İçeriğe atla

abuse

Vikisözlük sitesinden

İngilizce

[düzenle]

Eylem

[düzenle]

abuse

  1. bir şeyi kötü amaçla kullanmak, kötüye kullanmak, suistimal etmek.
  2. mükerrer şekilde kötü ve zalimce davranmak
  3. birine tecavüz etmek (genellikle birden fazla defa)
  4. birine küfür veya hakaret etmek

Örnekler

[düzenle]
  1. the judge abused his power by imposing the fines.
  2. riders who abuse their horses should be prosecuted.
  3. he was a depraved man who had abused his two young daughters.
  4. the referee was abused by players from both teams.

abuse (çoğulu abuses)

  1. zararlı bir madde (alkol, uyuşturucu vs.) bağımlılığı
  2. kötüye kullanım, suistimal
  3. haksızlık, adaletsizlik
  4. zulüm, tecavüz
  5. küfür, hakaret

Örnekler

[düzenle]
  1. "drug abuse can kill."