Uzun Bıçaklar Gecesi

Nazi Almanyası'nda politik tasfiye

Uzun Bıçaklar Gecesi (Almanca: Nacht der langen Messer) ya da Röhm tasfiyesi (Almanca: Röhm-Putsch) ya da Sinekkuşu Operasyonu (Almanca: Unternehmen Kolibri), 30 Haziran ile 2 Temmuz 1934 arasında Nazi Almanyası'nda yapılan bir tasfiyeydi. Şansölye Adolf Hitler, Hermann Göring ve Heinrich Himmler tarafından teşvik edilerek, gücünü sağlamlaştırmak; Alman ordusundaki Ernst Röhm'ün rolü ve Kahverengi Gömlekliler olarak bilinen Sturmabteilung (SA) hakkındaki endişeleri azaltmak üzere bir dizi siyasi yargısız infaz emri verdi. Nazi Partisi'nin sol kanat Strasserist hizbinden Gregor Strasser, önemli muhafazakâr Nazi karşıtları (eski Şansölye Kurt von Schleicher ve 1923'te Birahane Darbesi'ni bastıran Gustav Ritter von Kahr) ve birçok Sturmabteilung (SA) lideri öldürülmüştür.

1934'te Almanya, Nazi yönetimi altında tek parti devleti olduktan sonra, SA gittikçe artarak Yahudilere, komünistlere, sosyalistlere karşı şiddet uygulamış ve diğer muhalifleri de rencide ederek, özellikle ordunun üst komuta kademesinin tepkisini çekmişti.[1] Tabelada: "Almanlar Dikkat! 5 P.S.'nin Yahudi sahipleri Alman ekonomisinin parazitleri ve mezar kazıcılarıdır! Onlar Alman işçilerine açlık maaşı ödüyor! Dükkanın esas sahibi Yahudi Nathan Schmidt'dir."

SA'nın bağımsızlaşması ve SA üyelerinin sokakta şiddet eylemleri gerçekleştirmeye olan meyilleri Adolf Hitler'in yeni kazandığı politik gücü doğrudan tehdit ediyordu. Bu durum Hitler'i SA'ya ve liderleri Ernst Röhm'e karşı harekete geçirdi. Hitler ayrıca, disiplinsizliklerinden dolayı SA'yı hor gören ve ordunun kendilerine bağlanmasını istediği için SA'dan korkan Reichswehr generallerinin sadakatini kazanmak istiyordu. Ek olarak Hitler, Röhm'ün gelir dağılımıyla ilgili olan "ikinci devrim"e verdiği açıkça destekten rahatsızdı. Röhm'ün görüşüne göre Cumhurbaşkanı Hindenburg Hitler'i şansölye olarak atadığında devrimin nasyonalist aşaması tamamlanmıştı ama sosyalist aşaması hâlen gerçekleşmemişti. Temizliğin ardından Hitler, yeni rejime muhaliflerin, özellikle şansölye yardımcısı von Papen'e sadık olanların yanı sıra eski düşmanlarıyla da hesaplaşmıştır.[a]

Adı bilinen en az 85 kişinin öldürüldüğü temizlikte, ölü sayısı yüzü aşmış,[b][c] binden fazla karşıt görüşlü de tutuklanmıştır.[2] Cinayetlerin büyük çoğunluğu AlmancaSchutzstaffel (SS) ve rejimin gizli polisi Gestapo (Geheime Staatspolizei) tarafından işlenmiştir. Temizlik, Reichswehr'in Hitler'e karşı olan görüşünü düzeltmiş ve güçlendirmiştir. Bu temizlik ayrıca, Alman mahkemelerinin Nazilere olan bağlılığını göstermek adına yargısız infaz yasağını kaldırmasına yol açmış, bu da Nazi yönetimine yasal dayanak sağlamıştır. Uzun Bıçaklar Gecesi Alman hükûmeti için bir dönüm noktasıydı. Hitler 13 Temmuz 1934'te Reichstag'ta yaptığı konuşmada kendine "Alman halkının yüce yargıcı" olarak seslenmiştir.

