30 Ekim 2013 Çarşamba

ISPANAKLI KARLI DAĞ KEKİ

Ispanaklı kek tarifi
Ispanaklı kek nasıl yapılır
Ispanaklı kremalı kek tarifi
     Ispanaklı kek, hemen herkesin bildiği ve yaptığı bir kek tarifi.Ben de zaman zaman yapmama rağmen yayınlamamışım.Dağ şekline benzettiğim kek kalıbını görünce aklıma ıspanaklı kek tarifi ile karlı dağlar keki yapmak geldi.Siz isterseniz sadece ıspanaklı kek olarak da yapabilirsiniz ama benim yaptığım kek de dağlar kalıptan, dağların yeşili ıspanaktan, karlar ise muhallebiden :)
Malzemeler:
  • 3 adet yumurta 
  • 1,5 su bardağı toz şeker 
  • 1 çay bardağı zeytinyağı 
  • 2,5 su bardağı un 
  • 1 paket kabartma tozu 
  • 1 paket vanilya 
  • 1 su bardağı dolusu haşlanmış ıspanak 
Krema malzemesi:
  • Yarım litre süt 
  • 5 yemek kaşığı toz şeker 
  • 1 yemek kaşığı buğday nişastası 
  • 1 yemek kaşığı un 
Yapılışı:
  • Ispanakların sadece yeşil yaprakları ayrılır.
  • Yıkanıp, sıcak su eklenerek haşlanır.
  • Gerekirse çok az su eklenerek robotta boza kıvamında parçalanır.
  • Çırpma kabında yumurtalar ve toz şeker beyazlaşana kadar çırpılır.
  • Diğer malzemelerde eklenip, kek çırpılır.
  • Boza kıvamındaki ıspanaklar da karışıma eklenir.
  • Çok az yağlanıp, unlanmış kalıba kek karışımı dökülür.
  • Önceden ısıtılmış 175 derece fırında 40-45 dakika pişirilir.
  • Kürdanla pişip pişmediği kontrol edilip, fırından çıkarılır.
  • Derin bir tencerede süt, şeker ve unlar iyice karıştırılıp; muhallebi kıvamında pişirilir.
  • Kalıptan çıkarılan ılık kekin üzerine ılık krema dökülür.
  • İstenirse üzerine kek parçaları ufalanır.

