Makyaj Çantam - Makyaj - Kozmetik - Makyaj Blogu ve Makyaj - Güzellik 2016 Trendleri

Şurada bahsettiğim INGLOT ojenin tırnakta duruşu işte böyle. Chanel Mint Green'i andırıyor diye almıştım ben bu ojeyi. Bu oje Chanel mint Green gibi mat değil, yaldızlı bir yapısı var ama yine de yeşil trendine uygun işte. Hem de Chanel gibi 80 lira değil en azından :)

Kısa tırnakta hoşuma gitti duruşu. Mat nane yeşili değil de, sarı yaldızlı yağ yeşili diyebilirim size.

Numarası 319, INGLOT mağazaları'ndan temin edebilirsiniz beğendiyseniz.

Fotoda iki kat INGLOT 319 oje üzerine tek kat Sally Hansen Double Duty oje top coat'u var.

Hoş bir renk, sevdim!

Neşe iheartredcherry.com sitesinden alışveriş için benden yardım istedi. Açıkçası bu siteden daha önce alışveriş yapmadım, ismini de ilk kez duyuyorum ancak işte hızlı bir yol gösterici olsun.

Unutmayın ki internetten alışveriş her zaman için bir risktir, ve Makyaj Çantam.org yapacağınız alışverişlerden sorumlu değildir. (Yasal Uyarı)

Önce beğendiğimiz ürünleri BUY NOW diyerek sepete atıyoruz.

Daha sonra seçtiğimiz ürünler sepette görüntüleniyor. Eğer alacağımız başka ürünler varsa vazgeçip CONTINUE SHOPPING'e tıklıyoruz. Eğer tamamsak, aşağıdaki bilgileri doğru ve eksiksiz olarak dolduruyoruz.

Ülkemizi seçiyor, posta kodumuzu doğru olarak giriyor, bu bilgileri girdikten sonra RECALCULATE butonuna tıklayıp shippinh fiyatlarını görüyor ve tamamsak CHECKOUT butonuna tıklayarak ödeme kısmına geçiyoruz.

Bu bölümde üyeysek giriş yapmamızı, üye değilsek üye olmamımızı veya üye olmadan devam etmek isteyip istemediğimiz soruluyor. Üyeyseniz bilgilerinizle giriş yapın, değilseniz üye olun. Yok istemiyorum diyorsanız üye olmadan devam edin ancak bu durumda site sipariş takibinizi yapmayacaktır!

Bu adımı üye olup ya da olmadan aştığımızda aşağıdaki bilgiler ekrana geliyor. Eğer üye girişi yaptıysanız bu alanda adres bilgileriniz gözükebilir. Eğer yoksa yeniden girin. Adresi doğru girin çünkü ürünleriniz bu adrese gönderilecek!

İşiniz bittiğinde CONTINUE tuşuna tıklayın. Sonrasında gelen ekranda istediğiniz shipping türünü seçin, shipping adresinizi kontrol edin, eğer yanlışsa geri dönüp düzeltin. Eklemek istediğiniz yorumlar varsa aşağıdaki kutucuğa yazın ve CONTINUE tuşuna tıklayın!

Bir sonraki sayfada girdiğiniz bilgiler ve istek kutucuğu tekrar gözükecek. Her şey doğruysa devam etmek için CONTINUE tuşuna tıklayın!

Aşağıda gelen ekranda tüm bilgilerinizi kontrol edin, kullanım koşullarını kabul etmek istiyorsanız tik koyarak işaretleyin ve CONFIRM ORDER 'a tıklayın.

Bu adımdan sonra PAYPAL sayfasına yönlendirileceksiniz. Paypal kullanıcı adınız ve şifrenizle oturum açın. Ödeme yaparken shipping adresinizle aynı adresi girmeyi ve ödeme yaptıktan sonra "return to merchant" diyerek redcherry sayfasına gitmeyi ihmal etmeyin.

Keyifli alışverişler.

NOT: Paypal ile ilgili hiçbir fikriniz yoksa, google'dan aratarak nasıl üye olabileceğinizi öğrenebilirsiniz. Güzel anlatan siteler var şurada ve şurada.

Bu ürün de benim gözdeleşmiş Dermalogica’larımdan. Şimdi öncelikle devamlı okurlar için bir not, biliyorsunuz ben yağlı ciltliyim ancak cildim nasıl diyeyim, biraz değişken. Aşırı soğuk havalarda belli bölgeler çok fazla kuruyup kızarabiliyor, ben de böyle dönemlerde daha hassas ciltlere uygun cilt bakım ürünlerine yatay geçiş yapıveriyorum hemen.

Dermalogica Ultracalming Cleanser, mevsimsel koşullardan dolayı hassaslaşan ciltlere önerilen bir ürün. Benim de acil durum fonum diyebilirim. Aşırı sıcaklarda yüzüm soyulduğunda veya aşırı soğuklarda pütür pütür olup kızardığında bu ürüne geçiyorum hemen.

Geçtiğimiz iki haftadır havalar aşırı soğuktu, Izmir’de bile! Haliyle benim burun etrafındaki alanlar ve yanaklar tahriş oldu ve kıpkırmızı oldu! O kadar soğuktu ki her zaman kullandığım ürünler bana ağır geldi.

Dermalogica Ultracalming Cleanser’a geçtim hemen ve sonuç yine her zamanki gibi mük-kemmel! Cildi yumuşatarak temizliyor, kremsi kıvamda, köpürmüyor fazla.

Ben bununla temizledikten sonra gülsuyu ile yüzümü silip, sonrasında yine şurada anlattığım Dermalogica Soothing Protection Spray’i uyguluyorum. Hala cildimde kuruluk varsa, bu soğuk havalarda normalde kullandığım matifying nemlendiriciler yerine, Body Shop E vitaminli serinin kremlerini kullanıyorum! Bu arada resimdeki ürün tam boy değil, ben ufak setlerden alıyorum daha ucuza geliyor!