İnfazdan önce bazen operasyon planlayıcıları, operasyonu Sinekkuşu (Almanca: AlmancaKolibri) olarak adlandırmış, bu kod adını da infaz timleri o operasyon günü kullanılmıştır.[3] Bu kod adı rastgele seçilmiştir. "Uzun Bıçaklar Gecesi" deyimi Almancada katliamdan önce de kullanılıyor ve intikam gecesi anlamına geliyordu. Almanlar cinayetleri hala Nazi döneminde verilen ismiyle, Röhm Darbesi (AlmancaRöhm-Putsch) olarak tanımlar. Cinayetin haksız olup olmadığı tartışmasının engellenmesi için darbe tanımı kullanılmıştır. Alman yazarlar sözde Röhm-Putsch'un önemini vurgulamak için genelde tırnak işareti kullanırlar.[4]

Hitler ve Sturmabteilung (SA)

değiştir

Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg 30 Ocak 1933 tarihinde Hitler'i şansölye olarak atadı.[d] Hitler, sonraki birkaç ay boyunca, Gleichschaltung olarak adlandırılan dönemde, Weimar Cumhuriyeti'nin Reichstag'ına yasama organı[e] olarak duyulan ihtiyacı ortadan kaldırdı ve Almanya'daki tüm siyasi partileri ortadan kaldırdı, Böylece 1933 yılının ortalarında ülke onun yönetimi ve kontrolü altında bir tek parti devleti haline gelmişti. Ancak Hitler, siyasi otoriteyi hızla sağlamlaştırmasına rağmen mutlak bir güce sahip değildi. Şansölye olarak Hitler orduya komuta etmiyordu; ordu, son derece saygın bir gazi olan Hindenburg'un resmi liderliği altında kalıyordu. Birçok subay Hitler'in genişletilmiş bir ordu, zorunlu askerliğe dönüş ve daha saldırgan bir dış politika vaatlerinden etkilenmiş olsa da, ordu Nazi rejiminin ilk yıllarında bağımsızlık geleneklerini korumaya devam etti. Bir Nazi paramiliter örgütü olan Sturmabteilung (SA), parti içinde daha az ölçüde özerk kalmıştır. SA, I. Dünya Savaşı sonrası yılların Freikorps hareketinin kalıntılarından gelişmiştir. Freikorps esas olarak hoşnutsuz, hayal kırıklığına uğramış ve öfkeli Alman savaş gazilerinden oluşan milliyetçi örgütlerdi ve Ocak 1919'da hükûmet tarafından sadık asker eksikliği olduğu ortaya çıktığında bir Komünist devrim tehdidiyle başa çıkmak için kuruldu. Freikorps'un çok büyük bir kısmı, Almanya'nın 1918'de zaferin eşiğinde olduğu iddia edildiğinde Kasım Devrimi'nin ihanet ettiğine inanıyordu. Dolayısıyla "Freikorps", Kasım Devrimi'nin bir sonucu olarak doğan ve kurucularına aşağılayıcı bir şekilde "Kasım suçluları" denilen yeni Weimar Cumhuriyeti'ne karşıydı. Reichswehr'den Yüzbaşı Ernst Röhm Bavyera Freikorps'u ile irtibatı sağlayan kişi olarak görev yaptı. Bavyera Freikorps birliklerine yasadışı makineli tüfeklerin depolanması ve verilmesinden sorumlu olduğu için Röhm'e 1920'lerin başında "Bavyera'nın Makineli Tüfek Kralı" lakabı verildi. Röhm 1923 yılında "Reichswehr "den ayrıldı ve daha sonra SA'nın komutanı oldu. SA, 1920'ler ve 1930'lar boyunca Hitler tarafından rakiplerini sindirmek ve rakip siyasi partilerin, özellikle de Sosyal Demokratlar ve Komünistler'in toplantılarını dağıtmak için kullanılan özel bir milis olarak işlev gördü. "Kahverengi gömlekliler" ya da "fırtına birlikleri" olarak da bilinen SA, Komünistlerle girdikleri sokak çatışmalarıyla ünlendi.