29 Ekim 2013 Salı

AYDINLIK YÜREKLERİN CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN


Bayram coşkusunu engelleme girişimleri, şişik egoların arkasındaki titrek güven bunalımını sergiliyor.
Biliyorlar ki, yok etmek istedikleri güzelliklerin yerine koyabilecekleri tek bir çakıl taşı bile yok.
Bütün değerlerin hiçlendiği zannıyla ulusal bayramların da coşkusunu tümden silmek isteyenler Cumhuriyetin yok edilmez ruhuyla yüzleşecek.
Tepkisizlik kıpırdanınca kimyaları bozulacak.
Çünkü, Onlara sonsuz hareket imkanı veren güç, ülkenin atmosferindeki boyun eğmiş sessizliktir.
Hüzün ve coşku sarmalındaki yurtseverlerin çığlığının ötesinde, kirli hava gibi siyah… Ağır sessizlik.
Cehaletin çağ ile hesaplaşmasının değişim sanıldığı bir karadelikten geçiliyor.
Duvar olmuş vicdanların kulakları sağır eden suskunluğu…
Geçmiş, gün, gelecek, vefa, umut, sevgi, hepsi uçmuş…
Kapağı kapatılmış bir cadı kazanında mutlulukla yaşayanlar, boğaz kıyılarında, lazerli havayi fişeklerle bayram kutlayacak… Sonra bir çoğu yine ölü toprağına gömülüp suskun hayatlarına geri dönecek.
Seslenişler sessiz kalabalıklara…
Herşey olağanmış gibi yaşıyor, düşler aleminde pembe tebessümlerle uyuyorsunuz.
Ülkenin aydınlık yürekleri çığlık çığlığa anlatacak, çağıracak sizi, yine duymayacaksınız.
Suçlarını bilmeyen insanların ömürlerinden çalan tutsaklığa susacaksınız…
Sahte deliller, tertipler, domino taşı gibi devrilecek, susacaksınız…
Binlerce mahkumun hayati sınırları aşan ölüm oruçlarına susacaksınız…
Bir şeriat kreasyonu, ona böyle konuşabilme özgürlüğü veren insana nefret kusacak, susacaksınız…
Şeyhler, şıhlar, meczuplar ve yobazlar ortalığa saçılacak…
Kimi “7 yaşındaki kız el öpemez” diyecek… Kimi Anıtkabir’in tepesine kubbe yapmaktan söz edecek…
Kimi de islam peygamberine parti logolu kimlik bastırıp, Başbakanı oğlu gösterecek…
Siz yine susacaksınız…
Dünyanın gözbebeği sanatçımız, bir şiir paylaştı diye mahkemeye çıkarılacak, susacaksınız…
Vicdanlar iflas edecek… Tutsak babalar oğullarının cenazesine bile gidemeyecek, susacaksınız…
Akşam Kürtlere çiçek atanlar, sabah oy kaygısıyla milliyetçi oluverecekler, susacaksınız….
Parti içindekiler bile virajlara yetişemeyip ters köşeye yatacaklar, ama siz yine susacaksınız…
‘Yurtta barış, dünyada barış’ esenliğinden ‘kindar ve dindar nesiller” curcunasına geçilecek…
Küresel rüzgarların önünde savrulanlar ülkenin bütün komşularını düşman edecek, susacaksınız…
Emperyalistlerin dünya paylaşımı uğruna savaş şarkıları söyleyecekler, susacaksınız…
Bu çığırtkanlar, askerleri kurşun, bebekleri porselen zannediyorlar… Ama susmak en iyisi… Siz susun!
İnşallah Şam’a gideceğiz ve Emevi Camisi’nde namaz kılacağız.!”Diyenlerin ikinci valizlerinde ‘Oslo’ yazacak, siz tabii ki susacaksınız…
İnsanlara türkü söylemeyi yasaklayacaklar, susacaksınız…
Yola, suya, uçan kuşa vergi konulacak, susacaksınız…
Rekor faizlerle dünyaya tahvil satan ülkemizin ekonomisi büyüyecek(!) Aman ses etmeyin, büyüsün.
Ülkeyi işgal edenleri değil, bağımsızlık isteyenleri işgalci gösteren işporta filmlere gidin, eğlenin…
Diziler ‘hayat’, düzenin eteklerine yapışmış yaldızlı boşluklar ‘sanatçı’ olacak, alkışlayacaksınız…
Tarihi simge olmuş meydanlar kimbilir hangi korkularla insanlara kapatılmak istenecek, susacaksınız…
Devrimci çocuklarını anmak, mezarlarına çiçek koymak, ailelerine bile yasaklanacak, susacaksınız…
Dağlar, ormanlar, kıyılar, madenler, çokuluslu devlerin rantı için yağmalanacak, susacaksınız…
Terör kangreni “şehit haberleri yazmayın” fermanıyla çözülmeye çalışılacak, susacaksınız…
Nerdeyse, hilesiz hiçbir sınav yapılmayacak, çocuklarınızın hakları, yarınları çalınacak, susacaksınız…
Devletin resmi televizyon kanalında iktidar renginde yayın yapılacak, ulusal havayolllarına ait uçaklara bazı gazeteler giremeyecek… Konuşmaya değmez, susun! Hele ki, olan bitenden hoşnutsanız…
Ülkenin yarısı diğer yarısını yok sayacak, “yazıktır, yapmayın” bile demeyeceksiniz… Susacaksınız.
Konuşmayın… susmaya devam edin. Sessiz bir eski zaman filminde hızlı çekimde koşuşturun…
Ya hiçbir şeyin farkında değilsiniz… Ya hayatınızdan memnunsunuz… Ya da korkuyorsunuz…
Sonuç olarak duvar gibisiniz kardeşim.
Ama 364 gün susuyorsanız, 365.nci gün haketmediğiniz bayramları kutlamayın.
Elbirliğiyle yarattığınız bu mor günler, ‘suskunların utanç çağı’ olarak tarihe geçti bile.
Ama korkmayan, susmayan, asla pes etmeyen, aydınlık yürekli Cumhuriyet Çocukları da var…
Ve bütün gücü ellerinde bulunduranlar, onların coşkusundan, dirençli umutlarından çok korkuyor.
O kadar korkuyorlar ki, bitiremeyecekleri Cumhuriyet sevgisini biber gazı ile kucaklıyorlar.
Karanlığa teslim olmayan aydınlık yüreklerin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.
Işık ve sevgiyle…
İlhan İrem

