Son yaptıklarımı fotoğraflarken kendimi kaybetmiş olacağım ki 119 tane resim çekmişim:)) Hani bir de sırayla çeksem içim yanmayacak elime bir onu bir bunu alıp fotoğraflamışım , zaten şu yayınlama işinin en sevmediğim yanı bu, günlerdir el atıp düzenleyemiyorum bir türlü:(
Son yaptığım bileklikler bir içim su oldu... çok sevdimmm ben, çok içime sindi.
Elde kalmış kordonları söküyorum bunları yaparken, perde kordonları, burgu kordonlar elime ne düşerse o anda... Söküp söküp tekrar örerken bu dış rengini pek sevmediğim kordonun ucundan gözüken içi beni bir anda büyüledi. Dışındaki kordonun kasvetli soğuk rengine rağmen içinden öyle bir hazine çıktı ki renklerin güzelliğinde kayboldum gittim. Kordonu heyecanla açarak renkleri ayırdım, yeniden düzenledim ...
Renklerin güzelliğine, geçişlerine bakar mısınız? Bir içim su değil de ne?
Suyun, denizin, gökyüzünün, toprağın renkleri nasılda karışmış birbirine...
Deniz kabukları, sedef süslemelerle işte su serisinin ilk parçası böyle oluştu...