Tartışma:Protein

Protein Yapisi

değiştir

Sayfaya ilk asamada protein basligi altina protein yapisi'da eklenebilir. Eger eklenen bilgi miktari artarsa ayri bir madde haline getirilebilir. Ben basladim fakat ingilizce klavye kullandigimdan oldukca yavas ilerleyebiliyorum...yavşakça bir yazı...


balogluBu imzasız yazı Baloglu (mesajkatkılar) tarafından eklenmiştir.

İnfoCan'a...

değiştir

Selamlar...

Bu çeviri oldukça başarılı olmuş ve ben ancak ufak bazı tercüme düzeltme ve eklemeleriyle katkıda bulunuyorum. Terminoloji açısından da çok bir sıkıntı yok ve bir-iki yerde miiiii

yaptığım düzeltmeler, aslında öyle terminolojinin olmasının iyi olacağını düşündüğüm için yaptığım düzeltmelerdir. Örnekler:
  • Cell adhesion için bütün tıp ve uzmanlık eğitimim sırasında hep "hücre adezyonu" ya da "hücre adezyon proteinleri" ya da "adezyon proteinleri" vb. kullandık ama bunlar "tutunma/yapışma proteinleri", "hücre tutunması/yapışması" ve benzeri kullanımlarla ifade edilebilmeli.
  • Essential için de hep "esansiyel" dedik ama onun için buraya çok uygun karşılıklardan biri "zorunlu". Zaten, bu amino asitlerin ne mene şeyler olduğundan bahsederken de "...hücrede sentezlenemedikleri için dışardan alınmaları zorunlu olan amino asitler..." gibi ifadelerimiz olurdu. O zaman, bahsi geçen amino asitler için de "zorunlu amino asitler" bir terim olarak kullanılabilmeli. Elbette, senin kullandığın gibi "gerekli" de tercih edilebilir ama "gerekli olmak", "zorunlu olmak"tan görece daha genel bir ifadeye sahip gibi geliyor.
  • Post-translational modification için hiç "translasyon sonrası değişim" kullanmamıştık; hep "post-translasyonel modifikasyon"du. Buna mukabil, "translasyon sonrası değişim"i elbette destekliyorum ve iç bağlantıyı onun üzerine geçirdim.
    • Aslında, "transkripsiyon = şifre aktarımı" ve "translasyon = çeviri"dir: şifre aktarımı ile DNA'daki genetik şifre mRNA'ya aktarılır; çeviri ile de mRNA'daki şifre peptit zincirine çevrilir. Dolayısıyla, tek başına çok sırıtsa da ilgili metinler içinde ne ifade ettiği çok açık olacak "çeviri sonrası değişim" gibi bir terimi çok daha fazla desteklerim.

Tabii, bunlar hep tartışmaya açık ve Wikipedia sisteminin etkin yönlendirme işlevi ile bu terimleri, hiç kafa karıştırmadan ve doğru hedeflendirmeyle neyin ne olduğunu net bir şekilde eşleştirerek/göstererek, kullanabiliriz.

Henüz yalnızca giriş bölümüne bakabildim; çalışmaya devam edeceğim...

--Doruk Salancıileti 09:23, 1 Aralık 2006 (UTC)


terimler...

değiştir

Düzeltmelerin için teşekkürler Doruk, çok yerinde olmuşlar. Birkaç konuda fikrimi belirteyim:

  1. Helix 'in karşılığının Arapça kökenli 'helezon' yerine Türkçe 'sarmal' olması daha uygun olmaz mı?
  2. Residue 'nun karşılığını Biyokimya terimleri sayfasında[1] 'kalıntı' olarak verilmiş. İki amino asit arasında peptit bağı oluşması sırasında bir H2O kaybı olduğu için kalan atomlardan amino asit kalıntıları olarak söz edilmesi bana da mantıklı gelmişti. Öte yandan bu metnin konuya yabancı kişilere yönelik olduğu göz önüne alırsak belki de 'amino asit birimi' demek bu aşamada yeterli olabilir...
  3. 'Çeviri sonrası değişim' terimi konusunda kararsızım. Bir kavram için makul bir Türkçe karşılık varsa, yabancı dilden alıntı kullanmaktansa Türkçe kullanımı desteklerim. Öte yandan transkripsiyon ve translasyon terimleri sanırım epey yerleştiler, bunların yerine 'şifre aktarımı' (hatta 'kayıt'?) ve 'çeviri' kullanmak sözlük anlam olarak doğru olsa da bilmem bu aşamada biraz zorlama olarak algılanabilir mi? Bu konuda ısrarcı değilim, sadece sorguluyorum. --İnfoCan 16:09, 1 Aralık 2006 (UTC)

  • Sarmal konusunda kesinlikle katılıyorum: bir üstteki görüşümü yazarken, bu aklıma nedense gelmedi. Oysa, DNA helix yerine "DNA sarmalı" diye de çok kullanırız.
  • Doğrusunu istersen TBK'nın biyokimya terimlerini türkçeleştirme projesi gözümden kaçmış. Bu proje ile ilgili verilmiş tarihlerden daha öncesine denk gelen asistanlık (ondan önce de tıp fak.) hayatımda "amino asit rezidüsü" gibi ifadelere bolca rastlarken, özellikle asistanlıkta hazırladığım seminerlerde senin yukarıda kurduğun (ve aslında öncelikle residue için açıkça geçerli olan) mantığı kurup "kalıntı"yı tercih ederdim ama bir yandan da kişilere zorlama gelebileceğinden çekinir, "Evet ama sanki 'birim' daha iyi anlaşılıyor..." diye düşünür ve "birim"i de kullanırdım. Yani, kalıntı konusunda da katılıyorum. "Kalıntı"yı kesinlikle kullanmalı ve belki bir dip not ile bunun tam olarak neyi ifade ettiği açıklanabilir. Başka internet kaynaklarında da residue - "kalıntı" ilişkisine rastlamak olası: [2].
  • Doğrunun peşinde koşalım derken bazen şeytanı gözden kaçırıveriyoruz: transcription birleşik kelimesini oluşturan sözcükler tran- (s- düşmüş) ve scription; benim "DNA şifresi", "genetik şifre", "genetik kod" filan gibi terimlerden etkilenerek kafamda kurageldiğim gibi trans- + cription değil. Dahası, zaten cript diye birşey yok, crypt var ve crypt ile scribe için kökenler de farklı Latince sözcükler. Yani, transcription "şifre aktarımı" değil, olsa olsa "yazı aktarımı" filan gibi birşey. Sonuçta, gene belki dip notlarla ne anlama geldiğine değinerek, "translasyon sonrası değişim" kullanımına devam etmek bana da daha uygun geliyor.

Teşekkürler...

--Doruk Salancıileti 23:35, 1 Aralık 2006 (UTC)


Biyoloji bilimi ile yakından ilgiliyim. Az çok tartışmaya dahil olmam gerektiğini düşündüm. Protein sentez aşamalarından ikisi yani transcription ve translation kelimelerinin tam anlamıyla Türkçe karşılıkları bulunmakta. İlki yazılma ikinciside çeviridir. Diğer bir konuda bazı tıp terimlerinde iç bağlantıyı wiki sözlüğe yapıp orada türkçe karşılıklarını verirsek insanları bilgilendirmiş oluruz. örneğin litik gibi--Karduelismsj 17:08, 2 Aralık 2006 (UTC)

"Protein" sayfasına geri dön.