Yıllar yılı hatta şöyle diyebilirim ki çocukluğumdan bu yana hep bir el işi ile uğraşmışımdır. Doktor olduğumu ve hatta 2 çocuğumun olduğunu
öğrenenler genelde beni garipsemişler ve tuhaf olduğuma kanaat getirmişlerdir. Ama inanın öyle değil. Bu benim deşarj
olma yolum. Eğer bir şeylerle uğraşmazsam depresyona girerim biliyorum çünkü kendimi tanıyorum ve herkese tavsiye ediyorum. Örgü örmek, kanaviçe-tığ işi
yapmak, yeni
bir obje dizayn etmek, takı yapmak....saymakla bitmez bu hobiler insanın sosyal seviyesini düşürmezler. Genelde benim tuhaf olduğumu düşünen arkadaşlar aslında kendilerinin tuhaf olduklarının farkında değildirler.
Ben kesinlikle
şöyle uzanayım bir dizi izleyeyim demedim. Elbette
ki bende televizyon izliyorum ama muhakkak elimde bir iş eşliğinde.
Sonra vaktimi çok güzel programlıyorum. Boş
geçen
bir an bırakmıyorum. Yıllar önce Ankara- Eskişehir arasında tren yolculuğu yaparken kanaviçem vardı ve ufak portable bir parçaydı çıkardım yapayım dedim yanımda bulunan arkadaşım benim deli olduğumu
ve yaptığımın etraf tarafından çok ayıp karşılanacağını söylemişti.
Böyle
bir muhabbeti unutmak ne mümkün. Hele bir de doktorsan böyle işlerle uğraşmak ne mümkün...
Çocukluğum Eskişehir'de
DSİ lojmanlarında geçti. Çok şanslıydık çünkü güzel bir arkadaş
grubumuz vardı
ve genelde bebeklerimize hep bir şeyler
dikerdik. Mahallede ki terzi amcaya gidip parça kumaş topladığımı çok net hatırlıyorum. Bu alışkanlık büyümemle birlikte törpülenmedi hatta giderek arttı ve son 5 yıldır sürekli olarak bez bebek yapımıyla uğraşmaya başladım. Öne bir dikiş
makinası
edindim boza yapa az çok dilini öğrendim. Sürekli kumaş,
dantel, kurdele, düğme, aplike...ve aklınıza dikişle
ilgili ne gelirse toplamaya başladım. Ve tabii ki Tildalarla tanıştım. 2010 yılında düşünün daha çoğu
kimsenin haberi yokken ben Tilda kitaplarını yurtdışından getirtiyordum.
Bu arada dikiş odamdan resimler, göründüğü üzere etraf bebekten geçilmiyor. Giderek masa boyutu raf
boyutu malzeme miktarıyla doğru
orantılı olarak artıyor.
Düğmeleri renkli kumaşları seviyorum. Hele ki kurdeleler söz bir gün onların da fotoğraflarını vereceğim.
Son 1 yıldır aktif olarak hem Tilda
hem de daha öznel bebekler yapmaya çalışıyorum. Etrafımda ki dostlarım ve özellikle kız kardeşim
artık
bu bebekleri satmam konusunda beni çok desteklediler ve bende sürekli takip ettiğim ETSY'de bir dükkan açtım. Dükkanın ismini de ELLA koyarak kızıma ithaf ettim. Bende merak ediyorum tepkileri nasıl olacak. En azından bir başlangıç aklımda öyle çok fikir var ki ama ah o zaman....yok
mu?
Bu bebekler ilk dükkanımda teşhir ettiğim bebeklerimden. Bebeklerimi kitaptan
bağımsız giydirmeyi seviyorum. Bana ait olmalılar veya sana ait olmalılar, rahatlıkla bir evinin duvarına asabilesin. Takip ediyorum genelde
standart bir dikim ve kumaş
seçimi
var. Geçenlerde
bir kursa katılma
gafletinde bulundum. Bir kere öğretmen çok gençti ve o kadar sabit fikirliydi ki
böyle yapsak nasıl olur diye soruyorum o bana öyle olmaz böyle kitapta ki gibi
olacak diye diretiyordu. Zaten sonunu getiremedim amacım benden farklı neler
yapıyorlar onu görebilmekti sonra gördüm ki hiçbir şeymiş. Ben bağımsız düşünmeyi seviyorum bu bebekler her
modelde her renkte giyinebilmeli.
Son olarak dükkanımın açılışına hepinizi bekliyorum Myelladolls...