Ürün değerlendirmeleri, makyaj örnekleri, efendim far swatchları görmek isteyenler bu yazımı es geçsin. Bugünün tatilden dönüş rehavetiyle canım sadece geyik yapmak istiyor, biraz da günce moduna geçiyorum bugün affınıza sığınaraktan.
Malum, siz geçen hafta programlanmış yazıları okurken ben Datça’daydım ve arada bir hızlıca twitter’a bakmak dışında sanal mecra ile pek bir işim yoktu.
{Bu yazıdaki fotoğrafları büyük görmek için üzerlerine tıklayabilirsiniz.}
Biz Datça merkezde ufak bir pansiyonda kaldık ve ayırdığımız parayı dışarıda gezmek, yiyip içmek için harcadık. Ben pek “herşey dahil otel” insanı değilim. Hayatın içinde kalıp, sokakta gezmeyi daha çok seviyorum. Bu yüzden tatilimizi de böyle ayarladık. Hem daha ekonomik oldu.
Datça’nın da ilerisinde,
Mesudiye köyünde “Hayıtbükü” isimli bir koy var. Sanırım Göcek koylarından sonra gördüğüm en güzel denize, ve Olympos’un eski halinden sonra gördüğüm en “uzak” ortama sahip yerlerden birisi. Hayıtbükü’nde “
Ogün’s” isimli bir pansiyon var ama biz Datça’da kalıp, dolmuşla günübirlik gittik Hayıt’a. Yattığım kumdan çektiğim fotoğraf işte şu:
Gitmeden evvel kuaförüme gidip artık mordan başka her renge benzeyen seyrek gölgelerimi yenileteyim dedim. Ve kuaförümden kocaman bir fırça yedim. “Koca kız oldun, evli barklı kadınsın artık, vazgeç şu morlardan yeşillerden!” dedi. Ehe, “evli barklı kadın” sözüne hala gülmemden kelli, “tamam” dedim, “nasıl istersen öyle yap ama unutma ki koyu kahve boyaya gelirim yarın!”. Sonuç, saçlarımda çook seyrek kumral gölgeler.. Hadi dedim yaz saçı olsun, bir süre kalsın. Tatilde bronzlaşınca filan da gözüme o kadar kötü gözükmedi. Ama kışa doğru tekrar mor, bakıciiz.
Datça’da günlük gezi turlarına da katıldık. Bu fotoğraf Dilek mağarasından.. Şapkayı tanıdınız mı? Taktım kendisine. Teknenin üzerinde askılı elbise üzerine bolero, onun üzerinde gözlük, şapka ve spf50 koruyucu kremler.. Hayır japon değilim, sadece güneşten korunayım dedim. Omuzlarım ciğer gibi olsun istemedim. Tüm bunlara rağmen *sadece yüzerken* bile afrikalı ten rengine ulaşmayı 2 günde başardım. Yoksa bu kıyafetle birini takip eden manyak bir ajana benziyordum :P
Akvaryum koyunda bu yatı gördüm:
Kendisi tatyana’ymış. Fotoğrafta küçük gözüküyor ama bizim tur teknesinin yaklaşık 50 misliydi. Ben böyle ihtişamlı birşey görmedim arkadaş. Insanlar keyif olsun diye böyle birşey alıp içinde tatil yapıyorlar. Miçoluk yapan bir arkadaşıma sordum, “olm kaç paradır bu, bi trilyon filan mı?” diye.
Gülerek cevap verdi, “dalga mı geçiyorsun, şu guleti bile 2 trilyona yapıyorlar, bu 5’ten fazladır”, dedi. Açıkta kalan ağzımı kapatamadım. Tey tey tey.
Tatile giderken evde her kıyafetimle gidecek fiks bir oje sürdüm, jokerim
OPI Chick Flick Cherry. Üzerine de Sally Hansen Double Duty top coat geçtim. Bu fotoğraf tatilin 6. Gününde. Ojelerin parlaklığı geçti ama beni az hasarla idare ettiler. Kaliteli oje & top coat almayı bu yüzden seviyorum. Suya girip çıkmaktan buruş buruş beyazlayan etler de cabası. Oje fotoğraflarını hep ofiste çekiyordum, buyrun size tatil Makyaj Çantam’ı, uzanmışım kumlara, güneş damlar tenime:
Iskelede otururken şu siyah balıklar dibimden geçti durdu. Hatta bir ara ayaklarımı sallamıştım, sabretsem kesin ayaklarıma da dolanacaklardı. Sadece bu yaramazı bir karede yakalayabildim, hızlı yüzüyor meretler:
Bütün bir tatil boyunca INGLOT jel eyeliner’ım, UD De-Slick Spreyim ve MAC dazzleglass’larımı elimden düşürmedim. Tatilde makyaj düşünüyorsanız ne yapın ne edin sıcak ve tere en iyi dayanacak ürünleri seçin.
Ben denize giderken bile gözümde mascarasız olarak inglot jel eyeliner vardı ve akmadı!!!
Bu arada insan dünyanın en güzel yerine de gitse, döndüğünde kendi evi cennet gibi geliyor. Dün eve girdiğimde otelin nemli yerleri yerine yumuşacık halılarıma basıp, kendi mis yatağımda uyuyup, ocağımda çay demlemek ilaç gibi geldi.
Bu da böyle bir konu dışı yazısı olsun. Yarın size tatilde kullandığım güneş koruyucu ürünlerden bahsedeceğim.
Bu sıcaklarda tatil yapamayanlara sabır, evde zaman geçireceklere serin bir köşe, benim gibi ofis rutininde kalacaklara klimalı ortamda oldukları için en azından bir rahatlama, tatile çıkabileceklereyse iyi eğlenceler diliyorum. Yarın görüşürüz!