Takılar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Takılar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Ocak 2015 Cuma

Gelin Buketi Yapımı


Bir önceki postta:"Bu yıl kızım nişanlandı. Kısmetse Haziran ayında evlenecek, biz de yoğun bir şekilde düğün, gelinlik, aksesuarları falan araştırıyoruz." demiştim. İnternette gördüğüm ve ilginç bulduğum buketlerin bir kısmını da paylaşmıştım burada: 
( http://evhali-hulya.blogspot.com.tr/2015/01/bu-yl-kzm-nisanland_16.html )

Kızımla "Acaba buketi kendimiz yapsak nasıl olur?" diye düşündük. "Hem el yapımı, hem de özel tasarım olsun" dedik. Bu defa Gelin Buketi yapımını anlatan postlar araştırmaya başladık. Şu anda yapım aşamaları ile ilgili resimlerinden bazılarını paylaştığım bu blogu buldum. Çok güzel anlatılmıştı. Bunu denemeyi düşünüyorum. Güzel olursa kullanacağız. 

















Daha fazla detay ve daha bol fotoğraf için link burası:
http://crafts.tutsplus.com/articles/create-an-heirloom-bridal-bouquet-using-vintage-brooches--craft-2639









21 Aralık 2014 Pazar

Kar Desenleri (2015'e Merhaba)



Bu yeni yıl için henüz bir çalışma yapamadım. Bu daha önce yayınladığım 2013 yıl başısı için hazırladığım bir çalışmam. (http://evhali-hulya.blogspot.com.tr/2012/12/kar-desenli-boncuk-yeni-yl-susleri.html ) Takı malzemeleri satan bir mağazadan aldığım plastik boncuklar ve biraz kalın bir tel kullanarak oluşturdum. Boncuklar kristal gibi kesme olduğundan pencereye yakın bir yere asılınca harika renkli görüntüler ortaya çıkıyor. 


 Misina ile asılırsa sanki havada duruyormuş hissi veriyor. Raptiye ile pencerenin çerçevesine tutturup cam önüne ya da avizeye asılabilir.


18 Ocak 2013 Cuma

Kokoş Köpek Broş


 Daha önce Kartopunun Fikir Yumağı yarışmasına gönderdiğim ÇOK AMAÇLI PANO adlı çalışmamdaki  bu şirin köpeği arkadaşım, broş olarak yapmamı istemişti. Tabii orada bayağı büyük  olduğu için, daha kolay  olmuştu. Minik olduğundan, biraz zorladı ama, alışılmışın dışında  bir çalışma oldu kanaatindeyim.
(Çünkü şu ara çok şirin olmakla birlikte, her yerde sadece baykuş ve kedi figürleri var, "eee yani" dedirtiyor insana :)


Bir de böyle bir çalışma yapmak istiyorum.

                           
                                              Boyutu hakkında fikir versin diye...

23 Kasım 2012 Cuma

Antika Nakışlı Kolye





Annemin çeyizinden bir parça, en az 60 yıllık örtüden çıkartılan elişi nakış. Nakış krep kumaş üzerine çamaşır ipeğiyle sarma işlenmiş, fakat durduğu yerde bazı kısımları eridi. Ben de üzerinde serpme olarak bulunan bu çiçek deselerini çıkartıp, takılarda kullanıyorum.

Art Nouveau tarzı metal çerçeveyi görünce bu nakışla çok uyumlu olacağını düşündüm. Nakışta bulunan çiçeğe çok benzeyen, çiçek oya ile tamamladım. Yine uğur için minik baykuşu çerçeveye taktım. burada satışta :))


22 Kasım 2012 Perşembe

Kanaviçe takılar


Bu yıl kanaviçelerin giyim ve aksesuarlarda kullanılması çok trend biliyorsunuz. Ben de kanaviçe kolyeler yaptım. Gümüş kaplama aksesuarlar, elmas kesim  kuvars taşlar, ipek veya top zincirlerle birleştirdim. Bloğumu açtığımdan beri ilk kez satış yapmaya karar verdim. Daha doğrusu çevrem tarafından teşvik edildim. Emeksensin de satıştayım. 



