İpek Dadakçı's Reviews > Yalan Dolan
Yalan Dolan
by
by
Çok samimi, ince mizah anlayışıyla acayip keyifli ve komik, aşina durumları zekice ve incelikli anlatımıyla herkesin kendinden bir şeyler bulurken nostaljiye kapılmak, kahkaha atmak, ‘yaa sahiden bu da hep böyle oluyordu’ diye tespitlere hayran kalmak gibi duygular arasında gidip gelerek okunan, çok ama çok beğendiğim bir novella Yalan Dolan.
Yazarın hayatıyla hayal dünyasını birleştirdiği yani kısmen otobiyografik bir hikaye. Baştan sona bir kadın anlatıcının monoloğu. Anlatıcımız, çocukluğu ve gençliğinden başlayarak, hayatının farklı dönemlerini çeşitli anekdotlarla anlatıyor. Fakat öyle muazzam seçilmiş ve o kadar etkileyici bir anlatımla aktarılıyor ki bunlar, okurken anekdot okuyormuş gibi değil de baştan sona hayatına tanıklık ediyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Çok ince bir mizah anlayışı var yazarın, hepimize bir yerden aşina olan durumları öyle muzip bir şekilde, inanılmaz tespitleri dahiyane ve komik cümlelere dökerek öyle bir anlatıyor ki hem kendi geçmişinize çok keyifli bir yolculuğa çıkıyorsunuz, hem de hüzünlenmek bir yana epey eğleniyorsunuz bir yolculuk boyunca.
Hayatın çeşitli dönemlerindeki bu keyifli yolculukta bonus olarak da önce bir kız çocuğu olmak, sonra bir genç kız ve en nihayetinde genç bir kadın olmakla ilgili hemen hemen tüm durumları deşiyor Veronica Raimo: küçük bir kızın aşkı ve cinselliği keşfi, büyükanne ve büyükbabasıyla ilişkileri, arkadaşlıkları, hayal kırıklıkları, annelik, ikili ilişkiler, büyüdükçe değişen aile ilişkileri ve dinamikler ve daha neler neler. Arka kapakta ‘aşırı kontrolcü bir anne’ ve ‘takıntılı bir baba’ diyor ama bence hepimizin kendi ebeveynlerinden çok tanıdık gelecek tavır ve davranışlar da var, yer yer tebessümle kimi zaman kahkahalarla okudum buraları.
Sıcacık, çok keyifli, çok eğlenceli. Ne yalan söyleyeyim bu kadarını beklemiyordum, çok ama çok sevdim. Okuyun, bence pişman olmazsınız.
“Anılarımızın çoğu biz farkına varmadan terk eder belleğimizi; geri kalanları biz yeniden doldururuz, çevreye saçarız, şevkle abartırız, kapı kapı dolaşan seyyar satıcılar gibi methederiz, hikâyemize kulak verecek birini ararız. İndirimli, yarı fiyatına.” (s. 165)
“Her zaman gerçeğe kendi yorumumuzu katma yollarını arar, gerekirse manipüle ederiz. Kimi zaman gerçeği baltalarken kendimize bir şüphe payı, olayların doğruluğunu belirleyebilecek ince bir açıklık bıraksak da genellikle tersi olur: Başlangıçtaki yalanımızı ya da yalana yol açan esas olayı tamamen unuturuz.” (s. 160)
Yazarın hayatıyla hayal dünyasını birleştirdiği yani kısmen otobiyografik bir hikaye. Baştan sona bir kadın anlatıcının monoloğu. Anlatıcımız, çocukluğu ve gençliğinden başlayarak, hayatının farklı dönemlerini çeşitli anekdotlarla anlatıyor. Fakat öyle muazzam seçilmiş ve o kadar etkileyici bir anlatımla aktarılıyor ki bunlar, okurken anekdot okuyormuş gibi değil de baştan sona hayatına tanıklık ediyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Çok ince bir mizah anlayışı var yazarın, hepimize bir yerden aşina olan durumları öyle muzip bir şekilde, inanılmaz tespitleri dahiyane ve komik cümlelere dökerek öyle bir anlatıyor ki hem kendi geçmişinize çok keyifli bir yolculuğa çıkıyorsunuz, hem de hüzünlenmek bir yana epey eğleniyorsunuz bir yolculuk boyunca.
Hayatın çeşitli dönemlerindeki bu keyifli yolculukta bonus olarak da önce bir kız çocuğu olmak, sonra bir genç kız ve en nihayetinde genç bir kadın olmakla ilgili hemen hemen tüm durumları deşiyor Veronica Raimo: küçük bir kızın aşkı ve cinselliği keşfi, büyükanne ve büyükbabasıyla ilişkileri, arkadaşlıkları, hayal kırıklıkları, annelik, ikili ilişkiler, büyüdükçe değişen aile ilişkileri ve dinamikler ve daha neler neler. Arka kapakta ‘aşırı kontrolcü bir anne’ ve ‘takıntılı bir baba’ diyor ama bence hepimizin kendi ebeveynlerinden çok tanıdık gelecek tavır ve davranışlar da var, yer yer tebessümle kimi zaman kahkahalarla okudum buraları.
Sıcacık, çok keyifli, çok eğlenceli. Ne yalan söyleyeyim bu kadarını beklemiyordum, çok ama çok sevdim. Okuyun, bence pişman olmazsınız.
“Anılarımızın çoğu biz farkına varmadan terk eder belleğimizi; geri kalanları biz yeniden doldururuz, çevreye saçarız, şevkle abartırız, kapı kapı dolaşan seyyar satıcılar gibi methederiz, hikâyemize kulak verecek birini ararız. İndirimli, yarı fiyatına.” (s. 165)
“Her zaman gerçeğe kendi yorumumuzu katma yollarını arar, gerekirse manipüle ederiz. Kimi zaman gerçeği baltalarken kendimize bir şüphe payı, olayların doğruluğunu belirleyebilecek ince bir açıklık bıraksak da genellikle tersi olur: Başlangıçtaki yalanımızı ya da yalana yol açan esas olayı tamamen unuturuz.” (s. 160)
Sign into Goodreads to see if any of your friends have read
Yalan Dolan.
Sign In »
Reading Progress
March 13, 2024
–
Started Reading
March 13, 2024
– Shelved
March 14, 2024
–
Finished Reading
Comments Showing 1-1 of 1 (1 new)
date
newest »
message 1:
by
Mayk
(new)
-
rated it 5 stars
Mar 16, 2024 03:54AM
oley, senin de beğenmene çok sevindim İpek ❤️ kahkahalarla okudum ben de 🤓
reply
|
flag