[5] İkisi arasındaki şiddetli çatışmalar, Almanya'nın savaş arası demokrasi deneyi olan Weimar Cumhuriyeti'nin istikrarsızlaşmasına katkıda bulundu.[6] Siyasi şiddetin en yoğun olduğu aylardan biri olan Haziran 1932'de 400'den fazla sokak çatışması yaşanmış ve 82 kişi hayatını kaybetmiştir.[7] Hitler'in şansölye olarak atanması ve ardından Naziler dışındaki tüm siyasi partilerin bastırılması, fırtına birliklerinin şiddetini sona erdirmedi. Komünist parti toplantılarını dağıtmaktan mahrum kalan fırtına birlikleri bazen içkili bir gecenin ardından sokaklarda isyan çıkarıyor; yoldan geçenlere saldırıyor ve ardından kendilerini durdurmak için çağrılan polise saldırıyorlardı.[8] Fırtına birliklerinin "zorba ve hödük" davranışlarına ilişkin şikayetler 1933'ün ortalarında yaygınlaştı. Hatta Dışişleri Bakanlığı, kahverengi gömleklilerin yabancı diplomatları tartakladığı durumlardan şikayetçi oldu.[9] Hitler'in hamlesi, ordunun düşmanı SA'ya karşı harekete geçerek ordudaki konumunu güçlendirmek olacaktı.[10] 6 Temmuz 1933'te üst düzey Nazi yetkililerinin bir araya geldiği bir toplantıda Hitler, Nasyonal Sosyalistlerin iktidarı ele geçirmesinin başarısını ilan etti. Artık NSDAP Almanya'da iktidarın dizginlerini ele geçirdiğine göre, kontrolü sağlamlaştırma zamanının geldiğini söyledi. Hitler toplanan yetkililere şöyle dedi: "Devrim akıntısının önü kesildi ama bu akıntı evrimin güvenli yatağına yönlendirilmelidir."[11] Hitler'in konuşması, 1930'ların başında safları hızla büyüyen SA'yı dizginleme niyetinin sinyallerini veriyordu. Ancak SA, Nazizm'in en sadık takipçilerinin büyük bir bölümünü oluşturduğu için bu kolay olmayacaktı. SA'nın sayısındaki dramatik yükselişin nedeni kısmen Büyük Buhran'ın başlaması ve birçok Alman vatandaşının hem işlerini hem de geleneksel kurumlara olan inançlarını kaybetmesiydi. Nazizm sadece - hatta öncelikle - bir işçi sınıfı fenomeni olmasa da, SA birçok işsiz işçinin sınıf dayanışması ve milliyetçi coşku özlemini karşıladı.[f] Birçok fırtına askeri Nasyonal Sosyalizmin sosyalist vaadine inanıyor ve Nazi rejiminin aristokrasinin geniş toprak mülklerini parçalamak gibi daha radikal ekonomik adımlar atmasını bekliyordu. Nazi rejimi bu tür adımlar atmayınca, hem ekonomik hem de siyasi bir devrim bekleyenler hayal kırıklığına uğradı.[g]