Soğuklar, beni siz tükettiniz.

Küçük bir not >>> Sevgili okurlar, bu ara biliyorum ki maillerinize/sorularınıza ve yorumlarınıza hiç cevap vermiyor veya çook geç cevap veriyorum. Lütfen kusuruma bakmayın ama iyi bir bahanem var. Traş Çantasıyla evli olan Makyaj Çantası :) birikimlerini değerlendirip, hazır kredi faizleri düşmüşken bir ev almaya karar verdiler ve bu hafta tapu işlemlerini bitirdiler! Önümüzdeki süreçte beni ev toplama, taşınma, yeni eve yerleşme, o eve telefon/internet bağlatma gibi sorunsallar beklediğinden, bu ara pek yeni yazı ve ve feedback göremeyebilirsiniz. Lütfen sizi unuttum sanmayın olur mu ;) Umarım Şubat sonu her şey yoluna girmiş olacak bizim için.

Allah herkese ev ve borcunu ödeyebilecek sabır nasip etsin diyorum son olarak. Biz 10 yıl süre ile konut kredisi aldık, bundan sonra pek alışveriş yazısı göremeyebilirsiniz, zira makyaj çantam fermuarını çekecek ;) !

Bu ürünlere nasıl olsa herkes biliyordur diye pek yer vermiyordum ama özellikle son dönemlerde likit eyeliner önerisi isteyen çok okur oldu.

Efenim şimdi ben genelde bu eyeliner çeşidini pek tercih etmem. Neden diyecek olursanız, jel/krem eyeliner’lara alıştım alışalı, bunların yüzüne pek bakmıyorum. Ama elbette ki ayrıca bir fırçayla, kuruma derdiyle vb uğraşamam diyorsanız, bu tipteki klasik likit eyeliner’lar işinizi görecektir.

Nedir?

- Genellikle gözüstüne {altına da olabilir ama göz içine kullanılmasının çok sağlıklı olduğunu düşünmüyorum ben!} çekilen likit formda, mürekkep kıvamlı eyeliner’dır (a.k.a liquid liner).
- Klasik renklerde satılır genelde. Siyah, kahve, lacivert, son dönemlerdeyse simli alternatiflerini piyasada bulabilirsiniz. Bunlarda genelde çokçok fazla renk çeşidi olmaz.
- Mürekkebimsi kıvamlarıyla dayanıklıdırlar ve kapağını iyi kapatırsanız kolay kolay bozulmazlar.
- Pin-up Look denilen şu kıvrık ince uçlu eyeliner görüntüsü genelde bu tarz ürünlerle veriliyor.

Ben bu tarz likit eyeliner’lara iş gelince, her markadan ürün kullanmaya tırsıyorum. Çok mürekkebimsi oldukları için, duyulmadık & ucuz markaların içine allah ne verdiyse koyma olasılıkları beni korkuttuğundan, likit klasik eyeliner’da mutlaka The Body Shop’u tercih ediyorum. En azından nereden alındığı, verildiği belli. Bu eyeliner’ın bende siyahı da var ama kahverengisini fotolayayım dedim.

TBS Liquid Eyeliner içerisinde bulunan maddeler de şunlar >>>

Water, Propylene Glycol, Triethanolamine, Sclerocarya Birrea (Marula) Oil, Citric Acid, Magnesium Aluminum Silicate, Stearic Acid, Isopropylparaben, Butylparaben, Isobutylparaben, Tocopherol, Glyceryl Stearate, Xanthan Gum, Cellulose, Hectorite, Tocopheryl Acetate, PVP, Ascorbyl Palmitate, Iron Oxides.

Swatch & Detay

Çıkarması zor olduğu için bu sefer kağıtta karşınızdayım :) İnce ya da kalın her türlü çizgiyi çekebiliyorsunuz:

Uzun süre önce aldığım ve hep yer vermeye niyet edip atladığım bir ürünle karşınızdayım: MAC Glimmershimmer.

Bu ürünü MAC’i yeni tanımaya başladığım zamanlarda almıştım, ilk başta ne yapacağımı bilemesem de sonradan makyaj konusunda bilgi birikimim artınca, bu ürün de çok hoşuma gitmeye başladı.

Nedir?

Bu ürüne, pompalı ufak bir şişede yer alan, temelde bir sıvı aydınlatıcı & parlatıcı demek yanlış olmaz sanıyorum. Nasıl isterseniz o şekilde kullanabileceğiniz şekilde bir ürün, yaratıcılığınıza kalmış yani. Ben fazla yaratıcı değilimdir, o yüzden birkaç basit yöntemle bu ürünü severek kullanıyorum.

Nasıl?

- Nemlendiriciye karıştırarak, hafif bronz & ışıltılı bir görünüm elde etmek için, makyaj yapmayacağım zamanlarda elmacık kemiklerine ve göz dışındaki C alanına.
- Nemlendiriciye karıştırmadan, parmak ucuyla belli belirsiz allığın kenarına, aydınlatıcı olarak.
- Nemlendiriciye karıştırarak dekolte, omuz bölgesine, gece gezmelerinde ışıltı, parlaklık ve bronzluk vermesi amacıyla.
- Fondötene çok çok az bir miktar karıştırarak, fondöteni ışıltılı hale getirmek için.

Swatch & Detay

Ürünün ilk fotoda büyük göründüğüne bakmayın, sadece 7mL. Ikinci fotodan da görebileceğiniz gibi avuçiçimde yer alan minicik bir şişe. Ama aslında bu kadarı bile fazla. Ben 1 yıldır kullanıyorum daha hala bir azalma bile olmadı çünkü yarım pompa sıkarak çok çok az alıyorum üründen. Fazla sıktığınızda çok parlama & renk verebileceğinden o şekilde kullanmayı sevmiyorum.

İşte aşağıdaki fotoda ürünün tüpten ilk sıkılmış hali, bir parmak darbesiyle dağıtılmış hali ve en son tene yedirilmiş hali. Bendeki renk Ritzy!

