İçeriğe atla

Kış Uykusu

Vikisöz, özgür söz dizini

Kış Uykusu, Nuri Bilge Ceylan tarafından yönetilmiş 2014 yapımı Türk filmi.

Diyaloglar

[değiştir]

Replikler

[değiştir]
  • İnananlardan nefret ediyorsun; çünkü inanmak sana göre az gelişmişlik, kara cahillik belirtisi. Öte yandan herhangi bir inanç, ideal taşımıyorlar diye inanmayanlardan da nefret ediyorsun.
Yaşlıları geri kalmışlıkları, tutuculukları, özgür düşünemedikleri için; gençleri ise özgür düşünceleri yüzünden, geleneklerden kopuk oldukları için beğenmiyorsun.
Halkın, ülkenin çıkarlarının en önde olması gerektiğini söyler durursun ama her karşına çıkandan hırsızmış, soyguncuymuş gibi kuşkulandığın için halktan da nefret ediyorsun.
Nefret etmediğin insan yok neredeyse... (Nihal)
  • Karşımızdakini olduğu gibi görmeyip onu tanrılaştırmak; sonra da sanki böyle bir tanrı olabilirmiş de olmuyormuş diye ona kızmak. Bana biraz haksızlık etmiyor musun? (Aydın)
  • Can sıkıntısı; her zaman lüks olarak nitelenebilecek bir şeydir. (Aydın)
  • Valla ben evim, odam, kitaplarım neredeyse kendimi oralı hissederim; başka bir yere de ihtiyaç duymam. Ya bu insanın kendine bir dünya yaratabilme, kendini oyalayabilme yeteneği ile ilgili bir şey. Sıkılmak ne demekmiş ya? Sıkılmak için hiçbir zaman bir saniye vaktim olmadı benim. Ayrıca sıkılmak denen duygunun son derece lüks bir duygu olduğunu düşünüyorum bugünkü şartlar altında.
  • Yardımseverlik aç köpeğin önüne kemik atmak değildir. En az köpek kadar aç olduğunda kemiğini onla paylaşmaktır.'
  • “Nihal… Gitmedim. Gidemedim. Artık yaşlandım mı, kafayı mı oynattım, yoksa başka bir adam mı oldum, nasıl istersen öyle düşün. Bilemiyorum. Ama birkaç gündür içime yerleşen yeni adam gitmeme izin vermiyor. N'olur sen de gitmemi isteme. Anladım ki artık beni İstanbul’a çağıran bir şey yok. Her yerde olduğu gibi orada da her şey yabancı bana. Bilmeni isterim ki, senden başka yakınım yok. Seni her dakika, her saniye özlüyorum. Ama gururum el vermediği için hiçbir zaman söyleyemiyorum. Senden ayrılmanın benim için ne derece korkunç hatta olanaksız olduğunu çok iyi biliyorum. Tıpkı artık beni sevmediğini bildiğim gibi. Biliyorum, eski günlere dönemeyiz. Gerek de yok buna. Beni bir uşağın gibi, bir kölen gibi yanına al. Ve hayatımıza senin istediğin gibi de olsa devam etmemize izin ver. Beni affet…”
  • Ağlamanın sizin bilmediğiniz yolları var.
  • "Boşver eksik olsun büyük gazeteler. Belki benim krallığım küçük ama hiç değilse orada kral benim." (Aydın)
  • "Özür dilemek kolay bir iş değil. Nedamet getirmek ise başlı başına bir tekâmül işi. Ama öyle veya böyle, dargınlıkları gidermeden de gerçek huzuru bulamaz insan diye düşünüyorum. Peygamber efendimiz (s.a.v), "nedamet tövbedir" diye buyurmuşlar. Yani bir insan ki hakikaten inandırabilirse bizi gerçekten pişman olduğuna, o zaman bizim de affetmekten başka hâşâ huzurdan yapacağımız hiçbir şey kalmaz." (Hamdi)
  • "Aklı başında bir insan, suçun sadece kendine ait olan kısmıyla ilgilenmeli." (Necla)
  • "Bilmem. Karar vermedim daha. Ben daha anlık yaşıyorum da. Yarını pek düşünmem yani. Zaten planladığın zaman, gezi pek gezi gibi olmuyor. Macera hissi kayboluyor. Nasıl diyeyim; nasıl planlı programlı bir hayat hayat gibi değilse, gezi de öyle. Ne demişler: 'Biz plan yaparken hayat geçip gidermiş.'" (Timur)
  • "Sürekli aynı konuların üzerine gitmek yani ısrarcı olmak; derinlere nüfuz etmenin, yeni bir şeyler yaratabilmenin başlıca koşullarından biridir." (Aydın)
  • "Bir kenti tepeden görmek için balona binip havalansan, ister istemez ırmakları, ağaçları, kırları da görürsün." (Aydın)
  • "Çalışmadan geçen bir hayat, dürüst ve namuslu bir hayat değildir." (Aydın)
  • "Çalışmak derken manasızca haldur huldur debelenmek kastedilmiyor orada." (Necla)
  • "Kafasında daha fazla fikir barındıran biri, diğerlerinden daha eylemci sayılır. Hiçbir şey yapmasa bile." (Necla)
  • "Cehenneme giden yolların da iyi niyet taşları ile döşeli olduğunu unutmamak lazım." (Aydın)
  • "Karşımızdakini olduğu gibi görmeyip onu tanrılaştırmak; sonra da sanki böyle bir tanrı olabilirmiş de olmuyormuş diye ona kızmak. Bana biraz haksızlık etmiyor musun?" (Aydın)
  • "Vicdan, ahlâk, ideal, ilkeli olmak... Bir insan bu kelimeleri bu kadar fazla kullanıyorsa esas ondan şüphe etmek lazım." (Nihal)
  • "Küçükken hürmetimizle, büyükken şefkatimizle sınanırız ama bereket her zaman büyüklerimizdedir. Gençler bilebilse, yaşlılar yapabilse demişler." (Hamdi)
  • "Vicdan, güçlüleri korkutmak için düşünülmüş, korkakların kullandığı sözcükten başka bir şey değildir. Bizim vicdanımız güçlü kollarımız, kılıçlarsa yasalarımızdır." (Levent)
  • "Aldanmak yaptığımız her işte şaşmaz yazgısı hepimizin. Her sabah parlak işler tasarlar, gün boyu budalalık ederim." (Aydın)
  • “Bir işe gir asgari ücretle sabah sekiz akşam altı. Çıktıktan sonra halin ve vaktin kalırsa dünyayı kurtarmaya devam edersin yine.” (Aydın)
  • “Dünya, bizim için yaratılmış bir nesneydi sanki.”
  • “Ben basit bir adamım. Ve işin kötüsü, galiba öyle de kalmak istiyorum.”
  • “Herkes tarafından kabul görmüş pozitif değerlere sahip çıkarak kendini sevdirmeye çalışıyormuş gibi.”
  • “Keşke benim de kendimi kandırma eşiğim, seninki kadar düşük olabilseydi. O zaman ben de kolaylıkla yapmaya değer şeyler bulup, bu can sıkıntısından kurtulabilirim belki.”
Kış Uykusu ile ilgili daha fazla bilgiye Vikipedi'den ulaşabilirsiniz.