*

Yarın muharrem ayının 10.günü... yani aşure günü.. babamın vefatı dolayısı ile kuran okutuyoruz evde..hocamız bugün şu bilgileri iletti...senin de bilmek isteyeceğini düşündüm..

Sonradan hatırladığım maddeler oldu eklemeler yaptım..

O gün bir yetimin başını okşayan kimseyi allah o yetimin saç teli kadar cennette mevkisini yükseltirmiş..

Bugün...tutamadıysan... yarın ve pazar günü oruç tutmak çok sevapmış.

Bu akşam.. çeşmelerden zem zem suyu akarmış ,iki defa gusül abdesti almak kabir azabının hafiflemesine yardım eder , maddi ve manevi hastalıkların derman bulunmasına vesile olurmuş..

Yarın oruçlu kimseye iftar verenin tüm ümmeti müslümana iftar vermişcesine sevap yazılırmış..

Yarın bir kimseye su veren kişi hiç isyan etmemiş sayılırmış..

Yarın 1000 defa (İHLAS - kulhuvallahu ehad..... ) okuyan kimsenin cehennem azabından kurtulacağını söyledi..

Yarın herhangi bir tatlı yapıp ( aşurenin ayrı bir sevabı varmış) fakir fukaraya , eşe dosta dağıtmak çok sevapmış...

Yarın evine alışveriş yapman , tüm yılı bolluk ve bereket içinde geçirmene vesile olurmuş.

Yarın en az 10 kişiye selam vermen ,tüm müslüman alemine selam vermişcesine kabul görürmüş.

Çocuk sevindirmek ,hasta ziyaret etmek çok sevapmış...

Aklımda kalanlar bunlardı... umarım yararı olur..

Babamın Ruhu için yarın Aşure pişireceğiz...keşke her birinize ikram edebilseydim...

Geldim...
Bu zor günlerim de yanımda olan tüm arkadaşlarıma dostlarıma bir kez daha teşekkür ediyorum.. ben sizden razıyım..allahta sizden razı olsun..arkadaşlar.. eksik olmayın..

Ebedi mekanın da rahat uyuyacak artık babam..dualarım hep onunla olacak..
Doğa'nın bloğun da dedesinin vefat haberini vermek hiç aklıma gelmeyen bir şeydi.. kızıma ,anı olsun diye açtım bu bloğu ama, en büyük anıyı bana bıraktı sanırım...

-------
Doğa "... anne bir şey ekleyelim artık bloğuma diyor....ekleyelim kızım diyorum...hayat kaldığı yerden devam ediyor...."

Babamın kaybı..
Beni o kadar sarstı ki..
Yaptığınız her yorumla.. göz yaşlarım sel oluyordu... yazacak gücüm yoktu..

Babam ve annem bir ay önce o çok istedikleri hac vazifelerini yerine getirmek için gittiler kutsal topraklara...

Uğurladım babamı..annemi...sıkı sıkı sarıldık birbirimize ...
Bilseydim...
Babamı son görüşüm olduğunu bilseydim..
O kadar çabuk ayrılmazdı kollarım ,kollarından..
Keşke bilseydim...

Hac vazifesini yarı hasta yarı iyi bitirdi.
Almanyada ki evine vardı..
Sabah namazı için kalktı..
Namazını kıldı..
Annem uzun süre sesi çıkmayınca...
Yine uyudu seccadenin üzerin de diye düşündü....

Babamın astımı olduğu için uyuklaması çok olurdu..oksijeni az alabildiği için.. alışıktık biz bu duruma..
Buda onlardan biri sandı annem...
Keşke onlardan biri olsaydı...

Yanına gitti.. seslendi...
Her zaman , kıpırdanıp..yine uyuya kalmışım diyen babam..
Ses vermedi anneme..
Annem seslendi.. ses vermedi...

Ambulans ile hastaneye vardıklarında..
20 dk oksijensiz kaldığını söyledi doktor..
20 koca dakika...
Makineye bağladılar...
Ama...

Ecel bu...
Allahın takdiri bu....
Beyin ölümü gerçekleşti bir kaç saat sonra...
48 saat bekleyeceğiz dediler...

Fişinin çekiminin kararını bıraktılar anneme...
Evet diyebilir mi insan...
Canına...evet diyebilir mi....

Allahım orada da merhametini gösterdi...
Eceli ile vefat etti babam...

