Sinek Isırıklarının Müellifi Quotes
3,270 ratings, 3.99 average rating, 202 reviews
Sinek Isırıklarının Müellifi Quotes
Showing 1-30 of 42
“Dünyamızda alışılmışın dışındaki her şeyin açıklanması gerekir ve bu hiç de masum bir gereklilik değildir. Açıklama yaparsınız, neden gösterirsiniz, makul gerekçeler sunarsınız, sonra bir de bakmışsınız tam da sizden açıklama bekleyenlerin dilini kullanıyorsunuz, kendi dilinizi değil. Birilerine açıklama borçluysanız borcunuzu daima kendi dilinizi harcayarak ödersiniz.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“İstanbul ile Ankara karşılaştırması yaptı. İstanbul'a giden herkes dönüşte böyle bir kıyaslama getirir, lokum gibi ya da pişmaniye, saray helvası, Bolçi. "İstanbul'da insanların tek amacı İstanbul'un tadını çıkarmak gibi görünüyor. Avına dişlerini geçirmeye çalışan yırtıcı hayvanlara benziyorlar. Ankara'ya istesen bile dişlerini geçiremezsin, bir sürü üst geçit var." Metin ile birlikte bu şakaya güldüler. Kapatırken Cemil şöyle dedi: "İstanbul'da gün boyu dolaşırken dünyanın haline üzüldüm. Ankara'da insan sadece Ankara'nın haline üzülüyor.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Kırk yaşımızda, yüreğimize yirmimizde sıktığımız bir kurşunla ölüyoruz." Böyle bir cümleyi okuyup yıllarca aklınızda tutuyorsanız zaten ölüyorsunuz demektir. Silaha gerek yok.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Her şey bir şeyin etrafında hiç durmadan döner, insanın payına düşen sarhoşluktur.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“İstanbul'da insanların tek amacı İstanbul'un tadını çıkarmak gibi görünüyor. Avına dişlerini geçirmeye çalışan yırtıcı hayvanlara benziyorlar. Ankara'ya istesen de dişini geçiremezsin, bir sürü üst geçit var." Metin ile birlikte bu şakaya güldüler. Kapatırken Cemil şöyle dedi: "İstanbul'da gün boyu dolaşırken dünyanın haline üzüldüm. Ankara'da insan sadece Ankara'nın haline üzülüyor.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Kitaplar bir bakıma başarılmış, tamamlanmış şeylerdir. Oysa hayat başarılamayan ve tamamlanmayan şeylerle doludur. Siz dalgaların arasında boğuşurken edebiyatçılar kıyıda güneşlenip matélerini yudumlarlar. Maté, çünkü en iyi Güney Amerikalılar kıvırıyor bu edebiyat işini.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Edebiyat okurları aslında okudukları her kitapta insanı muayene ve ameliyat eder. Bu yolla edindikleri bilgi, görgü yaşayarak elde edilemeyecek kadar büyüktür ve insan dair her şeyi anlarlar, sahiden anlarlar.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Üzerinde bulunduğumuz enlemdeki her şey Dünya’nın kendi çevresinde dönüşü nedeniyle saniyede yaklaşık 350 metrelik bir hızla hareket ediyor. Dünya, Güneş’in çevresinde yaklaşık 30 kilometrelik bir hızla, Güneş sistemi de Samanyolu galaksisinin merkezi çevresinde saniyede yaklaşık 200 kilometrelik bir hızla dönüyor. Samanyolu galaksisi, bir yandan galaksi merkezi çevresinde yaklaşık 270 kilometrelik bir hızla dönerken bir yandan da saniyede yaklaşık 600 kilometrelik bir hızla uzayda hareket ediyor.
Yaşamak ilerlemek olmaz, diye düşünüyor Cemil, ama geride bırakmak olabilir.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
Yaşamak ilerlemek olmaz, diye düşünüyor Cemil, ama geride bırakmak olabilir.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Kör biri görmeye başlayınca ne olur biliyor musun? Her gördüğüne inanır.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Evrendeki en bol elementin, hidrojen ile helyumun, aynı zamanda en hafif iki element olması her şeyi açıklıyor zaten. Böyle hafif bir evrende anlam ne arasın? Anlam ağırdır… Dibe çöker. Falcılar bu nedenle kahvenin telvesine bakarlar.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Kafka okuduk, gerçeğe mazoşistçe bir düşkünlüğümüz var.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Editör Hanım, ‘Otuz beş yaşında mühendisliği bıraktı ve kendini edebiyata verdi.’ cümlesinin biyografimde güzel duracağını düşündüğüm için işimden istifa ettim. Küçük burjuvaların kayda değer lükslerden biri de kendi biyografilerini hayal edebilmeleri ve bazı şeyleri sırf biyografilerinde yer alsın diye yapabilmeleridir.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Ben doğru dürüst konuşamadığım, konuşmaktan tat alamadığım birine aşık olamam. Konuşmak için de ortak bir dil, ortak bir duyarlılık gerekir değil mi? Ortak dil bulmanın zorluğundan söz ediyorum. Kibir değil bu!”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Editör Hanım, elime kalem aldığımda sahip olduğum meziyetlere romanım basılırsa, belki günlük hayatta da sahip olabilirim! Bütün umudum bu!