Yaptığım çantalara da çok talep geliyor. Zamansızlıktan eşe dosta ancak yapabiliyorum. Bir miktar üretebilirsem, yakında onları da satışa koyacağım. Beni destekleyen tüm dostlarıma teşekkür ederim.

1 Eylül 2012 Cumartesi

Daldaki Kuşlar (Bay, Bayan)



Prinç üzerine gümüş kaplama kolye uçlarını, doğal taşlar ve Swarovski kristalleri ile bütünleştirdim. Daha önce baykuş kolyeden yapmıştım hatırlarsanız. (Yeğenim Irmak için). Bunu da başka bir dost, blogta görüp beğendi, ona yaptım.





Öncekiler de şunlardı:


3 Haziran 2012 Pazar

Hayat Ağacı Kolye Yapımı

Ağaç kolye ucu, biraz tel ve birkaç cam boncukla harikalar yaratmışlar.  burada tüm yapım aşamaları anlatılmış...





15 Mayıs 2012 Salı

Denizatı Kolye

Kocaman dalgaların arasında sığınacak küçük bir kayalık,
Masmavi denizdeki acemi denizatı.
                                                                    Özlem M. Birgün



Bu denizatı, teller ve denizin aşındırdığı camlar kullanılarak yapılmış kolye ucu. Farklı renkte olanlarıda vardı, ben maviyi çok sevdiğim için bunu kaydetmeyi tercih etmiştim. Aynısını denemek istiyorum, ama önce deniz mevsimi gelmeli, deniz kıyısına koşmalıyım, koşmalıyız, e hadi artık.....
Yapmayı becerebilirsem burada paylaşırım.
(Blogger olmadan önce "etsy" de görmüştüm, o nedenle kaynağı kaydetmemişim. Şimdiler de buna özen gösteriyorum.)  

25 Nisan 2012 Çarşamba

Çaya buyrun efendim...

Fincan annemin çeyizinden Çekoslovak porseleni

Daha önce sadece diğer blokları izlerken, en çok şu fotoğraflama işi ile ilgili dert yanmaları okur da, bir anlam veremezdim. Meğerse ne zormuş hakikaten, yapması bir dakika, çekmesi bir ömür sanki... Beceriksizliktenmi, eserine (biraz abartılı oldu farkındayım) kıyamamaktan mı bilmem? Hiç biri içinize sinmiyor. Bir de acemiliğine bakmadan kompozisyonlar falan hazırlamalar, dümdüz çek kardeşim, maksat yapılanı göstermek değil mi ??? Amaaa olmaz, mesleki deformasyon (mimarlık var serde ya) öylesi batar. Neyse efendim şimdi siz porselen çaydanlıklarımı beğendiniz mi? :)

5 Nisan 2012 Perşembe

Galata'da bir kara kedi,

Aç gözlü bir kara kedi, düşmüş bir balığın peşine. Masal bu ya, balık kaçmış o kovalamış, balık kaçmış o kovalamış, bir de bakmış, gelmiş Galata'ya... Kuleden dünya güzeli bir kız çıkmış, seslenmiş "pisi, pisi",  "pisi, pisi". Bizim kedicik şaşırmış. Ne yapsın? Bir tarafta balık, bir tarafta dünya güzeli... "Teker teker gelin lan..." demiş, bir hamlede yutmuş balığı, karnı doyunca da dönüp bakmış kuleye. Ama kız orda yokmuş... Kuyruğunu dikmiş, başlamış "mavvv... maaavv" seslenmeye. Derlerki o kara kedi, hala o güzel kızı bekler kule dibinde, mutlaka görürsünüz, her gittiğinizde...

Irmak'ın takılarına taktım...


Irmak benim, süslü ve dünya tatlısı yeğenim, her yaptığımı o kadar güzel taşıyor, daha önemlisi hepsini bayıla bayıla takıyor ki, ona bir şeyler yapmak benim için zevk.

       
En şeker peri Tinkerbell





                                       
İstanbul... Daha söze gerek var mı? :))