Canım babam...
Yarın...geliyor...doğduğu topraklara..
Ebedi mekanına geliyor yarın...
Salı günü annesinin ,babasının ,kardeşinin yanına ,huzur için de yatmaya geliyor..

Tek tesellim...
Arafata çıkıp günahlarından arınmasıydı...günahımı vardı... uçan kuşu bile düşünen,yerdeki karıncayı eliyle besleyen babamın günahı varmıydı...
Hacdan gelir gelmez.. daha bir kelam etmeden.. günaha girmesine izin vermeden.. kendisine ibadet ederken.. aldı allahım onu mekanına...

Salı günü onu bırakıp geleceğim ebedi mekanın da...
Ben babamı pamuklara sarıp..sarmalarken...
Dışarıda yağan yağmur korkutuyor beni...
Babam ıslanır mı ...
Babam üşürmü yoksa...

Allahım..sana yalvarıyorum..
Günlerdir ettiğimiz duaları geri çevirme..
Babamı ebedi mekanın da..rahat ettirmen için yalvarıyorum sana..


Acım çok büyük benim..
Ben hiç babamı kaybetmedim ki ...

Kartlara devam...sanırım bu kadar kart örneği işine yarayacaktır..

kaynak için tıkla

12 -18 Kasım Haftası Yerli Malı ve Tutumlu Yatırım Haftası olarak kutlanıyor,bu konu ile ilgili bir çok arkadaşımız bir takım çalışmalar yapıyordur. Doğa'nın okulunda ,öğrencilerin katılacağı bir satış organizasyonu gerçekleşecek. Biz velilerin gönderdiği yerli malları , öğrenciler tarafından satılacak ve gelir LÖSEV'e bağışlanacak. Doğa ile birlikte bu çalışmanın için de yer alacağımız için çok mutluyuz:)

Başlamak için tıkla bakalım :)

Derin annesinin bloğunda bu çalışmasını sergilemiş ben bayıldım , çok sevdim..kendi ağzı ile nasıl yapıldığını anlatmış :) hadi onu dinleyelim...

"Gerekenler: Kil,yaprak,merdane.İlk önce bir parça kil alın.Üzerine yaprağı koyun sonra merdane ile yaprağı kile yerleştirin.Yaprağı üzerinden alın.Kili kurumaya bırakın.Kili boyayın ve onu suda yıkayın sonra gene kili kurumaya bırakın"

(Anlatım tamamen Derin'e ait olup, hiç bir düzenleme ya da düzeltme yapılmamıştır)

*Einstein bu mektubu Yahudi Nüfusu Koruma Grupları Birliği adına yazmıştır.
Nazi tehdidi altında bulunan Musevilerin himayesi maksadıyla kurulan birlik. Açılımı Yahudi Nüfusu Koruma Grupları Birliği’dir. Birliğin merkeziParis’te idi ve şeref başkanlığını Einstein yürütmekte idi.Albert Einstein birlik adına 17 Eylül 1933 tarihinde Atatürk'e bir mektup yazarak 40 musevi akademisyenin Türkiye'ye getirilmesini sağlamıştır.

Evett yeni bir tarifle daha karşındayım :) Kendimi yemek proğramı sunan bir hanım gibi hissettim şuan :)
Evde bir kaç gün önce aldığım yufkalarım vardı, biraz kurumaya başladığını görünce ,tava böreği yapmaya karar verdim.

Nasıl yaptım :

* Tavayı yağladım , bir yufkayı kenarları dışarıya taşacak şekilde içine yerleştirdim.
Yufkanın üzerine , bir su bardağı süt , yarım su bardağı yoğurt , bir yumurta , yarım çay bardağı sıvıyağ karışımından bir miktar gezdirdim.İkinci yufkayı üzerine kapattım.

* Bu yufkanın üzerine beyaz peynir ezmesi ve domates püresinden hazırladığım iç harcın yarısını ilave ettim.

* Yufkayı kapattım , yine sıvı karışımdan üzerine gezdirdim , harcın kalan kısmını da ilave edip , son yufkamı da kapatıp , kenarları içe aldım. Üzerine kalan sıvı karışımın hepsini döktüm.

* Tavayı en kısık ateşe aldım , arada sallaya sallaya yufkamın ,gözleme gibi pişmesini sağladım. Sonra böreği ,tavanın kapağı ile çevirip diğer tarafını da pişirdim.

ve afiyetle yedik... bir saat için de iki kişi nasıl hepsini yedik..orası hala muamma :))))