25 Ekim 2013 Cuma

CEPLİ SANDVİÇ EKMEKLERİ

Cepli Sandviç Ekmeği Tarifi
Cepli Sandviç Ekmeği Nasıl Yapılır
     CHEFika'nın bloğunda görüp yaptığım, özellikle çocukların yanına beslenme olarak koymaya veya işe giderken yanımıza almaya çok uygun bu tarifin orjinali pasta tabağı büyüklüğünde açılan hamurlarla yapılıyor ama ben hem daha kolay yenilebilsin, hem de daha çok sayıda olsun diye pasta tabağı yerine, çay tabağı büyüklüğünde açtım. Bu büyüklükte otuz adet sandviç oldu. Hamur mayalı olduğundan kabarıyor ve bekledikçe biraz daha büyüyor. Sandviçlerin ölçüsünü küçültünce, normal domates yerine ceplere rahat girebilmesi için cherry domateslerden kullandım.
Malzemeler:
  • 1 su bardağı süt 
  • 1 çay bardağı su 
  • 1 çay bardağı zeytinyağı 
  • 2 tatlı kaşığı toz şeker 
  • 2 tatlı kaşığı tuz 
  • 4,5 su bardağı un 
  • 1 paket Dr.Oetker instant maya 

Hamur aralarına sürmek için: 
  • 1 çay bardağı zeytinyağı 
Üzerine:
  • 1 adet yumurtanın sarısı 
  • Yarım çay bardağı susam
İçine:
  • Peynir, domates, maydanoz 

Yapılışı:
  • İnstant maya ile yoğurulan hamurun üzeri örtülerek, bir saat kadar mayalandırılır.
  • Kabarıp iki katına ulaşan hamurdan parçalar kopartılır.
  • Merdane ile çay tabağı büyüklüğünde açılır.
  • Üzerine fırça ile zeytinyağı sürülerek, ikiye katlanır.
  • Katlanan yere zeytinyağı sürülüp tekrar katlanır.
  • Üçgen şekline gelen hamurun açık kenarı sıkıca bastırılır.
  • Ek yeri alta gelecek şekilde yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine aralıklı olarak dizilir.
  • Üzerlerine yumurta sarısı sürülüp, susam serpilir.
  • Önceden ısıtılmış 200 derece fırında üzeri kızarana kadar yaklaşık 20-25 dakika pişirilir.
  • Fırından çıkıp, hafif ılıyınca parmağımızla ittirilerek cepler açılır.
  • Açılan ceplere sırası ile kare kesilmiş peynir üçgen görünecek şekilde dik olarak, ikiye kesilmiş domatesin de çekirdekleri çıkartılarak konulur.
  • Aralara maydanoz dalları konularak servis edilir.

24 Ekim 2013 Perşembe

FIRINDA ÇAM MANTARI

Fırında mantar tarifi
Fırında mantar nasıl yapılır
Yoğurtlu dip soslu fırında mantar tarifi
      Kış aylarını pek sevmesem de, yağmurlardan sonra çeşit çeşit mantarların çıkacağını bilmek, kışın soğuklarını affettiriyor :) Bu hafta pazardan aldığım beyaz çam mantarları ile mantar sezonunu açmış olduk. Eskiden çok az yağlanıp tuzlanarak, kuzine ya da maşınga da fırınlanırdı.Ben de aynı usulle biraz yağlayıp, baharatlayıp fırında iki tarafı da kızarana kadar pişirip, yanında yoğurtlu dip sos ile servis ediyorum.
Malzemeler:
  • 1 kilogram beyaz çam mantarı 
  • Yarım çay bardağı zeytinyağı 
  • 1 çay kaşığı tuz 
  • 1 çay kaşığı kimyon 
  • 1 çay kaşığı kırmızı pul biber 
  • 1 çay kaşığı kekik 

Yapılışı:
  • Mantarlar limonlu suyun içinde bekletilip, zedelenmeden yıkanıp temizlenir.
  • Kağıt havlu ile veya bekletilerek kuruması sağlanır.
  • Hafif yağlanmış fırın tepsisine dizilip, üzerine fırça ile zeytinyağı sürülür.
  • Tuz ve baharatlar karıştırılıp, mantarların üzerine serpilir.
  • Önceden 190 derece ısıtılmış fırında iki tarafı çevrilerek kızartılır.
  • İstenirse yoğurtlu dip sos ile sıcak servis edilir.