Elbette kreme, nemlendiriciye veya fondötene karıştırdığınızda çok daha belirsiz oluyor, bu şekilde disko topu gibi dolaşabilirsiniz :P

Not1: Kozmo’cum da değerlendirmişti bu ürünü, şimdi hatırladım, onun değerlendirmesi için buraya TIK!

Not2: Bu ürünü saça filan kullananlar da var ancak ben denemedim, araştırıp deneyen varsa beri gelsin!

Birkaç yeni INGLOT cicim var :)

Şu yeşil ojeyi Chanel'e benzediği için sevdim itiraf ediyorum :)

INGLOT jel eyeliner'lara bayılıyorum, bu moru da bir "mor freak" olarak koleksiyona eklemesem olmazdı.

Ve en son olarak, bu kirpikleri takmak ve fotoğraflamak için sabırsızlanıyorum ;)

Yakında karşınızda efenim, keyifli Pazar'lar!

Nedir?

An ultra-calming spray formulated with Dermalogica's Anti-Ozonate Complex to protect skin form reactive ozone while active botanicals immediately reduce irritation, redness and inflammation.

Hassaslaşmış ciltlere rahatlıtıcı ve nemlendirici etkisi olan çok süper bir spreydir {bence!}. Kızarıklıklara ve cilt hassaslaşmasına iyi geldiğini iddia eder. Benim cildime yarayan bir ürün oldu. İçerisinde birçok meyve özü filan var, epey faydalı görünen bir ürün.

Nasıl?

Nemlendirici öncesinde kullanılması tavsiye ediliyor. Ben kışın cildim çok hassaslaşıp kızarıklıklar gösterdiğinde, ve yazın bronzlaşıp, ağır nemlendiricilere tahammül edemediğimde bu ürünü kullanıyorum.

Hatta bazen sıvı sabunlardan ellerim gerildiğinde ellerime bile sıkıyorum bu spreyden.

Ne yapıyor?

Anında cildiniz suya kavuşmuş gibi rahatlıyor.
Düzenli kullanımda cildin tahriş olmasını engellediği için kırmızılıklarda da azalma oluyor.
Nemlendiriyor.

Nereden?

Ben ucuz olduğu için Strawberry’de deneme boyunu set içinde almıştım. Bu aynı setten 2. aldığım partiden çıkan ürün. Memnun kaldım, bitince TEKRAR ALIRIM. Dermalogica ürünlerini satan yetkili eczanelerde de tam boyunu bulabilirsiniz.

Imge’cim ve SheWolf beni mimlemişler sağolsunlar. Bir mim sever olarak vakit kaybetmeden cevaplayayım dedim.

Kendimizle ilgili 7 ilginç bilgiyi paylaşmak ve şu fil fotoğrafını paylaşmak mimin kuralıymış :) İlginç birisi olduğumu düşünmüyorum ama hadi bakalım düşünelim..


1) İngilizce öğretmeniyim ama alanım dışı bir pozisyonda alakasız bir iş yapıyorum. Aynı zamanda mesai saatlerim dışında ingilizce öğrencilerini çalıştırıyorum, yaklaşık 10 tane blog ve sosyal medyanın farklı projelerinde farklı isimlerle yazıyorum. Okuduğunuz bloglardan herhangi biri olabilirim. Ben, her yerdeyim! : ) Tek hayalim internet aleminde yer almak ve iz bırakabilmek!

2) Make up freak olduğumu çevremden mümkün olduğunca gizli tutmaya çalışıyorum ancak insanlar bir şekilde öğreniyor, öğrendikten sonra da yakamı bırakmıyorlar ;) Blogda bilgi paylaşımı bana zevkli gelse de, bazen gerçek hayatımda insanların bitmek tükenmek bilmeyen sorularını yanıtlarken yoruluyorum :/ Ve – hayır! Defalarca soruldu, Makyöz değilim (haşa!), güzellik uzmanı hiç değilim, PR ajansı sahibi değilim! Sadece kozmetik dünyasını ve makyaj malzemelerini seven, bir şeyi kullanmadan önce araştıran, bilgi sahibi olan, öğrendiklerini not ederek paylaşan iyi bir öğrenciyim!

Kendim makyaj manyağıyım ama her gün makyajlı gezmiyorum! Hatta bazı günler allık, ruj ve rimel dışında hiçbir şey sürmüyorum yüzüme! Yine de yaşlandığımda, kırmızı rujunu sürüp gezinen kokoş teyzeler gibi olacağım sanırım!

3) Hayatta beni en çok mutlu eden şeylerden birisi sağlıklı olduğumu bilmek, buna şükretmek, pijamalarımı çekip, bir bardak taze çay, kızarmış kıtır ekmek ve beyaz peynir yemek!

4) Bu blogu okuyanların bazıları beni çok zengin zannediyor, aslında son derece standart, ortalama bir insanım. Dolmuşta, “pardon bi üsküdar uzatır mısınız?” diye sorduğunuz kadınım belki de. Fakat sahip olduğum her şeye kuruş kuruş kendi paramla sahip oldum. Şu hayatta kimseden bir beklentim olmadı. Hiçkimse bana sahip olduklarımı almadı. Hayata daha üniversitede beş parasız bir öğrenciyken, alt sınıfların ödevlerini yapıp, fotokopicilerden çeviri alarak başladım. Şu an da ortalama bir işte çalışıyorum, çok şükür! Insanın enerjisi oldukça çalışması gerektiğini düşünüyorum. Evliyim, çocuksuzum, çocuğum olana dek varolan tüm enerjimle çalışmayı planlıyorum.!

5) Tam bir paranoyağım. Başım ağrısa ölüyorum zannederim. Geceleyin bir tıkırtı gelse “soyuluyoruz kalkın” diye ortalığı vesveseye veririm. Midem ağrısa göbeğim düşecek sanırım, gözüm kararsa besmele çekerim. Çok korkak ve paranoyağım. Gölgemden bile korkarım. Şundan 2-3 yıl öncesine kadar hava karardıktan sonra tek başıma sokakta eve dönerken bile korkardım, yeni yeni korkularımı yenmeye başladım.