Ordu ve SA arasındaki çatışma

değiştir
 
SA lideri Ernst Röhm 1934 yılında Bavyera'da

SA'da hiç kimse "Alman devriminin devamı" için (önde gelen bir fırtına askeri olan Edmund Heines'in ifadesiyle) Röhm'ün kendisinden daha yüksek sesle konuşmadı.[h] Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin ilk üyelerinden biri olan Röhm, Hitler'in 1923'te iktidarı zorla ele geçirme girişimi olan Münih'teki Birahane Darbesi'ne katılmıştı. I. Dünya Savaşı gazisi olan Röhm, kısa süre önce herhangi bir fırtına askerinin öldürülmesine misilleme olarak 12 kişiyi idam edeceğini söyleyerek övünmüştü.[12] Röhm şiddeti siyasi amaçlar için bir araç olarak görüyordu. Nasyonal Sosyalizmin sosyalist vaadini ciddiye aldı ve Hitler ile diğer parti liderlerinden Almanya'da geniş kapsamlı sosyalist reform başlatmalarını talep etti. Sadece SA'nın liderliğiyle yetinmeyen Röhm daha fazla makam istedi ve böylece Hitler, muhafazakâr General Werner von Blomberg'in sahip olduğu Savunma Bakanı pozisyonuna onu atadı.[13] Hitler'e olan bağlılığı nedeniyle ordudaki bazı eleştirmenler tarafından "Lastik Aslan" lakabıyla anılsa da Blomberg bir Nazi değildi ve bu nedenle ordu ile parti arasında bir köprüyü temsil ediyordu. Blomberg ve subay arkadaşlarının çoğu Prusya soyluları arasından devşirilmişti ve SA'yı ordunun Alman toplumundaki geleneksel yüksek statüsünü tehdit eden plebeian bir ayak takımı olarak görüyorlardı.[14] Eğer düzenli ordu SA'ya mensup kitleleri küçümsüyorsa, pek çok fırtına askeri de ordunun Nasyonal Sosyalist devrime yeterince bağlı olmadığını düşünerek bu duyguya karşılık veriyordu. Rummelsburg'daki bir SA lideri olan Max Heydebreck, kahverengi gömlekli arkadaşlarına orduyu kınayarak, "Ordudaki bazı subaylar domuz. Subayların çoğu çok yaşlı ve yerlerine gençlerin atanması gerekiyor. Baba Hindenburg ölene kadar beklemek istiyoruz, sonra SA orduya karşı yürüyecek."[15] dedi. Kahverengi gömlekliler ile düzenli ordu arasındaki bu düşmanlığa rağmen, Blomberg ve ordudaki diğerleri SA'yı genişletilmiş ve yeniden canlandırılmış bir ordu için ham asker kaynağı olarak görüyordu. Ancak Röhm, Prusya aristokrasisinin generalliğini tamamen ortadan kaldırmak ve SA'yı yeni bir Alman ordusunun çekirdeği haline getirmek istiyordu. Versay Antlaşması tarafından yüz bin askerle sınırlandırılan ordunun liderleri, SA'ya üyeliğin 1934 yılı başında üç milyonu aşmasını endişeyle izledi.[16] Ocak 1934'te Röhm, Blomberg'e SA'nın ülkenin kara kuvvetleri olarak düzenli ordunun yerini almasını ve Reichswehr'in SA'nın eğitim yardımcısı olmasını talep eden bir memorandum sundu.[17] Bunun üzerine Hitler, 28 Şubat 1934'te Blomberg ile SA ve SS liderleriyle bir araya geldi. Hitler'in baskısı altında Röhm, Reichswehr'in SA üzerindeki üstünlüğünü tanıdığını belirten bir taahhüdü gönülsüzce imzaladı. Hitler orada bulunanlara SA'nın Reichswehr'e yardımcı olarak hareket edeceğini, bunun tersinin söz konusu olmadığını açıkladı. Ancak Hitler ve subayların çoğu ayrıldıktan sonra Röhm, "gülünç onbaşıdan" (Hitler'e küçük düşürücü bir gönderme) talimat almayacağını ilan etti.[18] Hitler, Röhm'e karşı öfkeli çıkışından dolayı derhal harekete geçmese de, bu olay aralarındaki uçurumu derinleştirdi.