23 Ekim 2013 Çarşamba

YEŞİLLİKLİ GÖZLEME DÜRÜM

Gözleme tarifi
Hazır yufkadan gözleme tarifi
Gözleme dürümü nasıl yapılır
     Ankara'da oturduğumuz yıllarda pazarda bulabildiğimiz yeşillikleri gözleme içine koyup dürüm yapardım.Çok fazla seçenek olmasa da marul, taze soğan ve domates eklenince gözlemeden ayrı başka bir lezzet gibi olurdu.Kişi sayısına göre yufka, dürüm yapılacak malzemeler ve miktarları değişse de siz kendi damak tadınıza ve tercihlerinize göre iç malzemesini patatesli veya peynirli yapabilirsiniz.
Malzemeler:
  • 3 adet yufka 
  • 1 çay bardağı zeytinyağı 
  • 2-3 adet haşlanmış patates veya peynir 
  • Marul yaprakları 
  • Domates dilimleri 
  • Taze soğan 
  • Maydanoz, Dereotu, Tere, Roka, Nane
  • Karabiber, kırmızıbiber, tuz  

Yapılışı:
  • Haşlanmış patatesler soyulup, soğuyunca rendelenir.
  • Peynir çatal ile ezilip hazırlanır.
  • İç malzemelerine ince kıyılmış maydanoz, dereotu, tuz ve istenen baharatlar eklenir.
  • Yufka tezgaha yayılıp, fırça ile zeytinyağı sürülür.
  • Patatesli veya peynirli iç yayılır.
  • Yufkanın dört kenarı içe doğru katlanır.
  • Büyük boy yapışmaz tabanlı bir tava çok az yağlanır.
  • İki tarafı alt üst edilerek gözleme pişirilip, kenara alınır.
  • Aynı şekilde diğer yufkalarda pişirilir.
  • Yıkanmış, kurumuş yeşilliklerden istenenler gözlemenin içine yerleştirilip, dürüm yapılır.
  • Verev kesilip, servis tabağına dizilir.

21 Ekim 2013 Pazartesi

NOHUT KAFA FIRAT PASTASI

Nohut Fırat pastası tarifi
Nohut Fırat pastası nasıl yapılır
Şeker hamurlu doğum günü pastası tarifi
     Çalıştığımız yıllarda tatil dönüşü iş başı yapmak daha da kötüsü, arkamızda bıraktığımız her kilometrede Ege bölgesinden uzaklaşmak bana çok zor gelirdi.Neyse ki, o günler geride kaldı, bizim gibi emeklilere artık her gün tatil :) Çalışanların özlemle bekledikleri uzun tatil günleri ne kadar da çabuk gelip geçer ve gene hafta sonu tatilleri beklenmeye başlanır. Karikatürist Uğur Gürsoy'un yarattığı karakterlerden; mahallemizin çocuğu, elinde bir somun salçalı ekmeği ile kendince dualar eden Nohut Kafa Fırat pastasını haziran ayında kardeşimin doğum günü için yapmıştım.Belki de çalışma hayatını çok sevip, bir an önce işe başlamayı hayal edenler de vardır ama uzun bir tatil dönüşü işe başlamaktan hoşlanmayıp, şimdiden hafta sonu tatilini bekleyenler için bu gün yayınlamak istedim.Nohut Kafa Fırat'ın duası gibi,
                        Pazartesi hiç gelmesin, hafta sonlarınız çok yavaş geçsin :)
     Nohut kafa Fırat'ın duruma göre ürettiği; kendine özgü o kadar çok çocukça duası var ki, bu da sadece hafta sonu uzun olsun, bitmesin diye içinden geldiği gibi edilmiş o dualarından biri :)
                                               Allam işallah 
                                            Hafta sonu çok yavaş geçer 
                                                      Pazartesi gelmez 
                                          Yareppim subanike dinimiz amin.