6) 13 yaşındayken uzun bir süre yazları garsonluk yaptım. Ihtiyacım olduğundan değil, iş öğrenmek için. Sabahtan coca cola dolaplarına şişeleri dizerken boyum yetmezdi, dolabın içine düşme tehditi anlatırdım. {eskiden kullanılan derin, içecek dolaplarından bahsediyorum}.Bu sayede halen tek tepside bir sürü tabak taşıyabilirim. Iyi de mark bahşiş alırdım aklıma geldi bak şimdi : )

7) Ilk bilgisayarım Macintosh LC III idi. Ilk kullandığım program Claris Works’dü. Ikinci bilgisayarım Asus Pentium II bir laptop’tı ve çok havalıydı (laptop’ların beş kilo olduğu zamanlardan bahseditorum!}. Ilk kullandığım Windows programları; ICQ, mIRC, Internet Explorer, FrontPage {eskiden herkes kendine FrontPage ile kişisel web sayfası yapardı} idi. Sanal dünyada varoluşum, mIRC server’larında #beginner kanalında @ olarak başlamıştı. Yıllar sonra da web 2.0’da yerimi aldım ;)

Bunlar benim tuhaf özelliklerim. Kurala göre başkalarına da bu mimi paslamam gerekiyor.
İşte kafalarına talih kuşu konanlar : )

Polsera
Life with Hello Kitty
Caramel83
Yıldız
Çilli
Kara Kitap
Cool Cookie


Ödülü alanların, yukarıdaki fotografı yayınlaması, kendi hakkında 7 ilginç şey yazması, 7 kişiyi linklerini vererek ödüllendirmesi ve kendini ödüllendireni belirtmesi gerekiyormuş.

Bu makyajı ne zamandır yayınlayacağım ancak fırsat bulabildim. NARS Eurydice Duo'yu Pumpkin'de görüp çook beğenmiştim. O sevmediğini söylemişti ama benim Eurydice'a olan sevgim baki kaldı ;)

Göz çevresine Lancome Effacernes kapatıcı, far bazı olarak MAC Painterly Paint Pot.

Göz pınarına ve kaş altına Stila Wheat, göz 1/3 bölgesine MAC Deception ve MAC Black Magique karıştırılarak sürüldü. Crease (kaş kemiği hizası) bölgesine ise NARS duo gri tarafı, hemen altına da NARS duo mor tarafı.

MAC Blacktrack Fluidline üst kirpik dibine sürdüm. Alt & üst göz içine MAC Smolder göz kalemi, alt kirpik diplerine NARS Eurydice duo karıştırarak sürdüm.

Lancome Fatale rimel sürdüm. Kaşlarımı MAC Brow Set Beguile kaş boyası ve MAC Smoke & Mirrors far ile boyadım.

Biraz iddialı oldu ama çok beğendim ben bu renkleri.

Sevgili Nilgün Kryolan ürünlerini kullandığını belirtmişti bıraktığı bir yorumda. Ben de ne zamandır merak ediyordum, kendisinden bir yazı yazıp yazamayacağını rica etmiştim. O da beni ve okurlarımı kırmadı ve KRYOLAN ürünleri ile ilgili bir yazı hazırladı. Benim gibi KRYOLAN ürünlerine heves ettiyseniz, Nilgün'ün yazısına uçup ışınlanmanızı öneririm. Nilgün'ün yazısı için buraya bir tık! Çok teşekkürler Nilgün!

Bilmeyenlere minicik bir not: Kozmetik ürünlerde HD lafının neden kullanıldığını hiç düşündünüz mü? Hollywood trendi olarak da bilinen HD makyajın amacı, cildi kusursuz ve olduğundan genç göstermek. HD ürünlerin içine ışığı yansıtan ve cildinize kusursuz bir bitiş sağlayacak maddeler konuluyor. Bu özellik, fotoğraf çektirme, TV çekimleri vb gibi konulardaki makyajın iyice kusursuz görünmesini sağlıyor. Bu sebeple birçok marka HD line’da ürünler piyasaya sürüyor.

Size anlatmaktan inanılmaz keyif alacağım bir ürünle karşınızdayım kızlar: Make Up For Ever HD Foundation. MUFE markasını JustMakeup & Pumpkin ikilisinden öğrenmiştim. Biraz araştırıp, forumlara da dalınca, MUFE’nin ne kadar profesyonel ve güzel ürünleri olduğunu öğrendim.

Öğrendim öğrenmesine de, MUFE maalesef TR’de satılmıyor. Hatta TR’ye gönderim yapan sitelerde bile olmuyordu. @JustMakeup sağolsun onu da bizim için buldu.

Fakat ben bazen o kadar kararsızlaşıyorum ki, ürünlerde fiyatlar da yüksek olunca, “ay şu renk mi, ay bunu mu alsam, ay shipping’i çok tuttu vb.” endişelerinden bir türlü sipariş veremiyordum.

Justmakeup bir zevk-i şahanelik yaparak bana bu cici fondöteni hediye etti. Çok teşekkür ediyorum tekrar, bir kozmokoliğin makyaj malzemesini hediye etmesinin ne büyük bir fedakarlık olduğunu bilirim : )))) Bu sayede benim de artık bir MUFE fondötenim oldu, artık gözüm açık gitmem :P

JustMakeup bu fondöteni şurada yorumlamıştı. Üzerine söyleyecek çok fazla birşeyim yok aslında ama benim cilt tipim onunkinden farklı o yüzden ben de iki kelâm çiziktireyim dedim.