Romanım basılırsa, beni kovalayan saksağanların karşısına korkusuzca dikilebilirim. Her sabah gazete almaya giderken selamlaştığım ada görevlisi Nedim'in, gündüzleri apartman boşluğunda sesleri yankılanan, kapı aralarından, gözetleme deliklerinden bana bakan komşu kadınların ve Nazlı'nın ailesinin karşısında nihayet düzgün bir kıyafetle çıkabilirim. Yazar kıyafeti. Fena değildir. En azından eskrimci kıyafetiyle dolaşmaktan daha iyidir. Çünkü toplu konutlardaki hemen herkes bana, ani bir hamleyle kalplerinin üzerindeki bir düğmeye dokunup iç dünyalarının çirkin ışığını yakacakmışım gibi çekinerek bakıyor.
Romanım basılırsa, futbol sahasında gösterdiğim beceriksizlikler belki bir uyuşmazlık mahkemesince çözüme kavuşturulabilir. Topu göğsümde yumuşatamayaşım, sağ ayağımı hiç kullanamayışım, ortalarımın berbat olması filan, hepsi affedilebilir. İstifa edip evde oturmam, kitap okumadan, tek bir cümle yazmadan sadece hayal kurarak boş boş geçirdiğim saatler bir vicdan sorunu olmaktan çıkar. Belki, John Mayall'dan Sensitive Kind'ı veya 16 Horsepower'dan Sinnerman'i acze düşmeden, ikide bir burnumu çekmeden dinleyebilirim. Geçmişle ilgili hiçbir marazi duyguya kapılmadan çilek reçeli yapabilirim, hatta şeftali reçeli de.
Ayrıca, romanım basılırsa, daha çekici bir erkek olabilirim.
Bir kitaptan ne çok şey bekliyorum, değil mi Editör Hanım, tıpkı bir kadından beklediğim gibi.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
Romanım basılırsa, beni kovalayan saksağanların karşısına korkusuzca dikilebilirim. Her sabah gazete almaya giderken selamlaştığım ada görevlisi Nedim'in, gündüzleri apartman boşluğunda sesleri yankılanan, kapı aralarından, gözetleme deliklerinden bana bakan komşu kadınların ve Nazlı'nın ailesinin karşısında nihayet düzgün bir kıyafetle çıkabilirim. Yazar kıyafeti. Fena değildir. En azından eskrimci kıyafetiyle dolaşmaktan daha iyidir. Çünkü toplu konutlardaki hemen herkes bana, ani bir hamleyle kalplerinin üzerindeki bir düğmeye dokunup iç dünyalarının çirkin ışığını yakacakmışım gibi çekinerek bakıyor.
Romanım basılırsa, futbol sahasında gösterdiğim beceriksizlikler belki bir uyuşmazlık mahkemesince çözüme kavuşturulabilir. Topu göğsümde yumuşatamayaşım, sağ ayağımı hiç kullanamayışım, ortalarımın berbat olması filan, hepsi affedilebilir. İstifa edip evde oturmam, kitap okumadan, tek bir cümle yazmadan sadece hayal kurarak boş boş geçirdiğim saatler bir vicdan sorunu olmaktan çıkar. Belki, John Mayall'dan Sensitive Kind'ı veya 16 Horsepower'dan Sinnerman'i acze düşmeden, ikide bir burnumu çekmeden dinleyebilirim. Geçmişle ilgili hiçbir marazi duyguya kapılmadan çilek reçeli yapabilirim, hatta şeftali reçeli de.
Ayrıca, romanım basılırsa, daha çekici bir erkek olabilirim.