14 Ekim 2013 Pazartesi

ETSİZ ÇİĞ KÖFTE

Etsiz çiğ köfte tarifi
Etsiz çiğ köfte nasıl yapılır
Cevizli çiğ köfte tarifi
     Çiğ köfte; çocukluk yıllarımda bölgemizde yapılmadığı ve pek bilinmediği için, bildiğimiz yıllarda da ben et yemediğim için tadını merak ettiğim bir lezzetti.Gerçi daha sonra çiğ köftenin sağlıklı bir şey olmadığına hem fikir olundu ki, etsiz çiğ köfte gibi bir alternatif üretildi.Bu sayede ben ve benim gibi düşünenlerde çiğ köfte ile tanışmış oldu.Son yıllarda hemen her köşede değişik firmalara ait çiğ köfte satan dükkanlar var ama siz iyice özleşene kadar yoğurmayı göze alabilirseniz evde de çiğ köfte yapabilirsiniz.Bu ölçülerle on, on iki kişilik çiğ köfte yapıldığı düşünülürse ölçüyü kişi sayısına göre azaltmak gerekebilir.Baharatları damak tadınıza göre silme yemek kaşığı ölçüsü ile ekleyip, acı seviyorsanız istediğiniz ölçüde arttırabilirsiniz.
Malzemeler:
  • 6 su bardağı ince köftelik bulgur 
  • 4,5 su bardağı sıcak su
  • 250 gram ceviz 
  • 1,5 çay bardağı zeytinyağı 
  • 3 yemek kaşığı kimyon 
  • 3 yemek kaşığı karabiber 
  • 3 yemek kaşığı isot veya pul biber
  • 6 yemek kaşığı domates salçası 
  • 3 yemek kaşığı biber salçası 
  • 2-3 diş dövülmüş sarımsak
  • 6 yemek kaşığı zeytinyağı
  • Yarım demet maydanoz 
  • Tuz
Yapılışı:
  • Köftelik bulgur geniş bir kapta sıcak su ile ıslatılıp, kapağı kapatılır.
  • Ceviz ayıklanıp, mutfak robotunda toz haline getirilir.
  • Bulgur şiştikten sonra diğer malzemeler ve baharatlar eklenir.
  • Malzemeler iyice birbirine karışana kadar yarım saat yoğurulur.
  • Hamur gibi olunca elimizle sıkılarak küçük köfteler yapılır.
  • Marul yaprakları, domates dilimleri, turşu, istenen garnitürler ve şalgam suyu ile servis edilir.

13 Ekim 2013 Pazar

SOYA KÖFTELİ FIRINDA PATATES

Soya köftesi tarifi
Soya köftesi nasıl yapılır
Soya köfteli fırında patates tarifi
     Soya kıyması kullanarak et ile yaptığınız pek çok yemeği yapabilirsiniz.Bu tarif et sevenler için belki de pek anlam ifade etmeyecek  ama vegan ve vejetaryenlerin ana yemek olarak severek yiyeceklerini düşünüyorum.Bu ölçüler ile otuz civarında köfte yapılabiliyor, isterseniz köftenin bir kısmını ayırıp başka bir tarifte de kullanabilirsiniz.
Malzemeler:
  • 4-5 adet patates 
  • 2-3 adet domates 
  • 1 yemek kaşığı domates salçası 
  • 1 çay bardağı zeytinyağı 
  • Yarım çay kaşığı karabiber 
  • 1 çay kaşığı kırmızı pul biber 
  • 1 çay kaşığı kekik
  • Tuz 
Soya köftesi için:
  • 2 su bardağı soya kıyması 
  • 3 su bardağı sıcak su 
  • 5 yemek kaşığı un 
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı 
  • 1 büyük boy kuru soğan 
  • 1 yemek kaşığı domates salçası 
  • Yarım demet maydanoz 
  • 1 tatlı kaşığı kimyon 
  • 1 tatlı kaşığı tuz 
  • 1 çay kaşığı karabiber 

Yapılışı:
  • Soya kıymasının üzerine sıcak su dökülür, 10-15 dakika şişmesi beklenir.
  • Soğuduktan sonra elimizle sıkılarak, geniş bir kaba alınır.
  • Rendelenmiş kuru soğan çok az yağ ile tavada pembeleşene kadar kavrulur.
  • İnce kıyılmış maydanoz, baharatlar ve salça eklenir.
  • Köfte kıvamına gelene kadar arada un ekleyerek iyice yoğurulur.
  • Soya köftesinde ceviz büyüklüğünde parçalar kopartılıp, şekil verilir.
  • Yağlanmış yapışmaz bir tavada önlü arkalı kızartılır.
  • Köfteler fırın kabına alınır.
  • Tavaya biraz daha yağ konulup soyulmuş halka halka doğranmış patatesler eklenir.
  • Kapağı kapatılarak patatesler yumuşayana kadar pişirilir.
  • Pişen patatesler  köftelerle birlikte fırın kabına dizilir.
  • Küp küp doğranmış domatesler tavada kalan yağ ile çevrilir, salça ve baharatlar eklenir.
  • Köfte ve patateslerin üzerine domates sos dökülür.
  • 180 derece fırında yarım saat kadar suyu çektirilir.
  • Sıcak servis edilir.