SA'ya karşı artan baskı

değiştir

Hitler'le daha önce yaptığı anlaşmaya rağmen Röhm, merkezinde SA'nın yer aldığı yeni bir Alman ordusu vizyonuna bağlı kalmaya devam etti. 1934'ün başlarında bu vizyon, Hitler'in iktidarı sağlamlaştırma ve Reichswehr'i genişletme planıyla doğrudan çatışıyordu. Ordu planları çatıştığı için Röhm'ün başarısı ancak Hitler'in zararına olabilirdi. Üstelik SA'yı tehdit olarak gören sadece Reichswehr değildi. Hitler'in bazı yardımcıları da Hitler gibi Röhm'ün artan gücünden ve huzursuzluğundan korkuyordu. Sonuç olarak, parti içindeki siyasi mücadele büyüdü ve Hitler'e en yakın olanlar, Prusya başkanı Hermann Göring, Propaganda Bakanı Joseph Goebbels, Reichsführer-SS Heinrich Himmler ve Hitler'in yardımcısı Rudolf Hess, kendilerini Röhm'e karşı konumlandırdılar. Bu adamların hepsi Nazi hareketinin emektarlarıyken, sadece Röhm Adolf Hitler'e sadakatinden ziyade ondan bağımsız olduğunu göstermeye devam etti. Röhm'ün parti bürokrasisini küçümsemesi Hess'i kızdırdı. Prusya'daki SA şiddeti Prusya başkanı Göring'i ciddi şekilde endişelendiriyordu.[19] Nihayet 1934 başlarında, SA'nın Nazi devletindeki rolü konusunda Röhm ve Hitler arasında büyüyen çatlak, eski şansölye General Kurt von Schleicher'in yeniden siyaset yapmaya başlamasına yol açtı.[20] Schleicher mevcut Hitler kabinesini eleştirirken, Schleicher'in General Ferdinand von Bredow ve Werner von Alvensleben gibi bazı takipçileri Schleicher'in şansölye yardımcısı, Röhm'ün savunma bakanı, Heinrich Brüning'in dışişleri bakanı ve Gregor Strasser'in ulusal ekonomi bakanı olacağı yeni bir Hitler kabinesinin listelerini iletmeye başladılar.[20] Schleicher ve çevresini iyi tanıyan İngiliz tarihçi Sir John Wheeler-Bennett, Bredow'un önerilen kabinenin listesini ilgilenen herkese gösterirken "dehşet verici" bir "sağduyu eksikliği" sergilediğini yazmıştır.[21] Schleicher 1934 yılına gelindiğinde aslında önemsiz biri olmasına rağmen, iktidar koridorlarına yeniden girmek için Röhm ile entrikalar çevirdiğine dair giderek artan söylentiler kriz duygusunu körüklemeye yardımcı oldu.[22] Röhm'ü izole etmenin bir yolu olarak, 20 Nisan 1934'te Göring, Prusya siyasi polisinin (Gestapo) kontrolünü, Göring'in Röhm'e karşı harekete geçebileceğine inandığı Himmler'e devretti.[23] Himmler 22 Nisan 1934'te Gestapo'nun başına yardımcısı Reinhard Heydrich'i atadı.[24] Himmler SA'nın bağımsızlığını ve gücünü kıskanıyordu, ancak o zamana kadar Heydrich'le birlikte SS'i Nazi liderlerinin (ve SA'nın bir alt kümesinin) koruma birliği olmaktan çıkarıp hem kendisine hem de Hitler'e sadık, bağımsız bir elit birliğe dönüştürmeye başlamışlardı. SS mensuplarının sadakati, Hitler sonunda Röhm ve SA'ya karşı harekete geçmeye karar verdiğinde her ikisi için de yararlı olacaktı. Mayıs ayına gelindiğinde, "tasfiye edileceklerin" listeleri Göring ve Himmler'in adamları arasında dolaşmaya başlamıştı; bunlar bir takas yapıyor, birinin düşmanlarını ekleyerek karşılığında diğerinin dostlarını bağışlıyorlardı.[22] Mayıs sonunda, iki eski şansölye Brüning ve Schleicher, "Reichswehr"deki arkadaşlarından hayatlarının tehlikede olduğu ve bir an önce Almanya'yı terk etmeleri gerektiği yönünde uyarılar aldılar.[22] Brüning Hollanda'ya kaçarken Schleicher ihbarı kötü bir eşek şakası olarak değerlendirdi.[22] Haziran ayının başında her şey hazırdı ve tek gereken Hitler'den izin almaktı.[22]

 
Franz von Papen, Marburg konuşmasında rejimin SA'yı dizginlemedeki başarısızlığını kınadıktan sonra Hitler'le ters düşen muhafazakâr şansölye yardımcısı. Fotoğraf 1946 yılında Nürnberg duruşması sırasında çekilmiştir.

