Kağan



Bizde çok sevdik onları. Buse, Burçin ve Duygucum en kısa zamanda bekliyorum sizleri unutmayın sakın..



Fazla fotoğraf koymayı çok isterdim fakat makinemin şarjını almamışım. dolayısı ile şarjsız bir makineyle tatile gitmiş olup üç beş resimle geri döndüm. ben bu hatayı nasıl yaptım bilmiyorum sanırım son zamanlardaki hem beynimin hemde evdeki işlerin yoğunluğundan kaynaklanıyor.

Bir ikinci sürprizde tatil dönüşü yeni denemeler yaptım fotoğrafladım fakat hiç birini bulamıyorum sanırım yüklemeden sildim :(

Dedimya bloğumla hiç ilgilenemedim diye maillerime de hiç bakmamışım nice sonra farkettim. Sanırım insan ya da ben öyleyim bilmiyorum tatile çıkınca tümüyle çıkıyorum her işi her şeyi bırakıyorum. Hiç bişey düşünmek istemiyorum.

Neyse özümüze dönelim dün kontrol ettiğimde mail kutumda Global bir medya satın alma şirketi olan Mediacom dan Meltem hanım bir mail göndermiş. Tamek için kurguladıkları ve internet üzerinden gerçekleşecek olan yemek yarışması için bana bir davetiye göndermek istediklerini ve Tamek Gıda ürünlerini kullanarak yarışmaya dilerseniz video veya fotoğraf çekimi ile ya da direkt yemek tarifi ile de katılabileceğimi ilettiler. Bende seve seve kabul ettim tabiki. Şimdi TAMEK'TEN gelecek olan ürünlerimi sabırsızlıkla beklemekteyim. Daha detaylı bilgi almak isterseniz tamekmutfakkeyfi adresinden alabilirsiniz.

Önümde cuma akşamı eşimin ablasının düğünü var. Ondan sonra artık yeni tatlar deneyip sizlerle paylaşmaya başlayacağım.

evet arkadaşlar bende haberler şimdilik bu kadar. En kısa zamanda yeni tariflerle görüşmek üzere diyor huzurlarınızdan ayrılıyorum.

SEVGİLER..

Bu günden itibaren tatildeyiz arkadaşlar. Tüm senenin yorgunluğu üç haftada çıkarmı bilemem ama ben doya doya tatilin tadını çıkartmayı planlıyorum...

En kısa zamanda görüşmek üzere..

Sevgiler..

Ablamdan öğrenmiştim küçükken. arada kahvaltılarda yaparım çokta seviyoruz. yumurtayı değişik şekillerde yemekten hoşlanıyorsanız benim gibi ideal bir tarif.

MALZEMELER

3 adet yumurta ( KİŞİ SAYISINA GÖRE) GERÇİ BİZDE HEP 2 EŞİME 1 BANA ŞEKLİNDEDİR :)
1 kaşık domates salçası ( varsa yarıyarıya biber salçasıda koyabilirsiniz)
1 kaşık tereyağ
1 çay bardağı sıcak su
tuz karabiber pul biber kekik

Tereyağında salça kavrulur. su eklenir kaynatılır. zaten su fazla olmuyor salça çekiyor. Yumurtalar tek tek göz olarak kırılır. üzerine tuz ve baharatları serpilip kapak kapatılarak sarıları pişmemiş ama üzerleri beyazlayana kadar pişirilir.

AFİYET OLSUN.

Fotoğraf pek güzel değil. Yendikten nice sonra aklıma geldi malesefki... masadaki onca güzel yiyeceklere dalınca. Okulların son günü arkadaşlarla toplanıp parti yapmıştık. En kısa zamanda tekrar yapıp fotoğraflarım. ama tadı muhteşem denemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.

MALZEMELER:

2 adet tavuk göğsü
1 adet küçük boy top lahana ( COLESLOW )
10-12 adet kornişon turşu
yarım kutu konserve mısır
yarım demet dereotu
3 diş sarımsak
yoğurt
mayonez

İlk önce tavuk göğsü haşlanıp didilir. Lahana ve kornişon doğranır. mısır karıştırılır. Ayrı bir yerde yoğurt, mayonez, dereotu tuz ve sarımsak rendesi karıştırılıp tavuklu karışıma eklenir. üzeri pul biber ve maydanozla süslenip servis edilir.

AFİYET OLSUN..

NOT: BEN TÜM MALZEMELERİ HAZIRLAYIP SERVİSTEN YARIM SAAT ÖNCE YOĞURDU İLE BULUŞTURUYORUM. SULANMASINI ÖNLEMİŞ OLUYORUM.

Yazın ağır şeyler yenmiyo dedim ya tatlılarda da aynı şey geçerli. Canım tatlı istediğinde sütlü tatlı yapmayı tercih ediyorum her zaman.

Daha önce çilek soslusunu tarifini vermişim. Aslında Yine klasik görüntüsünden çıkıp biraz değiştirecektim şööyle üzerine limonlu bir jöle yapacaktım. Ama limonlu jöle markette bulamadım. Eve geldim kendim yapayım dedim limon yoktu :( .

Sonra gözüme tang ilişti onu pişirdim değim yerindeyse iğrenç bişey oldu. Hayal ettiğimden çok farklı bişey çıktı ortaya. Tadıda çok kötüydü dökmek zorunda kaldım.

Yine eski usul tarçınlı yemeyi tercih ettik. Ve anladım ki tavuk göğsünü ben en çok böyle seviyorum :)

MALZEMELER:

125 Gr margarin
1 litre süt
1 su bardağı un
125 gram margarin
1,5 su bardağı toz şeker
1 paket vanilya

Derin bir tencerede yağ eritilip un ilave edilir. Un sararıp köpük köpük olana kadar kavrulur. Süt ilave edilip unun topak olmasını engellemek için hızlıca karıştırılır. Bu esnada eğerki içinde topaklanma kalmışşa blendırla çırpabilirsiniz. Süt ızındığında toz şeker ilave edilir. Sürekli karıştırılarak pişirilir. Altını kapattıktan sonra vanilya ilave edilip 10 dakika mikserle çırpılır.

Tepsiye dökmeden önce eğerki rulo yapıp servise sunulacaksa tepsinin altı iyice ıslatılmalı sonra dökülmeli. 1 gece dolapta bekletildikten sonra rulo yapılarak servis edilmeli.

AFİYET OLSUN..