11 Ekim 2013 Cuma

11 EKİM DÜNYA KIZ ÇOCUKLAR GÜNÜ


     Birleşmiş Milletler geçen yıl 11 Ekim'i ''Dünya Kız Çocuklar Günü ''ilan etti.Geçen yılın teması ''Çocuk Evlilikleri''olarak belirlendi ve ''Çocuk Gelinlere Hayır Platformu''oluşturuldu.15 ilden 63 sivil toplum örgütü ve üniversite biriminin oluşturduğu Çocuk Gelinlere Hayır Platformu olarak; 
  • 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü'nün kız çocukları için bir bayram değil,eşitsizlikle mücadele günü olarak bilinmesini,
  • Kız çocuklara yönelik ayrımcılık,ihmal ve istismarın ortadan kaldırılması için,sürekli ve kararlı bir devlet politikası benimsenmesini,
  • Çocuk yaşta evlilikleri önlemek için,yasal evlilik yaşının yükseltilmesi dahil gerekli bütün önlemlerin bu çerçevede alınmasını,
  • Çocuk yaşta evliliklerin suç olduğunu,normal ve kabul edilebilir olmadığını tüm topluma anlatabilmek için toplumsal işbirliğinin harekete geçmesini,istiyor ve bekliyoruz.
     Bu sene ki tema ise ''Eğitimde Yenilikçi Yaklaşımlar''olarak belirlendi.''Çocuk Gelinlere Hayır Platformu, kız çocuklarının eğitim hakkı için,çocuk yaşta evlilikler olmasın diye daha doğmadan cinsiyet ayrımcılığına karşı,kız çocuklara yönelik hak ihlallerini sona erdirmek ve kamuoyu oluşturmak için çalışmalarına devam ediyor.

          

8 Ekim 2013 Salı

BADEM EZMESİ

Badem ezmesi tarifi
Badem ezmesi nasıl yapılır

     Badem ezmesi; Osmanlı sarayı için Edirne'de yapılan tatlılardan biriymiş ama bu günlerde en bilinen adresi İstanbul Bebek'te ki badem ezmecisidir herhalde.İstanbul'da olmayanlar için evde badem ezmesi yapmak çok da zor değil aslında, bademleri mutfak robotunda parçalayarak veya havanda döverek, yeterince yoğurup macun kıvamına getirebilirseniz, herkesin beğenerek tüketebileceği badem ezmeleri yapıp ikram edebilirsiniz.İstediğiniz bir kurabiye kalıbı ile şekil verip farklı bir sunumda veya geleneksel haliyle tezgahta yuvarlayıp, verev verev kesebilirsiniz.
Malzemeler:
  • 250 gram badem 
  • 8 yemek kaşığı toz şeker 
  • 5 yemek kaşığı su 
  • Bir kaç damla limon suyu 

Yapılışı:
  • Bademler kaynar suyun içinde bekletilip, soğuyunca kabukları çıkartılır.
  • Ağartılan bademler kurulanıp, rengi dönmeyecek kadar kısık ateşte teflon tavada çevrilir.
  • Toz şeker ve su koyulaşana kadar kaynatılır.
  • Bir iki damla limon suyu eklenip, soğumaya bırakılır.
  • Bademler mutfak robotunda un haline getirilir.
  • Şurubu azar azar eklenip, pürüzsüz bir hal alıncaya kadar iyice karıştırılır.
  • Robottan çıkartılıp elimizle yoğurulur.
  • İki yağlı kağıt arasına yayılıp merdane ile yarım santim kalınlığında açılır.
  • Kalıpla kesilip şekil verilir veya yuvarlanıp verev kesilir.
  • Bir kaç saat buzdolabında dinlendirilip, servis edilir.