Hitler'in SA'yı kısıtlamasına yönelik talepler güçlendi. Ordu, sanayi ve siyasetteki muhafazakârlar, SA'nın etkisini azaltması ve Röhm'e karşı harekete geçmesi için Hitler'e giderek artan bir baskı uyguladılar. Röhm'ün homoseksüelliği onu muhafazakârlara sevdirmezken, muhafazakârlar onun siyasi hırslarından daha çok endişe duyuyordu. Hitler 15 Haziran'da Benito Mussolini ile görüşmek üzere Venedik'e gittiğinde tam olarak ne yapmak istediği konusunda kararsız ve belirsiz kaldı.[25] Hitler ayrılmadan önce ve Başkanlık Devlet Sekreteri Otto Meissner'in isteği üzerine Dışişleri Bakanı Baron Konstantin von Neurath, Almanya'nın İtalya Büyükelçisi Ulrich von Hassell - Hitler'in bilgisi olmadan - Mussolini'den Hitler'e SA'nın Almanya'nın adını lekelediğini söylemesini istemesini emretti.[26] Neurath'ın Hitler'e baskı yapma manevrası sonuç verdi ve Mussolini talebi kabul etti (Neurath İtalya'nın eski büyükelçisiydi ve Mussolini'yi iyi tanıyordu).[26] Venedik'teki zirve sırasında Mussolini, Hitler'i SA'nın şiddetine, holiganlığına ve homoseksüelliğine göz yumduğu için azarladı ve bunların Hitler'in tüm dünyadaki itibarını zedelediğini söyledi. Mussolini, Giacomo Matteotti cinayetinin yol açtığı olayı, asi müritlerin bir diktatörün başına ne tür belalar açabileceğinin bir örneği olarak kullandı.[26] Mussolini'nin eleştirileri Hitler'i SA'ya karşı harekete geçmeye ikna etmese de, onu bu yöne itmeye yardımcı oldu.[26] 17 Haziran 1934'te, hasta Hindenburg'un sırdaşı olan Şansölye Yardımcısı Franz von Papen, Marburg Üniversitesi'nde "ikinci devrim" tehdidine karşı uyarıda bulunan bir konuşma yaptığında, muhafazakârların Hitler'in harekete geçmesi yönündeki talepleri doruğa ulaştı.[27] Anılarına göre, bir Katolik olan von Papen Ordu ve sanayi ile bağları olan aristokrat, Hitler harekete geçmezse istifa edeceği tehdidinde bulundu.[28] Von Papen'in şansölye yardımcılığından istifası Hitler'in konumunu tehdit etmeyecek olsa da, yine de önde gelen bir muhafazakârın utanç verici bir bağımsızlık gösterisi olacaktı.

Heydrich ve Himmler

değiştir
 
SS-Brigadeführer Reinhard Heydrich, Bavyera polisi ve SD başkanı, Münih'te, 1934

Muhafazakârların Röhm'ü kısıtlamaya yönelik baskılarına yanıt olarak Hitler Neudeck'e giderek Hindenburg ile görüştü. Başkanla görüşmekte olan Blomberg, Röhm'e karşı daha önce harekete geçmediği için Hitler'e alışılmadık bir şekilde sitem etti. Ardından Hitler'e, Hindenburg'un sıkıyönetim ilan etmeye ve Hitler'in Röhm ve kahverengi gömleklilerine karşı derhal adım atmaması halinde hükûmeti Reichswehr'e devretmeye yakın olduğunu söyledi.[29] Hitler, kısmen Röhm'ün milyonlarca üyesi olan ulusal bir milisin lideri olarak görünürlüğü nedeniyle Röhm'e karşı harekete geçme konusunda aylarca tereddüt etmişti. Ancak, Almanya'da Nazi rejimini devirme yetkisine sahip tek kişi olan Hindenburg'un sıkıyönetim ilan etme tehdidi, Hitler'i harekete geçmesi için baskı altına aldı. Hem Röhm'ü yok etmek hem de eski düşmanlarıyla hesaplaşmak niyetiyle Neudeck'ten ayrıldı. Hem Himmler hem de Göring Hitler'in kararını memnuniyetle karşıladı, çünkü her ikisinin de Röhm'ün düşüşünden kazanacağı çok şey vardı. (Himmler için SS'in bağımsızlığı ve Göring için ordunun gelecekteki komutası için bir rakibin ortadan kaldırılması.[30]) Tasfiyeye hazırlık olarak, hem Himmler hem de SS Güvenlik Servisi şefi Heydrich, Röhm'e 12 milyon Reichsmark ödendiğini öne sürmek için uydurma kanıtlardan oluşan bir dosya hazırladılar. SS'in önde gelen subaylarına 24 Haziran'da Röhm'ün SA'yı hükûmete karşı bir komplo başlatmak için kullanmayı planladığına dair sahte kanıtlar gösterildi.[31] Hitler'in talimatıyla Göring, Himmler, Heydrich ve Viktor Lutze SA içinde ve dışında öldürülecek kişilerin listesini hazırladı. Göring'in kendisine yardımcı olması için işe aldığı adamlardan biri, bir Gestapo yetkilisi ve NKVD casusu olan Willi Lehmann idi. 25 Haziran'da General Werner von Fritsch "Reichswehr"i en üst düzeyde alarma geçirdi.[32] 27 Haziran'da Hitler ordunun işbirliğini sağlamak için harekete geçti.[33] Blomberg ve Ordunun partiyle irtibatını sağlayan General Walther von Reichenau, Röhm'ü Alman Subaylar Birliği'nden ihraç ederek bu görevi ona verdi.[34] 28 Haziran'da Hitler Josef Terboven'in düğün kutlamasına ve resepsiyonuna katılmak üzere Essen'e gitti; oradan Röhm'ün Bad Wiessee'deki emir subayını aradı ve SA liderlerine 30 Haziran günü saat 11:00'de kendisiyle buluşmalarını emretti.[30] 29 Haziran'da Völkischer Beobachter'de Blomberg imzalı bir makale yayınlandı ve Blomberg büyük bir coşkuyla Reichswehrin Hitler'in arkasında durduğunu belirtti.[35]