Öncelikle bendeki fondöten 153 numara. Cilt rengim Light Medium. Bu yüzden bana acık koyu gelmiş olsa da, kullanmayacağımı düşünmedim hiç. Yüzüme sürerken içine acık Shiseido su bazlı nemlendiricimden karıştırıyorum, üzerine de Laura Mercier Transculent Setting Powder geçtiğimde gayet cildimle aynı renk duruyor. Ama bir daha alacak olsam bir ton açığını alırım eğer bunu bitirebilirsem.

> Oil-free {yağsız!}

> Kapatıcılığı bana baya iyi geldi, orta sınıf. Gerektiği kadar kapatıyor, uygulama resminde de göreceksiniz az sonra. Benim gibi tekrar eden gözenek sorununuz varsa, ürün altına diğer fondötenlerde de olduğu gibi Clinique Pore Minimiser tarzı bir ürün kullanabilirsiniz.

> Ürünün çok az miktarı tüm yüze fazlasıyla yeterli! Yani tam bir kez pompaladığımda çıkan miktar bile tüm yüzüme fazla geldi. Bir yarım basışta çıkan miktar tüm yüzü örtüyor. Bu bağlamda uzun süre bitmeyecek bir ürün.

> Çok kalıcı, inanılmaz şaştım kaldım hatta. Diğer kullandığım fondötenler kalıcılıkta bu ürünün yanından bile geçemez. Şöyle söyleyeyim, bileğime foto çekmek için sürdüğüm ürünü cleansing oil ile silmeye üşendim, jelle yıkayıp tonikle sildim, GENE DE TAMAMI ÇIKMADI!!!!!! Ve bütün gün kolumda o sarılıkla gezdim. Akşam cleansing oil’le yıkayınca o zaman çıktı :), kalıcılık ve dayanıklılık arayanlara duyrulur!

İşte adım adım bilekte uygulama, ilk fotoda çıplak bileğimdeki damarlar fondötenin kapatıcılığını görme ölçünüz olsun. Bileklerimin içi çok beyaz, fondötenin rengi baya koyu durmuş yanıltmasın bu arada:

Bu da bonus olarak size yanak fotoğrafı. Pembe ile işaretlediğim alan MUFE fondötenli alan. Diğer kısımlarla normal çıplak tenim. Fondötenin altında gözenek kapatıcı, makyaj bazı, üzerinde pudra etc. yok, direk ürünü görmeniz açısından:

{evet, gözeneklerimin korkunç olduğunu biliyorum. Düşünün bu azalmış hali, gözenek sıkılaştırıcı 3 ürün birden kullanıyorum ona rağmen burnumun etrafındaki bu bölge sorunlu :( Bir de soranlar oluyor, genellikle bu tarz fotoları 1cm makro lens ile çekiyorum.}

Son not >>> Bu ürün meraklılarını son derece tatmin edecek bir ürün!

Golden Globe 2010’da ünlüler yine geleneksel hava atmalarını gerçekleştirdi. Elbiseler, makyajlar gırla gitti. Benim hepsini birden yazmam mümkün değil, o yüzden ilgimi çeken bir kaç ünlünün makyajına yer veriyorum.

Nicole Kidman’da bu ara bir problem var, bu kadar güzel bir kadın makyajıyla nasıl bu hale getiriliyor anlayamıyorum. Belki de fotoğraflarda böyle çıkıyordur ama allığına allah aşkına bir bakın. Makyajında Chanel ürünleri kullanılmış. Dağılmış görünen allığı ise CHANEL Powder Blush in In Love.

Christina ablada bu sene bir Helin Avşar havası görüyorum :P

Şaka bir yana bence en sade ve güzel makyajlardan birisi ona ait, ben makyajın “ben buradayım” diye bağırmayanını beğenirim. Kirpikler, ruj, doğal bir allık, evden hoop çıkıvermiş gibi. Beğendim! Bu arada söylemeden geçmeyeyim Christina’nın bu makyajında NARS kullanılmış! NARS makeup primer ve NARS nemlendirici sürülmüş, sonrasında Firming fondöten ve Pressed Powder Eyes sürülmüş. Gözlerinde far olarak NARS fanatiklerinin çoktan bildiği INDIA SONG, CORDURA DUO kullanılmış. Mascara’sı ise, Just Makeup’ın bizlere gösterdiği ve benim çook beğendiğim Larger Than Life Mascara kullanılmış. Eyeliner’ı ise Stylo {bunu da H & H yazmıştı tıktık}.

Allık olarak Orgasm Illuminator {yeniiii çıkacak!}, Malaysia Multiple Bronzer, Mata Hari ve Nico karıştırılmış. Ruju ise Niagara.

Sandra Bullock her zamanki klasik makyajıyla karşımıza çıkıyor. Söylenecek fazla bir şey yok. Makyajında Chanel ürünleri kullanılmış. Göze çarpanlar Violine eyeliner, Chanel Tweed Rose allık ve Beige Felin ruj.

Drew Barrymore da kırmızı ruju ve sade makyajıyla kırmızı halıda salınanlardan. Onun makyajında Dior ve CoverGirl ürünleri kullanılmış. Öne çıkan ürünler Dior Skinflash Primer, DiorSkin Nude Foundation {buna dikkat!!}, COVERGIRL Simply Ageless Blush in Plush Peach. Tahmin edin rimeli ne? Cevap: COVERGIRL LashBlast Length Mascara ;)

Rujunu merak ediyorsanız o da şuymuş: Dior Addict Lipstick in Hollywood Rose #753.

Sıra geldi Jennifer Anniston’a. Her zamanki sağlıklı ve bronz görüntüsüyle boy gösteriyor. Saçları da fix gördüğünüz gibi. Bu arada ben elbise fotoları koymuyorum ama bence muhteşemdi J.A’nın elbisesi : ))))) Onun makyajı ile ilgili spesifik bilgi bulamadım ama Feline tarzı simsiyah göz kalemi, birkaç kat mascara, ve hafif bronz tonlarda bir allık tercih etmiş gördüğüm kadarıyla. J.A. fix zaten, “her gün görüntüsü” ile bir hoşluk yakalıyor.

