Aylin ilk kitler piyasaya sürdüğünde benim sınavım vardı. Lütfen Seyhan, dedim, dağınık dikkatini topla, kitlere bulaşma.
Kitler bitti.
Hemen akabinde sınav salgın nedeniyle ertelendi. Ben kitsiz kaldım.
Aylar sonra Aylin ikinci kiti piyasaya sürdü. Bitmeden alabildim. Hem de iki arada bir derede, iki ayağımı bir pabuca sokmaya çalışırken.. hevesle..
Sonra, 45 gün önceden haber vermeleri gereken sınav tarihi açıklandı. 30 gün sonraydı.
Ben, yarım örgülerim, henüz elime ulaşmış kitlerim kala kaldık..
Örgülerimi kaldırdım. Aylin’in notunu gözümün önüne astım ve her hafta tozunu aldığım kitabımı çıkardım.
Kitler kaldı. Sınav bitti. Tatil bitti. Örgülerimi tamamlarım ama bir türlü kolajlara başlayamadım.
Birkaç kere çıkarıp baktım. Kafamda kurdum. Şöyle yaparım böyle yaparım bunu bunun altıma koyarım, dedim. Koymadım. Yapacağım kolajın kötü olması fikrine dayanamadım. Derken o alıntı beni sarstı.
Hangi alıntı mı? Tutunamayanlar’dan:
“ kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım. Kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.”
Geçtim masama. Aldım kitleri ve başladım karıştırmaya.
Nihayet yaptığımda, hoşuma gitti ☺️
Burada paylaşacak kadar hem de 😉