 
SA-Obergruppenführer August Schneidhuber  [de], Münih polis şefi, 1930

30 Haziran 1934 günü saat 04:30 sularında Hitler ve beraberindekiler Münih'e uçtu. Havaalanından Bavyera İçişleri Bakanlığı'na gittiler ve burada bir gece önce şehir sokaklarında meydana gelen SA saldırısının liderlerini bir araya getirdiler. Öfkelenen Hitler, önceki gece şehirde düzeni sağlayamadığı için Münih polis şefi "Obergruppenführer" August Schneidhuber'in gömleğindeki apoletleri yırttı. Hitler Schneidhuber'e bağırdı ve onu ihanetle suçladı.[36] Schneidhuber o günün ilerleyen saatlerinde idam edildi. Fırtına birlikleri hapishaneye götürülürken, Hitler büyük bir SS ve normal polis grubunu topladı ve Ernst Röhm ve takipçilerinin kaldığı Bad Wiessee'deki Hanselbauer Oteli'ne doğru yola çıktı.[37]

 
Hotel Lederer am See (eski Kurheim Hanselbauer), 2017'de planlanan yıkımından önce Bad Wiessee'de. Hitler'in saat 06:00 ile 07:00 arasında Bad Wiessee'ye varmasıyla birlikte, hâlâ yatakta olan SA liderliği gafil avlandı. SS askerleri otele baskın düzenledi ve Hitler bizzat Röhm ile diğer üst düzey SA liderlerini tutuklattı.

SS Breslau'yu buldu SA lideri Edmund Heines kimliği belirsiz on sekiz yaşında bir erkek SA kıdemli birlik lideriyle yatakta. Hitler hem Heines'in hem de partnerinin otel dışına çıkarılmasını ve vurulmasını emretti.[36] Goebbels daha sonraki propagandalarında bu hususu vurgulamış ve tasfiyeyi ahlaki çöküntüye yönelik bir baskı olarak gerekçelendirmiştir.[38] Bu arada SS'ler diğer SA liderlerini Röhm ve Hitler ile planlanan buluşma için trenden ayrılırken tutukladılar.[39]