Kate Winslet tek omuzlu elbise tercihlerine devam edecek gibi görünüyor. Neyse, elbiseleri moda bloglarına, işin uzmanlarına bırakalım, biz makyaja dönelim. Winslet’in makyajında Armani, Avon, Lancome ürünleri kullanılmış. Armani Luminous Silk Foundation {bunu da Just Makeup bize anlatmıştı}, Avon Be Blushed in Blushing Nude allığı, Jillian Dempsey For Avon Professional Kohl Eye Liner in Navy de kullandığı göz kalemi. Mascarası Lancôme Hypnôse, dudaklarında ise Lancôme L’Absolu Rouge in Rich Cashmere var.

Törene katılan daha bir sürü ünlü var.. Daha fazla bilgi ve fotoğraf için temptalia.com’a bakmanızı tavsiye ederim.

Koyu ve iddialı makyajları ne kadar sevsem de iş yerimde kullanamıyorum maalesef. Fazla iddialı kaçıyor. Bu yüzden genelde ofiste uçuk renkleri ve basit makyajları tercih ediyorum.

Resimde gördüğünüz sooon derece basit günlük bir makyaj.

Göz pınarı ve gözün 1/2'sinde NARS India Song, kaş altında NARS Tokyo, crease (kaş kemiği hizası) bölgesinde NARS Habanera var. Eyeliner olarak da MAC Fix+ ile ıslatılarak sürülmüş NARS jezebel ve India Song.. Tüm farlar bu paletten. NARS paletler gerçekten bana çok kullanışlı geliyor.

Tüm göz çevresinde kalın bir kat Lancome Effacernes ve gözüstünde MAC Painterly paint pot var.

Sadece tek kat Lancome Virtuose rimel var. Kaşlarım epey boyalı çünkü bu uzatma evrelerinde iyice şekilsizleşiyorlar. Bende kahverengi far ile kaşlarımı kontürleyip, sonra içini MAC Brow Set Beguile rengi ile güzelce boyayıp, işim bittiğinde iyice kaş tarağı ile tarıyorum. Böyle bir şey çıkıyor işte ortaya.

Bu güzellikleri yazın INGLOT’tan yaptığım alışverişte almıştım. Uzun süredir okuyanlar bilir, ben tam bir eflatun/mor manyağıyım. Mor şeylere inanılmaz bir zaafım var. Sadece bu sene içerisinde bile mor hırka, mor gömlek, mor ayakkabı, mor farın 53667324 tane tonu, mor ruj {höh!} gibi alışverişler yaptım :) Uzun lafın kısası, bu oje de o mor furyasından kalma.

Yaptığım iş itibariyle tırnaklarımı fazla uzatamıyorum, hemen kırılıyorlar, bu sebeple gayet normaller işte, bir özellikleri yok. Bir de ben manikür yaptırmam, çeşitli sebeplerim var diyelim. Yani ellerim bu yüzden son derece standart ve özelliksizdir.{küçük bir not: bir arkadaşım güzellikleriyle meşhur Rus kızlarının ellerini ve ayaklarını yumuşatmak için parafin kullandıklarından bahsetti. açıkçası çok merak ettim, aranızda bu konuda bilgisi olan varsa paylaşabilir mi?}

İşte gözlerimi alamadığım mor ojem. Rengi tuhaf bir numara, şişeden silinmiş, kutusunu bulursam oradan bakıp yazacağım. Mor severlere ithaf olunur :)

Markafoni’de geçen hafta John Frieda vardı.

Ben uzun bir zaman boyunca saç bakım ürünlerimi hep John Frieda’dan aldım. Şampuanlarından ziyade çeşitli amaçlı spreylerine bayılıyorum John Frieda’nın.

Özellikle John Frieda Frizz Ease Dream Curls Curl Perfector spreyi hayatımı kurtarıyor diyebilirim. Saçlarımda belli belirsiz dalgalar var, bazen bunlar ortaya çıksın istiyorum. İşte öyle zamanlarda saçım nemliyken bu spreyi sıkıp, elimle şöyle bir bukleleri çeviriveriyorum. Hopp öyle kalıyorlar.

Neyse işte seviyorum John Frieda’nın spreylerini. Indirimi görünce kendime iki adet sprey ve bir adet şampuan aldım.

1. John Frieda Brilliant Brunette Shine Release {Chocolate to Espresso} : Bu seri meşhur saç renklerine göre şampuan muhabbeti. Bu şampuanı daha önce kullanmadım, ilk kez kullanacağım. Saçımda şu an boya olmadığı için kendi saç rengime göre, yani koyu kahveye uygun olanını aldım. Bunun açık sarı, koyu sarı, açık kahve, kızıl vb. gibi varyasyonları da satılıyor.

2. John Frieda Frizz Ease Serum Finishing Spray Glossing Mist: Bu son kat bitiş spreyi. Saçın şekillendirmesi vb. bittikten sonra fısfıslıyorsunuz. Hafif bir parlaklık veriyor. Şu ara saçlarım çok matlaştığı için bunu alıp deneyeyim dedim. Aslında AVON’un parlaklık veren spreyini kullanacaktım ama aylardır kataloğa girmeyince vazgeçtim!

3. John Frieda Luxurious Thickening Blow Dry Lotion: Bu fön öncesine uygun bir ürün. Saç nemliyken sıkılıyor, hacim kazanmasını sağlıyor ve fönün sıcaklığından gördüğü zararı aza indirgemek amacıyla tasarlanmış.

{Markafoni'ye hala üye olmadıysanız info{at}makyajcantam.org mail adresine davetiye konulu bir email gönderirseniz size davetiye yollarım! Keyifli alışverişler! }

E-anne.com sitesinin yazarı arkadaşım Fadime güneş lekeleriyle karşı mücadele ediyor. Dermatoloğu günlük olarak mutlaka iyi bir güneş koruyucu kullanması gerektiğini söylemiş. O da La Roche’un bu ürününü tercih etmiş. Arkadaşımın yorumlarını sizle paylaşıyorum, sorularınız olursa bu yazıya yorum olarak girerseniz ona iletirim.