Bir kitaptan ne çok şey bekliyorum, değil mi Editör Hanım, tıpkı bir kadından beklediğim gibi.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Gülmek çoğu zaman rüşvettir.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Böyle hafif bir evrende anlam ne arasın? Anlam ağırdır... Dibe çöker. Falcılar bu nedenle kahvenin telvesine bakarlar.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Nazlı Cemil'in işinden istifa edip evde yaşamaya başlamasını, yeni bir işe girmekte gönülsüz oluşunun gayet iyi anlıyordu. Hatta istifa kararını desteklemişti. Ama bunu başlangıçta ailesinden, iş arkadaşlarından saklamıştı çünkü bir açıklama bekleyeceklerdi. Nazlı açıklama yapmak istemiyordu. Dünyamızda alışılmışın dışındaki her şeyin açıklanması gerekir ve bu hiç de masum bir gereklilik değildir. Açıklama yaparsnız, neden gösterirsiniz, makul gerekçeler sunarsınız, sonra bir de bakmışsınız tam da sizden açıklama bekleyenlerin dilini kullanıyorsunuz, kendi dilinizi değil. Birilerine açıklama borçluysanız borcunuzu daima kendi dilinizi harcayarak ödersiniz.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“... Şu dünyadaki en yüksek mertebe olan okurluk mertebesi size yetmemeye başlar. İnsan olmak size yetmemeye başlar. Dünya olmak istersiniz.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Karman çorman hissedişin tane tane çözüleceğini, yeniden, bu kez mükemmel bir düzen içinde bir araya geleceğini ve hayatın bir anlama kavuşacağını hayal etmek: yazmak.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Kadınlardan ne çok şey istiyoruz ,diye düşünüyor Cemil. Bizi affetsinler,bize memelerini gostersinler ve ölümsüzlük versinler.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Yazma sanatının sırrı nedir biliyor musun? Gözlemlerini, fark ettiğin ayrıntıları, hiçbir şeyin farkında değilmişsin gibi yazmak.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Cemil kendi banyolarını inceledi ve taharet musluğunun duvarla birleştiği yerden incecik ve ip gibi bir suyun zeminine aktığını gördü. ...Musluğu tekrar taktı, vanayı açtı, sızıntı kesilmişti. Halbuki sızıntı hep vardır, ip gibi, yaşadıklarımızdan, okuduğumuz kitaplardan, seyrettiğimiz filmlerden zihnimizde akan bir şeyler hep vardır.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Askerler babamı almak için geldiklerinde annemin Burda dergilerinin model paftalarını gizli planlarmış gibi dikkatle incelemişler, ne olduğunu anlamadıkları için de oracıkta paramparça etmişlerdi. Askerler çok az şey biliyorlardı, bilmedikleri şeyden korkuyor, yok etmek istiyorlardı. Biz askerlerden daha çok şey biliyorduk ve biz de bildiğimiz dünyanın bir an önce yıkılıp gitmesini istiyorduk.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Göksel cisimlerin mekaniği. Her şey bir şeyin etrafında hiç durmadan döner, insanın payına düşen sarhoşluktur.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Aşk başta anlam olmak üzere pek çok şeyi karşısına alır. Huzuru örneğin, kararlılığı ve dengeyi. Kendine kendine sözler verirsin. Boşunadır.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Yazarlar her şeyin sebebini, esasını ararlar ama hayatın anlatılmaya değmez basit şeyler ile dolu olduğunu da gayet iyi bilirler.
Yazmak bir bakıma anlatılmaya değmez olanı anlatmaktır. Böylelikle anlamsız olanı anlamlı kılmaya cüret etmektir.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
Yazmak bir bakıma anlatılmaya değmez olanı anlatmaktır. Böylelikle anlamsız olanı anlamlı kılmaya cüret etmektir.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Zamanın geçişini genç bir kadının bedeninde durdurmayı, zamanla kaybettiklerini o bedenden geri almayı istemek ve bunu tekrar tekrar istemek beni bir vampire dönüştürür mü?”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Metal yemek tepsisinin içindeki tam olgunlaşmamış mevsim meyvelerine bakarken, tabiatın hayata ve ölüme eşit mesafede durduğunu, kendisinin de öyle durması gerektiğini hissediyordu, su arkları boyunca.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Yolda olma duygusunu, o çılgın aidiyetsizliği çok sevmişti. Bulutlar var, dağlar, ovalar var, daha ileri de gidebilirim, geri de dönebilirim. Kenarları beyaz çizgili mavi yol tabelarının üzerindeki harfler, sayılar öyle hoş ve tanıdık geliyor ki, bunlar Cemil için ülkenin dört bir tanına dağılmış bir kitabın sayfalarıydı. Heyecanla okuyordu bu kitabı. Yolculuklarında benzin istasyonları, yol üstü lokantaları, çay salonları, hatta kötü kokan tuvaletler bile bir hikayenin içinde olduğu duygusunu veriyordu. Derme çatma, kapısı açık, pis bir tuvaletin kaba ağaç doğramalı camsız, küçük penceresinden görünen manzara. Çerçevelenmiş ışıklı güzellik, pırıl pırıl ve şaşırtıcı. Hadi Gidelim.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi
“Zaten bu dünyada çoğunluğu, herkesin kendisine hayran olduğunu düşünenler ile kimsenin kendisini sevmediğini düşünenler oluşturur, geri kalanlar ise Vüs'at O.Bener okurudur.”
― Sinek Isırıklarının Müellifi
― Sinek Isırıklarının Müellifi