Hitler, Röhm'ün rejimi devirmek için bir komplo kurduğuna dair hiçbir kanıt sunmamasına rağmen, yine de SA'nın liderliğini kınadı.[38] Münih'teki parti merkezine geri dönen Hitler, toplanan kalabalığa hitap etti. Öfkeyle dolup taşan Hitler, "dünya tarihindeki en kötü ihaneti" kınadı. Hitler kalabalığa "disiplinsiz ve itaatsiz karakterlerin ve asosyal ya da hastalıklı unsurların" yok edileceğini söyledi. Aralarında parti üyelerinin ve tutuklanmaktan kurtulacak kadar şanslı pek çok SA üyesinin de bulunduğu kalabalık bağırarak onayladı. Toplananlar arasında bulunan Rudolf Hess, "hainleri" vurmak için gönüllü bile oldu.[39] Bad Wiessee'de Hitler'le birlikte olan Joseph Goebbels planın son aşamasını harekete geçirdi. Berlin'e döndükten sonra Goebbels saat 10:00'da Göring'e telefon ederek Kolibri şifresiyle infaz timlerinin masum kurbanlarının üzerine salınmasını istedi.[38] Sepp Dietrich Hitler'den Leibstandarte için bir "infaz mangası" oluşturma ve bazı SA liderlerinin tutulduğu Stadelheim hapishanesine gitme emri aldı.[40] Orada, hapishane avlusunda, "Leibstandarte" atış mangası beş SA generalini ve bir SA albayını vurdu.[41] Hemen idam edilmeyenler Lichterfelde'deki "Leibstandarte" kışlalarına geri götürüldü, bir dakikalık "duruşmalar" yapıldı ve bir idam mangası tarafından kurşuna dizildi.[42]

Ayrıca bakınız

değiştir

Dipnotlar

değiştir
  1. ^ Papen, ona oldukça yakın kişiler öldürüldüyse de konumunu korumuştur.
  2. ^ "At least eighty-five people are known to have been summarily killed without any formal legal proceedings being taken against them. Göring alone had over a thousand people arrested." Evans 2005, s. 39.
  3. ^ "The names of eighty-five victims [exist], only fifty of them SA men. Some estimates, however, put the total number killed at between 150 and 200." Kershaw 1999, s. 517.
  4. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; 1932 parlamento seçimleri isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  5. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Enabling Act isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  6. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Schoenbaum pp. 35-42 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  7. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Bullock p80 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  8. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Frei p126 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)

Kaynakça

değiştir
  1. ^ Kershaw 1999, s. 508.
  2. ^ Evans 2005, s. 39.
  3. ^ Kershaw 1999, s. 515.
  4. ^ Röhm-Putsch.
  5. ^ Reiche 2002, ss. 120-121.
  6. ^ Toland 1976, s. 266.
  7. ^ Shirer 1960, s. 165.
  8. ^ Evans 2005, s. 23.
  9. ^ Kershaw 1999, s. 501.
  10. ^ Kershaw 1999, s. 435.
  11. ^ Evans 2005, s. 20.
  12. ^ Frei 1987, s. 13.
  13. ^ Evans 2005, s. 24.
  14. ^ Wheeler-Bennett 2005, ss. 712-739.
  15. ^ Bessel 1984, s. 97.
  16. ^ Evans 2005, s. 22.
  17. ^ Wheeler-Bennett 2005, s. 726.
  18. ^ Evans 2005, s. 26.
  19. ^ Collier & Pedley 2005, s. 33.
  20. ^ a b Wheeler-Bennett 1967, ss. 315-316.
  21. ^ Wheeler-Bennett 1967, s. 316.
  22. ^ a b c d e Wheeler-Bennett 1967, s. 317.
  23. ^ Evans 2005, s. 29.
  24. ^ Williams 2001, s. 61.
  25. ^ Wheeler-Bennett 1967, ss. 317-318.
  26. ^ a b c d Wheeler-Bennett 1967, s. 318.
  27. ^ Von Papen 1953, ss. 308-312.
  28. ^ Von Papen 1953, s. 309.
  29. ^ Wheeler-Bennett 2005, ss. 319-320.
  30. ^ a b Evans 2005, s. 31.
  31. ^ Evans 2005, s. 30.
  32. ^ Wheeler-Bennett 1967, s. 321.
  33. ^ O'Neill 1967, ss. 72-80.
  34. ^ Bullock 1958, s. 165.
  35. ^ Wheeler-Bennett 1967, s. 322.
  36. ^ a b Shirer 1960, s. 221.
  37. ^ Bullock 1958, s. 166.
  38. ^ a b c Kershaw 1999, s. 514.
  39. ^ a b Evans 2005, s. 32.
  40. ^ Cook & Bender 1994, ss. 22, 23.
  41. ^ Cook & Bender 1994, s. 23.
  42. ^ Gunther, John (1940). Inside Europe. New York: Harper & Brothers. ss. 51, 57. 

Okumalar

değiştir