Yorumun ve ilgin için teşekkürler E-anne ;)

Sephora Too Faced makyaj kitlerinde indirim yapınca, sadık Makyaj Çantam okurlarından Gökçe, bu aşağıdaki paleti Too Faced standından kapıvermiş. Bloglarda fotoğraflarını gördüydüm, yakından da görmek pek hoşuma gitti, ben de sizin için Gökçe’nin Sephora ganimetini fotoğrafladım.

Paletcağzımız iki katlı, alt katından lip gloss, ruj ve allık kompartımanı çıkıyor. Üst katında ise 8 tane far var. Kapacağında da bir adet aynası var. Seyahat veya çantada taşıma durumları için gerçekten pratik bir ürün, zira kendisi sigara paketi büyüklüğünde!

Farların miktarı toplamda 6.56 gram, lip glossların toplamı 1.96 gram, allık ise 3.01 gram geliyor.

Bu gördüğünüz palet Sephora indiriminden 30 liraya alınmış.

Benim Fikirlerim:

-Çalışanların çantaya atıp çıkması için çok pratik on tane ayrı ürün taşımaya gerek kalmaz.
- Ancak farlar pek pigmentli değil ve mutlaka ıslatılmak istiyorlar aksi halde minik glitter’lar ve tozlar yüzünüze sıçrayabilir.
- Allığın rengi müthiş.
- Lip glosslar belli belirsiz renk veriyor.

Farların swatch’ları aşağıda, lip gloss swatchlarını da çektim ama benim ten rengimde fotoda hiç belli olmayınca yayınlamaktan vazgeçtim.

Şimdi baştan belirteyim bu nemlendirici benim cilt tipime uygun değil. Kendisi kuru ciltler için termal içeriği bulunan yoğun bir nemlendirici krem. Bakalım Biotherm bu krem için ne demiş bize?

Her bir kavanozda 5000 litre zenginleştirilmiş suyun karşılığının yer aldığını söylüyor. Bu ne demek, güçlü bir nemlendirici demek! Fakat bu ürün cilt tipime uymadığından, ben de kuru ciltli bir arkadaşımdan kremi 1 ay boyunca denemesini, bu süre zarfında başka bir ürün kullanmamasını ve sonuçları bana yazmasını rica ettim. Karşınızda arkadaşım E.’nin yorumları:

Ürünü ilk açtığımda kokusuna bayıldım. Benim için kozmetik ürünlerde güzel kokması büyük bir artı. Ürün tatlı bir şeftali kokusuna sahip gibi. İçiniz açılıyor sürerken. Eğer benim gibi kokuları seviyorsanız ürün size hitap edecektir ancak kozmetik kokularla aranız yoksa koku sizi rahatsız edebilir.

Çoğu kuru ciltler için olan kremlerin yaptığı gibi ürün cildinizde vazelin gibi kalmıyor, hemencecik emiliyor ve ardında çok güzel bir yumuşaklık
ve koku bırakıyor. Biotherm nemlendirici kremi Iraz’ın bana verdiği 20 ml’lik tüp bitene kadar kullandım. İdareli kullandığım için 3 hafta idare edebildim. Bu süre boyunca şu soğuk havaya rağmen cildimde ekstra kuruluk olmadı, sabah ve akşam sürdüğüm krem nemlendirme ihtiyacımı karşıladı. Ürünü beğendim ancak satış fiyatını bilmiyorum, eğer çok pahalı değilse tekrar almayı düşünüyorum. Tekrar söylüyorum ürün çok güzel kokuyor :) Bu yazıyı buram buram cildimden kokusu gelirken yazıyorum :)

İşte arkadaşımın yorumları bunlar, eğer ürünle ilgili sorularınız varsa bu post’a yorum olarak girin, kendisine iletip cevaplamasını sağlarım ;) Aranızda kuru ciltli olup da bu ürünü kullanan varsa mutlaka yorumlarını yazsın!

Biotherm’den denemek için aldığım ürünlerden benim cildime en çok yarayan ürünlerden birisi bu oldu sanırım.

Biotherm Biosource Clarifying Lotion {ismine bakmayın kendisi bildiğimiz tonik demek!} normalden karmaya kadar olan ciltlere öneriliyor {Normal to Combination}. Benim cildim normalde yağlı olmasına rağmen, iş tonik kullanmaya gelince çok hassaslaştığından, genelde daha hafif tonikleri tercih etmeyi seviyorum.

{Misal Clinique’in yağlı ciltler için olan toniği bana hiç iyi gelmedi, fakat normalden karmaya toniği tam gelmişti!}

Bu sebeple bana bu tonik çok yaradı. {Bu formülün kuru ve yağlı ciltler için olanları ve diğer opsiyonları da var bu arada merak edenler için not olsun!}

Neden beğendim?

- Rahatsız edici bir kokusu yok, aksine belli belirsiz çok “taze” bir kokusu var.

- Kullandıktan sonra cildinizde herhangi bir kalıntı bırakmıyor, bazı markaların tonikleri böyle geride kalmış bir yapışyapışlık bırakabiliyor ki ben bu histen nefret ederim!

- Benim elimde 30ml x 2 = 60mL tonik vardı, 1 ay boyunca kullandım ve bu süre zarfında yüzüme başka markanın toniğini sürmedim. Yağlı karma ciltli olmama rağmen sivilcelerimde ve siyah noktalarımda bir artma olmadı, aksine son zamanlarda siyah noktalarımda gözle görülür bir azalma oldu.

- Gözenek sıkılaşması gibi bir durum olmadı, ekstradan gözeneklerim için bu süre zarfında başka bir ürün kullanmadım da.

- Cildimi kurutmadı, aksine ferahlattı.