7 Ekim 2013 Pazartesi

SUSAMLI KURABİYE

Susamlı kurabiye tarifi
Susamlı kurabiye nasıl yapılır
     Susamlı kurabiye en çok yaptığım kurabiye olmasına rağmen, bir tanıdık tarifini blogda göremediğini söyleyince farkettim ki paylaşmamışım. Arşivimde düzenlenmeyi bekleyen o kadar çok tarif var ki, bir süre sonra en çok yaptıklarınız bile arada unutulabiliyor. Herkesin çok sevdiği bu kurabiyeyi elinizde minik toplar halinde yuvarlayarak veya üstüne bastırıp incelterek daha kıtır kıtır kurabiyeler yapabilirsiniz.
Malzemeler:
  • 1 çay bardağı susam 
  • 1 çay bardağı mısır nişastası 
  • 2 çay bardağı toz şeker 
  • 1 çay bardağı zeytinyağı 
  • 250 gram tereyağı
  • 4 su bardağı un 
  • 1 paket vanilya 
  • Yarım paket kabartma tozu 
Yapılışı:
  • Susam teflon bir tavada yakmadan, sürekli karıştırılarak kavrulur.
  • Oda sıcaklığındaki yağ ve diğer malzemelerle yumuşak bir hamur yoğurulur.
  • Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartılıp şekil verilir.
  • Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine kurabiyeler aralıklı dizilir.
  • Önceden 180 derece ısıtılmış fırında, 20-30 dakika kadar kontrol edilerek pişirilir. 

3 Ekim 2013 Perşembe

LİLOU'NUN BEBEK KURABİYELERİ

Bebek kurabiyesi tarifi
Bebek kurabiyesi nasıl yapılır
Fotoğraftan bebek kurabiyesi
     Lilou'yu doğduğundan beri görmeyen, fotoğraflarıyla özlem gideren teyzesine Lilou'yu görmeye giderken götürmesi için, klasik bebek kurabiyelerinin yanında gönderdikleri fotoğraflardan esinlenerek de kurabiyeler yaptım. Lilou'nun masumiyetini kurabiyelere aktarmak imkansız olsa da, bu güzellik kurabiyeleri de güzelleştirir diye düşündüm.
     Sağlıklı, mutlu, uzun ömürler diliyorum, iyi ki doğdun Lilou...











2 Ekim 2013 Çarşamba

MÜRDÜM ERİĞİ REÇELİ

Mürdüm eriği reçeli tarifi
Mürdüm eriği reçeli nasıl yapılır
     Rengini ve ekşi tadını çok sevdiğim mürdüm eriği reçelini, mürdüm eriğini meyve olarak yemekten daha çok seviyorum.Mürdüm eriği reçelinde eriğin kokusu ve tadı daha da belirginleşiyor sanki.Şu günlerde pazarlarda çok bulunan mürdüm eriğinin sert ve düzgün olanlarından seçip, dikine dörde bölerek bir gece önceden şekerleyip, yeterince sulanmadıysa çok az su ekleyerek kıvam alana kadar pişirerek reçel yapabilirsiniz.
Malzemeler:
  • 1 kilogram mürdüm eriği 
  • 5 su bardağı toz şeker 
  • 1 çay bardağı su 
  • 1 adet limonun suyu 
 Yapılışı:
  • Erikler yıkanıp, boyuna dörde bölünerek çekirdekleri çıkartılır.
  • Bir gece önceden şekerle karıştırılıp, sulanması için bekletilir.
  • Ertesi gün bir çay bardağı su eklenerek, kaynatılır.
  • Kaynadıktan sonra kısık ateşe alınıp, 40-45 dakika kıvamı koyulaşana kadar pişirilir.
  • Üzerinde oluşan köpükler alınır.
  • Limon suyu eklenip, bir iki taşım daha kaynatılır.
  • Sıcakken kavanozlara konulup, kapağı sıkıca kapatılarak ters çevrilir.

1 Ekim 2013 Salı

HERŞEYDEN BİRAZ KALIR

   
HER ŞEYDEN BİRAZ KALIR''DİYOR BİRİLERİ,
ÇOĞULLUK HAKLILIKTIR.
KAVANOZDA BİRAZ KAHVE,
KUTU DA BİRAZ EKMEK,
İNSANDA BİRAZ ACI...
 
 Turgut UYAR                                


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...