Not: Sample ürünlerim bitti. Ciddi ciddi ürünün tam boyunua almayı düşünüyorum :D

Siz ne düşünüyorsunuz, aranızda Biotherm tonik kullanan var mı?

Sevgili Defev benimle ELF'ten aldığı cicileri paylaşmıştı. O maili atalı çok oluyor, ben ancak vakit bulup yayınladım. Hazır ELF'te free shipping varken alışveriş etmeyi düşünenlerin ilgisini çekebilir! Çok teşekkürler Defev, seni buralarda yine görmeyi isteriz ;)

En çok ilgimi ELF'in fırça temizleyicisi çekti. İşte Defev'in fırça temizleme solüsyonu ile ilgili yorumları:

Ben fırça temizleyicisi için sana ufak bir yorum yapayım.

Sanırım 250 ml. olan günlük, şu senin kullandığın inglot markaydı galiba o tarz birşey. Fırçaya püskürt, temiz bir yüzeye fırçayı sür, temizlensin. Kullanımı kolay. denedim, gayet iyi temizliyor ancak tek sıkıntısı parfümü:-( Kokusu çok yoğun ve bana fazla geldi. Gece temizlediğim fırça sabah hala parfüm kokuyordu:-( Sanki sen suyla seyreltme yapıyordun, belki bende öyle yaparsam kokusu hafifler.

Tekrar teşekkürler defev güzel yorumların için!

MAC Fix+ çok acayip bir ürün. Herkes farklı amaçlarla kullanıyor bunu ve kendisi son derece multi-fonksiyonel.

MAC kendisini “Skin Refresher / Finishing Mist” olarak tanımlıyor.

Şimdi bu yazımda ben sizi MAC Fix+’i nasıl kullandığımla ilgili bildilendireceğim. Bu yazdıklarım sadece benim uyguladıklarım. Siz başka kullanımlarını merak ediyorsanız ya da benim deneyimlerim umrunuzda değilse, bir zahmet Google amca’ya bakabilirsiniz.

Bir uzmana danışmadan bu önerileri kendi kendinize denemeyin {Yasal Uyarı}.!

Makyaj Çantam’ın MAC Fix+ Kullanımı

1) Farların rengini canlandırıp, dayanıklılığını arttırmak için:

Şimdi hani farlar sürerken toz toz oluyor sağa sola saçılıyor ve/veya renkleri palette capcanlıyken gözünüze sürdüğünüzde solgun duruyor ya. İşte bunun ilacı yine MAC Fix+. Far fırçanızı far tabağınıza bir güzel bandırıyorsunuz. Fırçanın ucuna pıtpıt vurarak fazlasını lavaboya atıyorsunuz. Sonra fırçanıza şöyle bir on cm uzaktan, tek bir fıs MAC Fix+ sıkıyorsunuz. Sonra farınızı bu şekilde uyguluyorsunuz. Fırçaya yeni far alıp fırça kurudukça tekrar tek fıs MAC Fix+ sıkabilirsiniz.

Sonuç: Capcanlı far renkleri ve toz toz olmamış göz makyajı. Bonus olarak da farın dayanıklılığının artması.

2) Farları eye-liner olarak kullanmak için:

Hani bazen öyle zamanlar oluyor ki beğendiğimiz farları eye-liner gibi incecik sürmek istiyoruz. {Benim şurada yaptığım gibi}. İşte bu durumda, alıyoruz eye-liner fırçamızı elimize, bir güzel eye-liner yapacağımız farımıza bandırıyoruz. Yine fazlasını alıp, uzaktan MAC Fix+ sıkıveriyoruz üstüne.

Sonuç: Tabakta solgun duran o far, hemencecik likit göz kalemi haline geliveriyor. Bir güzel çekiyoruz gözüstümüze veya altımıza.

Yalnız ben bu yöntemle elde ettiğim karışımı asla göziçime sürmüyorum!

3) Göz makyajını sabitlemek için:

Göz makyajımız bitti, önümüzde tüm günün koşturmacası var, istiyoruz ki makyajımız dayansın. Gözlerimizi kapatıp. Kol uzunluğundan MAC Fix+’i abartmadan birer fıs sıkıyoruz. Kurumasını bekliyoruz. {Aman gözünüz açık sıkmayın, gözünüz kapalı olacak, alerji filan yapar neme lazım!}

Sonuç: Makyajın dayanıklılığını ne kadar arttırıyor emin değilim, ama yine de psikolojik olarak kullanıyorum işte.

4) Yüz makyajını sabitlemek ve güzel bir biçimde makyajı bitirmek için:

Yüz makyajımız bitti, önümüzde tüm günün koşturmacası var, istiyoruz ki makyajımız dayansın. Hem de pudramız öyle yapay durmasın. Yine kol uzunluğundan MAC Fix+’i abartmadan birer fıs sıkıyoruz yüzümüze. Kurumasını bekliyoruz. {Aman gözünüz açık sıkmayın, gözünüz kapalı olacak, alerji filan yapar neme lazım!}

Sonuç: Makyajın dayanıklılığını ne kadar arttırıyor emin değilim, ama yine de psikolojik olarak kullanıyorum işte.

5) Gün içinde yüzü tazelemek için:

Aynen dördüncü maddede yaptığımız hareketi, gün içinde makyajınız bozuldukça yapabilirsiniz. Insanın görüntüsü tazelenir.

6) Makyaja başlamadan önce, nemlendirme/baz amaçlı:

Fix+’ın içinde gliserin olduğundan, yüz makyajınıza başlamadan önce, gözleriniz kapalı olarak şöyle hafifçe yüzünüze sıkar ve birkaç dakika beklerseniz de sonuçtan memnun kalırsınız. Ben bu yöntemi makyaj bazı kullanmak istemediğim zamanlarda uyguluyorum bazen.

Son bir not: MAC Fix+ oldukça uzun soluklu bir ürün. Kilitlenebilen kapağı sayesinde akma da yapmıyor.